Katil İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de resmen soykırım yapıyor. Tel Aviv'in saldırılarında 8 bini aşarken hedef alınan yerlerin hastane ve cami olması direkt sivillerin canına kast edildiğini gözler önüne serdi.
Netanyahu'nun en büyük destekçisi ise ABD. ABD Başkanı Joe Biden, katliamın ilk gününden bu yana İsrail'in arkasında olduğunu açıkladı, hastane saldırısında 500 kişiyi öldüren Netanyahu'yu ziyaret edip kucaklaştı, yetmedi asker ve savaş gemisi gönderdi.
CNN: ABD'NİN ORTA DOĞU'DAKİ AMFİBİ GEMİSİ DOĞU AKDENİZ'E İLERLİYOR
ABD'nin İsrail'e desteğinin Orta Doğu hakimiyeti olduğunu bir kez daha kanıtlayan hamle CNN tarafından açıklandı. CNN'in isminin açıklanmasını istemeyen ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre, ABD'nin ağustos ayında Orta Doğu'ya gönderdiği 26'ncı Deniz Piyadeleri Sefer Görev Birliğini taşıyan USS Bataan amfibi gemisi geçen haftanın sonlarında Süveyş Kanalı'na doğru ilerlemeye başladı.
Yetkililerden biri, ağustos ayından bu yana Kızıldeniz'de konuşlu geminin yakın zamanda Doğu Akdeniz'e varacağını kaydetti.
Bu adımla, geminin İsrail ve Lübnan'a daha yakın bir konuma geleceğini kaydeden yetkililer, geminin bir görevinin de sivillerin tahliyesine yardımcı olmak olduğunu aktardı.
ABD, 18 Ekim'de Lübnan'daki vatandaşları için ülkeden ayrılma çağrısı yapmıştı.
ABD'NİN GÖNDERDİĞİ GÖREV BİRLİĞİ VE SAVAŞ GEMİLERİ, ORTA DOĞU'YA VARMIŞTI
ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığından ağustos ayında yapılan yazılı açıklamada, 10 Temmuz'da Virginia eyaletinden yola çıkan USS Bataan amfibi gemisi, "USS Cartel Hall" isimli çıkarma gemisi ve yaklaşık 3 bin askerden oluşan 26'ncı Deniz Piyadeleri Sefer Görev Birliği'nin 6 Ağustos'ta Kızıldeniz'e vardığı belirtilmişti.
Açıklamada, yeni gelen asker ve gemilerle, bölgede bulunan ABD 5. Filosu'nun kabiliyetlerinin artacağı ifade edilmişti.
Söz konusu adım, İran'ın Basra Körfezi'nde ticari gemilere müdahalesinin ardından gelmişti.
ABD YENİ OYUN PEŞİNDE!
Gazze soykırımında Netanyahu hükümeti kadar suçlu olan ABD'den yeni bir açıklama geldi.
CBS News televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Filistin Kızılayı'nın İsrail güçlerinin Gazze'deki Kudüs Hastanesi'ni bombalayacakları tehdidine ilişkin açıklamasıyla ilgili soruya, "Ben böyle bir şey duymadım. Dolayısıyla bunu ne doğrulayabilirim ne de yalanlayabilirim. Size söyleyebileceğim şey hastanelerin kritik sivil altyapı olduğudur. Uluslararası insancıl hukuka göre hastaneler hedef alınmamalıdır. Askeri hedef değillerdir." diye cevap verdi.
"BELİRLİ KİLOMETRE TAŞLARININ NE OLDUĞU KONUSU İSRAİL'E KALMIŞ BİR ŞEY"
İsrail tarafının ABD'ye Hamas'ın bir daha asla İsrail'i daha önce tehdit ettiği şekilde tehdit edemeyeceğinden emin olmanın bu çatışmadaki temel stratejik hedefleri olduğunu bildirdiğini aktaran Sullivan, "Ancak belirli kilometre taşlarının ne olduğu konusu nihayetinde İsrail'e kalmış bir şey. Bu onların askeri operasyonu, kararı onlar verecek." ifadelerini kullandı.
Sullivan, Hamas'ın sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını, silahlarını sivillerin yaşadığı alanlara yerleştirdiğini savunarak, "Bu, İsrail ordusu için ek bir yük oluşturuyor. Ancak bu durum teröristlerle masum siviller arasında ayrım yapma ve bu askeri operasyonu yürütürken masum sivillerin hayatlarını koruma sorumluluklarını azaltmaz. Bu havadan saldırı için de karadan saldırılar için de geçerlidir ve bu konu İsraillilerle her gün konuştuğumuz bir konu" derken, "ABD'nin masum insanların canlarının kutsallığı gibi ilkeleri ve önerileri konusunda açık olacağını söylemeliyim. İsrail'e özelde tavsiyelerimizi sağlamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
ABD'nin İsrail'e desteğine değinen Sullivan, İsrail ya da başka bir ülkeye gönderilen silahların silahlı çatışma hukukuna uygun kullanıldığına ilişkin bir güvence gerektiğini belirtti.
"GAZZE'DE BULUNAN ABD'LİLERİN AYRILABİLECEĞİ BİR ORTAM YARATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Sullivan, ABD'nin Gazze'de bulunan ve kendilerine ulaşan ABD vatandaşlarıyla temas halinde olduğunu belirterek birçoğunun hala bölgede olduğunu ve bölgeden ayrılmayı beklediğini aktardı.
ABD'nin söz konusu vatandaşların bölgeden ayrılabilmesi için çalıştığını kaydeden Sullivan, "Mısırlılar, ABD'lilerin ve diğer yabancı uyrukluların Gazze'den ayrılmasına izin vermeye hazır. İsraillilerin bu konuda bir sorunu yok. Ancak Hamas onların ayrılmasını engelliyor ve bir dizi talepte bulunuyor. Gazze'de bulunan tüm ABD'lilerin ayrılabileceği bir ortam yaratmak için çalışıyoruz. Başkan'ın onların güvenli bir şekilde (bölgeden) ayrılmalarından daha büyük bir önceliği yok." dedi.
Sullivan, esirlerin serbest bırakılması için de çalıştıklarını fakat buna ilişkin bir zaman aralığı veremeyeceğini ifade ederek çatışmaya insani ara verilmesine ilişkin, "Çatışmaya herhangi bir ara verilmesi Hamas'ın yararına olur. Bu bir gerçek. Burada karmaşık olan birçok gerçek var. İnsani ara verilmesi, esir alınanların salınması için iyi olurdu. Ancak Hamas'ın da bunu kendi yararına kullanacağından emin olabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
"ÇATIŞMANIN BÖLGENİN DİĞER KISIMLARINA YAYILMA RİSKİNİN YÜKSELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
İki devletli çözüm ve Filistinlilerin güvenlik, onur ve eşitlik içinde yaşama hakkının sağlanmasında Arap devletlerinin rolü ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Sullivan, bunu sağlamak için birlikte çalışacaklarını ifade etti.
Sullivan, "İran'ın caydırıldığına inanıyor musunuz?" sorusuna karşılık, "Benim inandığım şey ABD'nin yapacağımızı söylediğimiz şeyleri yerine getireceği. Askerlerimiz saldırıya uğrarsa karşılık vereceğimizi söyledik ve karşılık verdik. Eğer tekrar saldırıya uğrarlarsa yine karşılık vereceğiz. Tetikteyiz çünkü bölge genelinde güçlerimize yönelik tehditlerin artığını ve bu çatışmanın bölgenin diğer kısımlarına yayılma riskinin yükseldiğini görüyoruz. Bunu engellemek ve caydırmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz." yanıtını verdi.