Earnest, Netanyahu'nun Kongre'ye hitabı hakkında İsraillilerin kendileriyle temasa geçmediğini belirterek, "Seyahat hakkındaki planlarının neler olduğu ve (Netanyahu'nun) ne söylemeyi planladığı hakkında İsraillerle konuşma fırsatına sahip olana kadar bu konu üzerinde (davet) yargıda bulunmayacağız" dedi.
Sözcü Earnest, "Normal protokol, bir ülkenin liderinin, diğer bir ülkeye seyahat edeceği zaman o ülkenin lideriyle temas kurmasını öngörür. Başkan Obama'nın yurt dışında ziyaretlerine ilişkin planlamalarda da bu böyle yapılır. Bu spesifik etkinlik ise (Netanyahu'nun Kongre'ye hitabı) bu protokolden sapma gibi görünüyor" yorumunu yaptı.
Obama ve Netanyahu'nun düzenli olarak konuştuğunu vurgulayan ve gelişmeden Beyaz Saray'ın rahatsız olup olmadığına dair soruya "hayır" yanıtını veren Earnest, Obama'nın, İran konusunda diplomatik seçenekleri takip etmeyi kuvvetle tercih ettiğini ancak Cumhuriyetçilerin, Netanyahu'nun İran'a karşı yaptırımlar getirilmesi yönünde ilave baskı yapmasını istediğinin açık olduğunu dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki de geleneksel olarak, hiçbir Amerikan yönetiminin yabancı bir liderin ABD'yi ziyaret planını Temsilciler Meclisi Başkanı'ndan öğrenmesinin uygun olmadığına dikkati çekti.
KERRY: BİRAZ OLAĞAN DIŞI
Konu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Washington'da AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında da gündeme geldi.
Kerry, bir soru üzerine, İsrail Başbakanı'nın her zaman ABD'de konuşma yapmasının memnuniyetle karşılanacağını ancak bunu olağan diplomatik protokoller üzerinden değil de Temsilciler Meclisi Başkanı Boehner'dan öğrenmenin "biraz olağan dışı" olduğunu belirtti.
Davetin mimarı Temsilciler Meclisi Başkanı Boehner ise Cumhuriyetçi milletvekilleriyle toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Netanyahu'yu davetini Beyaz Saray'la istişare etmediğini, Kongre'nin bu kararı kendisinin verebileceğini kaydetti.
İran konusu, yeni yasama yılının bu ay başlamasından sonra, ABD'deki son ara seçimlerde her iki kanadı da İran'a karşı sertlik yanlısı Cumhuriyetçilerin eline geçen Kongre ile Obama arasında dış politika alanındaki ilk ciddi restleşmeyi oluşturuyor.
Kongre'de, özellikle Cumhuriyetçilerin desteğiyle İran'a karşı yeni bir yaptırım tasarısı için hazırlıklar hızlanırken, Başkan Barack Obama ise İran'la müzakereler devam ederken yeni yaptırımlar geçirmenin sürece zarar vereceği uyarısında bulunup, masasına bir yaptırım tasarısı gelirse bunu veto edeceğini belirtiyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron ile Beyaz Saray'da geçen cuma günü düzenlediği ortak basın toplantısında, Kongre'ye olası yeni yaptırım hamlesine karşı sert uyarılar yapan Obama, dünkü "Birliğin Durumu" konuşmasında da şu anda Kongre'den geçebilecek yeni yaptırımların diplomasinin çökmesini neredeyse garanti edeceği, Amerika'yı müttefiklerinden uzaklaştıracağı ve İran'ın nükleer programına yeniden başlamasına neden olma riski taşıdığına işaret etmişti. Obama, "Bu mantıklı değil. Bu nedenle bu gelişmeyi tersine çevirme tehdidini içeren herhangi bir yaptırım tasarısını veto edeceğim. Amerikan halkı bizden sadece son çare olarak savaşa gitmemizi bekliyor ve bu akla bağlı kalmaya niyetliyim" demişti.