İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Japonya'yı ziyaret eden Ruhani ile Japonya Başbakanı Abe Şinzo başkanlığında yapılan heyetler arası görüşmede bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Görüşmede Ruhani, bölge ve dünyanın barış, istikrar ve güvenliğinin yanı sıra nükleer anlaşmanın korunması için gösterilen çabaları memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Menfaatlerimiz çerçevesinde yapılacak hiçbir müzakere ve anlaşmadan yüz çevirmeyiz. Geride bıraktığımız yıllarda İran, müzakere ve mantık yoluyla kendi menfaatini koruduğunu göstermiştir. İran, müzakere ve kazan-kazan anlayışıyla etkili ve kalıcı bir anlaşmaya ulaşılacağına her zaman inanmıştır." görüşlerini paylaştı.
TÜM ÜLKELER BAĞLI KALMALI
ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek dünya barışı ve güvenliğini tehdit ettiğini kaydeden Ruhani, tüm ülkelerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2231 sayılı kararına bağlı kalması gerektiğini vurguladı.
Ruhani, "ABD'nin uyguladığı yaptırımlar ekonomik terörizmdir ve terörizme karşı mücadele eden ülkeler, ABD'nin bu adımına karşı da mücadele etmelidir. Bölgenin güvenliği için tek taraflı politikaların kökünü kurutmalıyız. Uluslararası kuralların dışında hareket edenlerin de artık başka bir yol izlemeleri gerektiğini anlamalarını sağlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
"NÜKLEER ANLAŞMAYA TARAF ÜLKELER, ABD'Yİ YANLIŞLARINI DÜZELTMEYE MECBUR EDEBİLİR"
ABD yaptırımlarının kaybet-kaybet dışında herhangi bir neticesi olmadığını ve Washington yönetiminin de bu yaptırımlardan kazançlı çıkmadığını savunan Ruhani, şunları kaydetti:
"İran, çıkarlarını temin etme çerçevesinde nükleer anlaşmanın korunması için elinden gelen çabayı ortaya koymuştur. Nükleer anlaşmanın diğer taraflarından da taahhütlerine uymalarını istiyoruz. Hiç şüphesiz bu yönde atılacak bir adım nükleer anlaşmanın kalıcılığının da anahtarı olacaktır. Nükleer anlaşmaya taraf ülkeler, taahhütlerine uyarak ABD'yi yanlışlarını düzeltmeye ve doğru yola gelmeye mecbur edebilir."
Ruhani, ABD'nin çekilmesi ve AB ülkelerinin vaatlerine uymaması nedeniyle İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmasının söz konusu anlaşmanın içeriğine uygun olduğunu iddia ederek, "Nükleer anlaşmanın, tüm ülkeler arasındaki barış ve dostluğa ulaşmak için etkili bir model olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"KOMŞULARLA BİRLİKTE ÇABA GÖSTERMİŞTİR"
İran'ın Orta Doğu, Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nın güvenlik, istikrar ve barışı için "Hürmüz Barış" planı başta olmak üzere sunduğu stratejik önerilere de işaret eden Ruhani, Japonya ve diğer ülkelerin bu noktadaki yardımlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "İran, bölgede ve dünyada barış ve huzurun sağlanması için komşularla birlikte çaba göstermiştir. Bu doğrultuda bölge ülkelerine mektuplar gönderdik. İran, bölgedeki güvenliğin sağlanması için sorumluluğuna uygun hareket etmiştir. Basra Körfezi'nin güvenliği yabancı devletler tarafından bozulmuştur." diye konuştu.
Ruhani ayrıca, iki ülkenin enerji, bilim, modern teknoloji, tıp, turizm, sanayi, ekonomi ve ticari alanlardaki ilişkilerini geliştirebileceklerini kaydederek, "Başta enerji olmak üzere ticareti ve petrol satışını artıracak her türlü planı memnuniyetle karşılarız." dedi.
JAPONYA NÜKLEER ANLAŞMA İÇİN ÜÇ AB ÜLKESİYLE İŞ BİRLİĞİ YAPACAK
Öte yandan Japonya Başbakanı Abe, 90. yılına giren Tokyo-Tahran ilişkilerinin son yıllarda yapılan karşılıklı ziyaretlerle eskiye göre daha da güçlendiğini ifade etti.
Abe, "Bölgenin (Basra Körfezi'nin) güvenliği, ticaret için orayı kullanan tüm ülkeler için önemlidir ve İran'ın bu noktadaki yapıcı rolünü takdirle karşılıyoruz. Japonya, nükleer anlaşmayı sürekli savunmuştur ve bu noktadaki çabasını sürdürecektir." ifadelerini kullandı.
Teknoloji, tıp, kriz yönetimi ve depremle mücadele konularında İran ile iş birliğini geliştireceklerini aktaran Abe, iki ülke arasındaki turizmle ilgili mutabakatın da süratle neticelenmesini istediklerini söyledi.
Japonya Başbakanı ayrıca nükleer anlaşma için üç Avrupa ülkesiyle iş birliği yapacaklarını ifade etti. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bu sabah resmi temaslarda bulunmak üzere Tokyo'ya gelmişti.