Darbe karşıtı gösteriler, başkent Kahire'deki Rabiatül Adeviyye Meydan'ı başta olmak üzere ülke genlinde devam ederken, ülkede iç savaşın çıkmasından korkuluyor.
SALDIRILARIN GÖRGÜ TANIKLARI YAŞANANLARI ANLATTI
Mısır'da Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki olayların görgü tanıkları, saldırıları güvenlik güçleriyle "Baltacı" olarak adlandırılan suç örgütlerinin yaptığını iddia etti.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki saldırılarda yaralanan görgü tanıkları, gazetecilere yaşananları anlattı. Meydan'daki gösterilere katılmak üzere Mansura kentinden geldiğini belirten Ahmed Muhammed Ali (25), gece saat 23.00 sularında Meçhul Asker Anıtı ve Rabiatul Adeviyye Meydanı yakınında yer alan Ezher Üniversitesi'nin Davet Fakültesi civarında bulundukları sırada, karşı tarafa konuşlanmış polis tarafından üzerlerine gözyaşartıcı gaz atıldığını, "Baltacı"ların da av tüfekli saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi.
Polise ait zırhlı araçların da üzerlerine sürüldüğünü ve bazı kişilerin ezildiğini aktaran Ali, çevredeki yüksek binalarda bulunan keskin nişancıların da eşzamanlı olarak üzerlerine ateş açtığını iddia etti. Ali, "O sırada büyük bir kargaşa ve itiş-kakış yaşandı. Meydandaki gösterilerin bastırılmak istendiğini biliyorduk ve geri adım atmamakta kararlıydık" dedi.
İşte Mısır katliamından ilk görüntüler
Koluna isabet eden gerçek mermiyle yaralandığını bildiren Ahmed es-Seyyid (22) ise 6 Ekim Köprüsü yakınında bulundukları sırada, polis ve "baltacıların" saldırısısına uğradıklarını ifade etti. Saldırıların "son bulacağı umuduyla" biraz geri çekildiklerini ancak saldırının azalmadığını ifade eden Seyyid, "Üzerimize gerçek kurşun yağmaya başladı ve göstericilere ait park halindeki araçlar ateşe verildi" diye konuştu.
Bedri Şakir (43) de 6 Ekim Köprüsü yakınında bulundukları sırada, sivil giyimli kişiler tarafından üzerlerine av tüfekleriyle ateş açıldığını, hemen ardından polisin yoğun şekilde göz yaşartıcı gazlarla müdahalesinin gerçekleştirğini anlattı. Polisin gazla müdahalesinin saat 03.00'a kadar devam ettiğini belirten Şakir, "Ezher ve çevre binaların çatılarından keskin nişancılar tarafından gerçek mermiler de atıldı" şeklinde konuştu.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi yetkilileri, Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere müdahalesinde ölü sayısının 120'ye, yaralı sayısının ise 4 bin 500'e yükseldiğini bildirmişti.
Şehadet getiremeyince Kelime-i Tevhid-i kalemle yazdı (İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN)
"SABAH NAMAZINDAN SONRAKİ 3 SAATTE ÖLÜ SAYISI KORKUNÇ BİR ŞEKİLDE ARTTI"
Mısır'ın başkenti Kahire'de darbe karşıtı protestoların yoğunlaştığı Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi basın sözcüsü Yusuf Tal'at, "Sabah namazından sonraki 3 saatte ölü sayısı korkunç bir şekilde arttı" dedi.
Tal'at, gece yarısından sabah namazına kadar devam eden olaylarda 12 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Ölü sayısının sabah namazından sonra arttığı dile getiren Tal'at, "Sabah namazından sonraki 3 saatte ölü sayısı korkunç bir şekilde arttı. Şu an 75 ölü var, ancak en az 100 kişinin de durumu ağır" diye konuştu.
Rabiatul Adeviye'de yaşanan durumu "insanlığa karşı işlenen bir suç" olarak nitelendiren Tal'at, "Canilerin" hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini ifade etti.
MÜSLÜMAN KARDEŞLER TEŞKİLATI SÖZCÜSÜ EL-BİLTACİ
Müslüman Kardeşler teşkilatı, Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesindeki yüzlerce ağır yaralı için yardım çağrısında bulundu.
Sahra hastanesi doktorları, "hastaneye getirilen yaralı sayısının bini aştığını, bunlardan en az 300'ünün kurşunla yaralanmış olduğunu ve ölümle pençeleştiğini" söylediler.
Hastanenin bu kadar yüksek sayıda yaralıya hizmet verme kapasitesine sahip bulunmadığının altını çizen doktorlar, yüzlerce kişinin canını kurtarmak için herkesten yardım beklediklerini vurguladılar.
İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Muhammed el-Biltaci, Anadolu Ajansı aracılığıyla dünyaya yardım çağrısında bulundu.
Biltaci, "Herkesten ve her yerden yardım bekliyoruz. Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı'ndan doğrudan başlarına isabet eden gerçek mermiyle yaralanan yüzlerce kişinin hayatının kurtarılması için harekete geçmesini bekliyoruz" dedi.
