ABD ile Çin arasındaki rekabet, enerji ve Asya Pasifik'teki iktidar alanı başta olmak üzere her geçen gün daha da kızışıyor. İki ülkenin adeta casusluk savaşında olduğunu belirten Wall Street Journal, 10 yıl önce Çinli ajanların ABD'yi "adeta kör ettiğini" belirtti. ABD'ye bilgi sağlayan ve aralarında Çinli yetkililerin de bulunduğu onlarca kişinin idam edildiğini veya hapsedildiğini hatırlatan Wall Street Journal, mevcut ve eski ABD'li yetkililerin, CIA'in hala en önemli istihbarat hedefi olan Çin'deki casusluk yeteneklerinin köreldiğini ve yeniden inşa etmeye çalıştığına dikkat çekti.
ABD-ÇİN KRİZİ: İLK KONU TAYVAN
ABD'li yetkililer, Çin'deki istihbarat eksikliklerin ABD'nin Çin lideri Şi Cinping ve yakın çevresinin Tayvan ve diğer konularda gizli kilit güvenlik meseleleri hakkındaki gizli müzakerelerini sınırlı bir şekilde anlamasına yol açtığını belirtti.
Wall Street Journal, CIA ve ABD'deki diğer istihbarat teşkilatlarının Çin'i hedef alan casus ağını güçlendirmeyi amaçladıklarını belirtti ve bu değişimin "ABD'nin güvenlik politikasında dünya çapındaki isyanlarla savaşmaktan, Çin ve Rusya ile olası bir 'büyük güç' çatışmasına hazırlanmaya doğru daha büyük bir dönüşümün yaşandığı bir döneme denk geldiğine" dikkat çekti.
HAMAS CIA'İN DİKKATİNİ DAĞITTI
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği ve İsrail ile ABD'ye büyük sürpriz olan Aksa Tufanı Operasyonu, Gazze'de iki aydan fazla bir süredir devam eden İsrail saldırıları ve Ukrayna Savaşı'nın Beyaz Saray'ın dikkatini dağıttığını belirten Wall Street Journal, CIA'in bu süreçte Çin'i öncelik haline getiremediğini belirtti. CIA'in dikkatini Filistin'e yönlendirdiğini belirten Wall Street Journal, "Bunun ne kadar önemli olduğu kamuoyu tarafından bilinmiyor." dedi.
ABD'NİN İLK HEDEFİ ÇİN
CIA Direktörü William Burns ise Wall Street Journal'a verdiği demeçte "Biden yönetiminin Amerikan güvenliğine yönelik en büyük tehlike olarak nitelendirdiği Çin'in CIA'in yapılacaklar listesinin başında yer almaya devam ettiğini" söyledi ve şöyle konuştu:
Çin Halk Cumhuriyeti'ne küresel bir öncelik olarak yaklaşıyoruz, Çin misyonuna ayrılan bütçe kaynaklarını son üç yılda iki katından fazla artırıyoruz ve Çin Misyon Merkezini, CIA'in bu konudaki tüm çabalarını koordine edecek tek ülke misyon merkezi olarak kuruyoruz. Devam eden çatışmalar da dahil olmak üzere birden fazla önceliği dengeliyorken Çin'in ortaya çıkardığı uzun vadeli stratejik zorluklarla yoğun bir şekilde meşgul olmaya devam ediyoruz.
11 EYLÜL'DEN SONRA İŞLER DEĞİŞTİ
Wall Street Journal, bir CIA yetkilisinin Aksa Tufanı'ndan bu yana Japonya ve Güney Kore'ye gittiğini söylediğine dikkat çekti.
ABD gazetesi, 11 Eylül saldırılarından sonra ABD istihbarat teşkilatlarının Orta Doğu ve Afganistan'a yöneldiğini fakat Çin'i hedef almayı da bırakmadığını belirtti. ABD istihbaratının 2000'li yılların ortalarında Çin'e yoğunlaştığını fakat en az on yıl kadar öncelik haline getiremediğini belirtti.
Şİ'NİN PLANLARINI BÖYLE TAKİP EDİYORLAR
ABD'nin casus uyduları ile Çin'in askeri konuşlandırmalarını ve modernizasyon planlarını yakından izlediğini; siber ve diğer dinleme cihazları ile Çin'in iletişim ağının geniş bir bölümünü ele geçirdiğini iddia etti. Yetkililer bunun ötesinde ABD'nin Şi'nin planlarına ilişkin bilgisinin çoğunlukla çıkarımlardan ve sık sık kamuoyuna yaptığı açıklamaların incelenmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
ABD'NİN AJANLARI İDAM EDİLDİ: KORKUNÇ ÇİN DOSYASI
Wall Street Journal, ayrıca, ABD'nin Çin'deki ajanlarının idam edildiği 10 yıl öncesine göre bugün Çin'in çok daha zorlu bir istihbarat hedefi olduğuna dikkat çekti. ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Mike Turner da bir röportajında "Maalesef Çin'in amaçları ve hedefleri o kadar geniş ki harika bir iş çıkardığımızı söylemek gerçekten çok zor." demişti. ABD'li eski yetkililer ise CIA analistlerinin 2000'li yılların başında Çin'in ekonomik büyümesi ve askeri hedefleri hakkında sık sık uyarılarda bulunduğunu hatta hükümet içinde "Korkunç Çin Dosyası" olarak adlandırılan bir rapor dolaştığını belirtti.
