The Telegraphın haberine göre, Fukuşima Nükleer Santrali'ne ev sahipliği yapan Okuma kasabasındaki yetkililer ve yöre halkı, 1,5 dönüm tarım arazisine yapışkan ve 1'inci sınıf kalitede pirincin yanı sıra birçok mahsul ekti.
Pirinç ekimi, 2011 yılındaki deprem ve tsunaminin yol açtığı nükleer felaketten sonra artan radyasyon seviyesinden dolayı tahliye edilen ve "hayalet kasabalardan biri" olarak anılan Okuma'da, hayatın normale dönmeye başladığının göstergesi olarak değerlendiriliyor.
YENİDEN AÇILDI
Fukuşima Nükleer Santrali'ne Futaba kasabası ile ortak ev sahipliği yapan Okuma'da tahliye kararı geçen ay kaldırılmıştı. Belediye binası da bu hafta yeniden açıldı.
Gelecek ay, nükleer felaket nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan bölge sakinleri için yeni toplu konutların yerleşime açılması bekleniyor ve vatandaşları tekrar ekin yetiştirmeye teşvik etmek için bir el kitabı hazırlanıyor.
Okuma'daki hükümet yetkilileri, birkaç yıldır bir yandan küçük ölçekli zirai denemeler yürütürken, diğer yandan da ürünlerdeki radyasyon kirliliğini takip ediyordu.
Bir zamanlar başta şeftali, üzüm, pirinç ve balık olmak üzere yüksek kaliteli gıda ürünleriyle bilinen Fukuşimalı üreticiler, 2011'deki nükleer felaketten büyük zarar görmüştü.
BİRÇOK ADIM ATTI
Japon hükümeti, geride kalan 8 yıl boyunca bölgede yetiştirilen tüm ürünlerin, titiz bir radyasyon testinin ardından tüketilmesinde sakınca olmadığının güvencesini vermek adına birçok adım attı.
Nükleer felaketin hemen ardından 50 ülke, Fukuşima'nın gıda ürünlerine ithalat kısıtlaması getirmişti. 23 ülke ise halen bu ithalat kısıtlamalarını sürdürüyor.
Japonya'da 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami, Fukuşima Nükleer Santrali'nde radyoaktif sızıntıya neden olmuştu. Bölgede yaşayan on binlerce kişi sızıntı sonrası evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Sızıntının tamamen kontrol altına alınıp santralin tasfiye edilmesinin on yıllar süreceği tahmin ediliyor.