Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 6 Mayıs 2013'te görülmeye başlayan ve hala devam eden davada NSU terör örgütünün hayatta olduğuna inanılan tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
TELEFONU KİM GİZLEDİ?
Davayla ilgili diğer skandal Anayasayı Koruma Teşkilatı muhbiri Corelli'nin telefonunun gizli servise ait bir dolapta bulunması oldu. 2014'te ölen ve gizli şeker hastası olduğu bildirilen Corelli, 2012'de kimliğinin ortaya çıkması üzerine şahit koruma programına alınmıştı. NSU Suçları Araştırma Komisyonu Üyesi Burkhard Lischka, cep telefonunun geçtiğimiz yaz bir dolapta üzerinde 'özel' yazılı bir poşetin içinde bulunduğunu açıkladı. Konu ile ilgili teşkilatın açıklama zorluğu çektiği belirtildi. Komisyon Başkanı Clemens Binninger telefonun muhbire, amiri tarafından verildiğini belirtti. Binninger dolabın ilk dört rafının arandığını, beşincisinin ihmal edilmesinin anlaşılamaz olduğunu söyledi. Cep telefonunda bulunan 200'den fazla veri Avrupa'daki aşırı sağ hakkında bilgi verebilir. Corelli adı NSU davasında kilit bir rol üstleniyor. Gizli servisin NSU teröristlerine ne kadar yaklaştığı konusunda önemli bilgiler veren Corelli'nin ani ölümü çok sayıda komplo teorisinin ortaya çıkmasına neden olmuştu. Daha önce de NSU terör örgütü üyeleriyle bağlantılı dosyaların kaybolduğu bildirilmişti.
POLİS AZ DAHA YAKALIYORDU
NSU suçları davasında baş sanık Beate Zschaepe ve iki arkadaşı Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt'ın yeraltına indikten kısa bir süre sonra Hannover'de yapılan bir polis kontrolünde az daha yakalanabilecekleri de ortaya çıktı. Zschaepe'nin avukatı tarafından okunan yazılı ifadesinde televizyondan arandıklarına ilişkin haberden sonra çalıntı plakalı bir arabayla Hannover'e kaçtıkları ortaya çıktı. Hannover'de uyuşturucu kontrolü yapan polislerce çalıntı plakanın kontrol edildiğini ve bir sorun çıkmadığını dile getiren Zschape yakalanmaktan son anda kurtulduklarını belirtti.
SABAH