Myanmar'da iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) Partisi Sözcüsü Myo Nyunt, Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii ile partinin diğer yöneticilerinin gözaltına alınmasının ardından ordu, ülke yönetimine el koyduğunu bildirdi.
Myanmar ordusunun yayın organından yapılan açıklamada, sabah saatlerinde gerçekleşen gözaltların ardından darbe iddiaları doğrulanırken, ülke idaresinin artık Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in elinde olduğu duyuruldu.
Açıklamada, darbenin 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine gerçekleştirildiği vurgulandı.
Darbenin ardından ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan ordu, Myanmar'ın bir seneliğine askeri yönetimle idare edileceğini belirtti.
Myanmar'da iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) Partisi Sözcüsü Myo Nyunt, Reuters'a telefonla yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Win Myint, Suu Çii ve partinin diğer yöneticilerinin sabahın erken saatlerinde ordunun yaptığı baskın sonucu gözaltın alındığını açıklamıştı.
"Halkımızdan düşünmeden karşılık vermemesini ve yasalara uygun şekilde hareket etmesini istiyorum." ifadesini kullanan Myo Nyunt, kendisinin de gözaltına alınmayı beklediğini belirtmişti.
Ülkede, 8 Kasım 2020 seçimlerinin sonuçlarıyla ilgili hile tartışmalarının sürdüğü sırada Genelkurmay Başkanı 27 Ocak'ta, kanunların düzgün şekilde uygulanmaması halinde Anayasa'nın feshedilebileceğini açıklamıştı.
TÜRKİYE'DEN FLAŞ AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanlığı, Myanmar Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koymasını kınayarak, Türkiye'nin her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşı olduğunu açıkladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamda, "Myanmar Silahlı Kuvvetleri'nin bugün yönetime el koymasını derin endişeyle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Türkiye her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşıdır. Gözaltına alındığı bildirilen tüm seçilmiş liderlerin, siyasi şahsiyetlerin ve sivillerin derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz. Myanmar'da halkın serbest iradesiyle oluşan yeni Parlamentonun en kısa sürede toplanması, seçilmiş liderlerin ve demokratik kurumların önüne konulan engellerin süratle kaldırılması çağrısında bulunuyoruz. Bu vahim gelişmenin Myanmar'da ağır şartlar altında yaşayan Rohinga Müslümanlarının durumunu daha da kötüleştirmemesini temenni ediyoruz" denildi.