ABD'li bir diğer üst düzey yetkili ise CIA ajanlarının Çin'deki kayıpları için "Korkunç. Korkunç. Korkunç. Ve o zamandan beri çok fazla bir iyileşme olup olmadığı konusunda şüphelerim var." Şeklinde konuşarak ABD'nin istihbarat alanında Çin'e karşı hala zayıf olduğunu belirtti.
BEYAZ SARAY Şİ'Yİ BEKLEMİYORDU
Şi'nin iktidara geldiği dönemde yani 2012'nin sonlarında ABD'nin Çin'deki casus varlığını kaybettiğini belirtirken CIA yetkililerinin aslında farklı bir lider öngördüğünü belirtti. Bu yanılgı ise Barack Obama'ya bağlanıyor. Obama döneminde Beyaz Saray'ın Çin'in ekonomik olarak büyüdükçe liberalleşeceğini ve ABD öncülüğünde uluslararası dünya düzenine katılacağını ümit ettiğini belirtti.
ABD'nin beklemediği bir şekilde iktidara gelen Şi Cinping'in yönetiminde Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki iddialarını agresif bir şekilde güçlendirdiğini ve Tayvan'ı askeri tatbikatlarla giderek daha fazla taciz ettiğini belirten Wall Street Journal, ABD'nin ise sürekli olarak siber saldırılar düzenlediğine dikkat çekti.
KARİYER SİTELERİNDE İSTİHBARAT YARIŞI
Wall Street Journal, ayrıca, Çin'in ABD istihbarat yetkilileri ile iletişim kurmak ve işe casus almak için kariyer sitesi LinkedIn'i kullandığını da belirtti.
2020'den sonra CIA, Savunma İstihbarat Teşkilatı ve diğer ABD casus teşkilatlarının Çin hükümetine sızmaya yönelik geliştirilmiş programları finanse etmek için terörle mücadeleye ve Orta Doğu da dahil olmak üzere diğer hedeflere yönelik harcamaları kestiklerini belirtti. Rakamlar ise gizli tutuluyor.
ÇİN BAŞARISIZLIĞINI ABD'Lİ YETKİLİLER DE KABUL EDİYOR
CIA ajanlarının Mandarin dilini çok iyi öğrendiğini hatırlatan bir ABD yetkilisi ise teşkilatın ABD-Çin rekabetinin dayanak noktası olan teknolojiye hakim daha fazla memura ihtiyaç duyduğunu belirtti. Wall Street Journal ise Çinli ajanları işe almak ve onlarla bir araya gelmenin her zamankinden daha tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor. Bunun sebebi olarak da Pekin'in gözetim sisteminin büyükşehirlerdeki milyonlarca kameradan gelen yayınları gözlemci ordularıyla birleştirmek için büyük veri analitiğini kullandığına dikkat çekiyor. ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Turner, bu konu hakkında "Çin ve diğer ulusların yeni teknolojileri kullanarak kendi ülkeleri içinde istihbarat elde etme yeteneğimizi geliştirmenin bir yolunu bulmalıyız." dedi.
ABD AJANLARINI HER YERDE İZLİYORLAR
Çin'in izleme uygulamalarının CIA ajanlarının Çinli yetkilileri ve iş insanlarını işe almaya çalıştığı ülkelere kadar uzandığına dikkat çeken Wall Street Journal, eski bir üst düzey ABD'li yetkilinin bir Latin Amerika ülkesinde bir restoranda gizli görevde olan ABD istihbarat görevlilerini nasıl takip ettiklerini anlattı.
Wall Street Journal, CIA'in ise Ukrayna Savaşı'ndan önce Putin'in Ukrayna'yı işgal planının ele geçirdiğini, ayrıca Rus paralı asker grubu Wagner'in eski şefi Yevgeny Prigojin'in isyanı başlamadan önce Beyaz Saray'ı bilgilendirdiğini belirtti. ABD'nin Rusya'daki sözde başarılarını aktaran Wall Street Journal, Çin'de ise durumun farklı olduğuna dikkat çekiyor. ABD'li istihbarat yetkilileri Çin'de istihbarat toplamanın daha zor olduğunu belirtiyor.