Mısır makamlarından gece yaşanan olaylarda ölen ve yaralananlarla ilgili resmi açıklama yapılmazken, hastane kaynakları 60 kişinin öldüğünü, bin kişinin yaralandığını bildirmişti.
DARBENİN ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖRDÜK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, "Maalesef darbenin çirkin yüzünü, iğrenç yüzünü Mısır'da da açıkça görüyoruz" dedi.
Çavuşoğlu, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere ateş açması sonucu 120 kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Darbelerden ve çok çekmiş bir ülke ve millet olarak, biz prensip olarak darbeye niye karşı olduğumuzu vurgularken bu endişelerimizi vurguluyorduk aslında" diyen Çavuşoğlu, "Çünkü bir yerde askeri darbe varsa burada insan haklarından, demokrasiden, hukuktan bahsetmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Darbelerin hukuksuzca insanları katledebildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bu bizim ülkemizde de zamanında oldu, maalesef darbenin çirkin yüzünü iğrenç yüzünü Mısır'da da açıkça görüyoruz. Oradaki askeri darbe sivil insanların üzerine acımasızca ateş açıyor, katliam yapıyor. Maalesef bunu da mübarek ramazan ayında şu mübarek günlerde yapıyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Burada ne yapılabilir, bugün Türkiye'de polis gaz kullanımında aşırıya kaçtı diye onların tabiriyle günlerce yayın yapanlar, manşet yapanlar Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye çalışanlar, Türkiye'ye karşı ilan veren figüranlar, bakıyoruz Mısır'da bir askeri darbe var buna darbe bile diyemiyor. Bu askeri darbe kendi sivil halkı katlediyor, buna da göz yumuyorlar. Her şeyden önce darbelere karşı gerçek demokrasiyi savunabilmemiz için dünya genelinde, gerçek anlamda insan hakkından, demokrasilerden bahsedebilmemiz için bu ikiyüzlülükten ve bu çifte standarttan vazgeçmemiz lazım. Bu tür, darbe, katliamlar konusunda bütün dünyanın tek bir vücut olması lazım. Aksi takdirde birileri eleştirmiş, birileri başka bir şey söylemiş onun çok büyük maalesef ehemmiyeti yok. Ama bugün Mısır'da olanlara darbe bile diyemeyender çok da fazla bir bu anlamda da maalesef bir şey beklememiz söz konusu değil."
KURŞUN SIKANLARA LANET OLSUN
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatül Adeviyye meydanındaki demokrasi yanlılarına ateş açması sonucu yaşanan katliama ilişkin "Kendi halkına kurşun sıkan, masum çocuklara, yavrulara kurşun sıkanlara lanet olsun" ifadelerini kullandı.
Bakan Bağış, AA'ya yaptığı açıklamada, mübarek ramazan gününde Mısır'daki katliam nedeniyle hüzne boğulduklarını kaydetti.
Demokrasi yanlısı yaklaşık 200 kişinin Adeviyye meydanında acımasızca katledildiğini, en az 4 bin 500 kişinin yaralandığını belirten Bağış, "Demokrasi şehitlerine Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Kendi halkına kurşun sıkan, masum çocuklara, yavrulara kurşun sıkanlara lanet olsun. Bu insanlara sadece ve sadece darbe karşıtı oldukları için, demokrasi istedikleri için ordu tarafından yaylım ateşi açıldı" ifadelerini kullandı.
Bağış, korktuklarının yavaş yavaş Mısır'ın başına geldiğini belirterek, birilerinin Mısır'da iç savaş çıkarmak istediğini kaydetti.
Bağış, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Buna karşı herkes dikkatli olsun dedik. Bu gece de gördük ki bu senaryoyu harfiyen yerine getiriyorlar. Türkiye olarak başından beri uluslararası
toplumu Mısır'daki durumun hassasiyeti konusunda uyardık. Mısır'da demokrasiye sahip çıkılmasının önemine işaret ettik. Ama maalesef işlerine gelince demokrasi havarisi kesilen Batı, Mısır'daki darbeye ve katliama seyirci kalmayı tercih etti."
Taksim'den 8 saat kesintisiz canlı yayın veren, sayfalarını Türkiye'ye nefret duyanlara kiraya veren Batı medyasının çirkin yüzünü Mısır'da ifşa
ettiğini kaydeden Bağış, Batı'nın darbeye darbe diyememesini eleştirdi. Bağış açıklamasında "Kalpleri var ama anlamıyorlar. Gözleri var ama görmüyorlar. Kulakları var, işitmiyorlar. Dilleri var, gerçekleri dile getirmiyorlar. Demokrasi ve ortak değerler etrafında bir araya gelmiş, bir barış misyonuyla insanlığa umut vermiş Avrupa Birliği dahi kendi değerlerini elinin tersiyle itercesine darbeye darbe diyemediği gibi katliama da katliam demedi. Sayın Ashton, Mısır'daki bu katliamı gerçekleştirenleri kınamadığı gibi bir de sözkonusu rejimi barışçıl gösterileri güvence altına almaya çağırıyor. Türkiye yalnız başına da kalsa Mısır'da demokrasinin ve milli iradenin yeniden işbaşına gelmesi ve katliamın durması için sesini yükseltmeye devam edecektir" ifadelerine yer verdi.