İsveç devlet televizyonu SVT'nin haberine göre, İsveçli gazeteci Chang Frick, cumartesi günü Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Paludan'a Kur'an-ı Kerim yakması için teklif götürdü ve bütün masraflarını karşılama garantisi verdi.
SKANDALIN PERDE ARKASI ORTAYA ÇIKTI
Frick, SVT'ye yaptığı açıklamada, polisten alınan gösteri izninin ücretini ödediğini ve gazeteci olarak haber yapma hakkını kullanacağını ileri sürmüştü. Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakma skandalının perde arkası deşifre oldu.
TEPKİLER SONRASI BİRBİRLERİNİ SUÇLAMAYA BAŞLADILAR
Eyleme ilişkin iğrenç detayları ortaya döken Frick, Türk bayrağı yakmayı önerdiğini iddia etti. Paludan, ise, "Kur'an-ı Kerim yakmak benim fikrim değildi" diyerek kendini savundu.
İSLAM DÜŞMANI PALUDAN KUR'AN-I KERİM YAKTI | VİDEO İZLE
NEDEN TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ?
İsveç basınında yer alan habere göre, Paludan Türk büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmanın onların fikri olduğu vurgularken "Erdoğan'ın İsveç'te ifade özgürlüğünü etkileme girişimine iyi bir tepki olduğunu düşünüyorum." dediği ileri sürüldü.
TÜRKİYE PROVOKASYONU
Gazeteci Frick ise, ilk olarak Erdoğan'a karşı gösteri yapacak aktivistlerle temas kurduğunu ve sağcılarla da bir şey yapabileceğini merak ettiğini dile getirdi. Bir süredir PKK/YPG eylemleri ile ilgilendiğini ifade eden Frick, sağ kanattakileri de dinlediğini söyledi.
Haberde, Frick'in Paludan ile mesajlaşma yoluyla temas kurduğu ancak Kur'an-ı Kerim yakma meselesini tartışmadıkları yazıldı. Frick, desteğini verdiği şeyin Müslümanları kışkırtmak değil, Türkiye'ye karşı bir protesto eylemi olduğunu söylediğini vurguladı. Ancak Frick'e göre Paludan'ın acelesi vardı ve hemen ücreti istiyordu. Ücretin Danimarka'dan yapılması halinde birkaç günlük gecikme yaşanacağı için ödemeyi kendisinin yaptığını belirtti. Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmak istediğini ücetin kendisine ödenmesinin ardından söylediğini de ekledi.
PARAYI VEREN FRICK KENDİNİ SAVUNDU
Frick, "Şahsen ben asla birini dini bir kitabı yakmaya veya bunu kendim yapmaya teşvik etmem." diyerek Paludan'a Türk bayrağı da yakabileceği önerisinde bulunduğunu söyledi. Frick, ona başka bir şey yapması önerisinde bulunmasına rağmen Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmak konusunda israr ettiğini belirtti.
"Paludan'ın Türk büyükelçiliği önünde bir eylem daha yapması halinde bunu destekleyecek misiniz?" sorusuna yanıt veren Frick, "Düşünmeliyim, burada tehlikede olan çok şey var" dedi.
NATO üyeliği için Türkiye'nin kapısını aşındıran İsveç'te yaşanan skandala en sert tepki Başkan Erdoğan'dan geldi. Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, alçak eylemle ilgili, "Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey." dedi.
Erdoğan'ın İsveç'e NATO kapısını kapatması üzerine İsveç'in içinde bulunduğu zor durumu yansıtan açıklama bizzat Başbakan Ulf Kristersson'dan geldi. Dagens Nyheter'da yer alan habere göre, Başbakan ülke için hiçbir ulusal güvenlik konusunun İsveç ve Finlandiya'nın hızla NATO'ya katılmasından daha önemli olmadığını söyledi. Dışişleri Bakanı Tobias Billström ve Savunma Bakanı Pål Jonson ile kameraların karşısına geçen Kristersson, "İsveç'teki herkesi ciddiyeti anlamaya davet etmek istiyorum" sözleri ile İsveç'in içinde bulunduğu durumu özetledi.
Bu açıklama "Başbakan İsveç'in içinde bulunduğu zor durumu itiraf etti" şeklinde yorumların yapılmasına neden oldu.
"Erdoğan İsveç'e kapıyı kapattı mı?" sorusu üzerine Kristersson, "Kimsenin bunu bu şekilde yorumladığını sanmıyorum. Bir öfke var" dedi.
"İsveç, Erdoğan'ın fikrini değiştirmesi için ne yapabilir?" sorusuna İsveç Başbakanı'nın yanıtı ise şöyle oldu: "Türkiye kendi kararını veriyor. İşleyen bir diyaloğa dönmemiz, İsveç-Finlandiya-Türkiye anlaşmasına uymamız gerekiyor."
İsveç'teki skandal eylem sonrası Twitter üzerinden açıklama yapan Kristersson, "İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır. Ancak bir şeyin yasal olması mutlaka uygun olduğu anlamına gelmez" demişti. "Pek çok kişi için kutsal olan bir kitabı yakmak son derece saygısız bir davranıştır" diyen İsveç Başbakanı sözlerine şöyle devam etmişti: "Bugün Stockholm'de yaşananlardan rahatsız olan tüm Müslümanlara sempatimi iletiyorum"
Kristersson, İsveç'in NATO üyeliği konusunda açık konuşmak istediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"28 ülke, İsveç'in ve Finlandiya'nın NATO üyeliği hakkında bireysel kararlar aldı, Türkiye kendi kararını veriyor. İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki anlaşmaya uymamız için işleyen bir diyalog gerektiriyor ve bu garip bir şey değil. Aksi taktirde bunun İsveç güvenliği için sonuçları var."