Torino'da da "Halkın protestosu" çağrısıyla akşam saatlerinde meydanlara inen protestocularla polis arasında çatışma yaşandı. Ses bombası, şişe ve fişekler atan protestocu gruba, polis göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Kentin işlek meydanlarından San Carlo savaş alanına dönerken Roma Caddesi'ndeki bazı ünlü markaların vitrinlerinin de protestocular tarafından kırıldığı belirtildi. La Repubblica'nın haberinde, Torino'daki olaylarda 2 polisin yaralandığı, 10 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi.
İtalya'nın bir diğer büyük kenti Napoli'de 23 Ekim Cumartesi günü yerel yöneticilerin bölgesel düzeydeki tedbirlerine karşı başlayan protesto dalgası devam etti. Kentin ünlü meydanı Plebiscito Meydanı'nda toplanan yüzlerce gösterici, bölgede 23.00 ile 05.00 saatleri arasında uygulanan sokağa çıkma yasağını ve uygulamaya geçirilen son tedbirleri protesto etti.
Trieste kentinde de sıkı tedbirleri protesto eden grupla güvenlik güçleri arasında zaman zaman tansiyonun yükseldiği bildirildi.
Büyük kentlerdeki geniş çaplı protestolar haricinde, son kararnamede yer alan restoran-bar-kafe-dondurmacı gibi işletmelerin akşam 18.00'de kapatma zorunluluğu getirilmesi, başkent Roma ve Palermo başta olmak üzere pek çok kentte protesto edildi.
Ülkenin dört bir yanından gelen protesto haberleri sonrasında İtalya İçişleri Bakanlığının, ani toplumsal reaksiyonlara karşı valilik ve emniyet güçlerini alarm durumuna geçirdiği haberlere yansıdı.
Başbakan Conte, pazar günü ülkede salgının yayılmasını kontrol almak istediklerini, ancak bunu ikinci genel bir karantina olmadan yapmak istediklerini belirtmişti. Conte hem sağlığı hem ekonomiyi korumak istediklerini dile getirmişti. Bu bağlamda son kararnameyle; ulusal düzeyde sokağa çıkma yasağı getirmeden ancak restoran, bar, kafe, dondurmacıların akşam 18.00 itibarıyla kapatma ve spor salonu, yüzme havuzu gibi yerlerin faaliyetlerini durdurma kararı alınmıştı