Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin ziyaretinin ardından Rus basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Putin, Çin'deki resmi temaslarının verimli geçtiğini belirterek, "Çin ile etkileşimimiz, iş birliğimiz, stratejik ortaklığımız kimseye karşı değildir. Tek amacımız ülkelerimizin kalkınması için daha iyi şartlar oluşturmak ve halklarımızın refahını arttırmak" dedi.
"UKRAYNA TARAFININ AKSİNE MÜZAKERELERİ HİÇBİR ZAMAN REDDETMEDİK"
Ukrayna ile müzakere sürecinin sorulması üzerine Putin, "Birliklerimiz Kiev yakınlarındayken Batılı ortaklarımız, karşı tarafın kafasına silah dayalıyken belgelerin imzalanamayacağını söyledi. Ne yapılması gerektiğini sorduk. Askerlerimizin Kiev'den çekilmesi gerektiği söylendi. Yaptık ancak Kiev, ertesi gün tüm anlaşmalarımızı çöpe attı ve 'Sonuna kadar mücadele edeceğiz' dedi. Batılılar ise şu anda tüm dünyanın bildiği tavrı takınıp Rusya'yı savaş alanında yenmeyi ve bize stratejik yenilgi yaşatmayı hedefledi. Bu şekilde davranan biz değildik, onlardı" dedi.
Rus birlikleri Kiev yakınlarından çekildiğinde Ukrayna heyetinin de İstanbul'daki müzakere sürecini sonlandırdığını ifade eden Putin, "Bir kez daha kandırıldık. Artık kiminle nasıl anlaşmamız gerektiğini, anlaşabileceğimizi, kime ve ne kadar güvenebileceğimizi anlamamız gerekiyor. Elbette şu anda tüm bunları, bu konuda, bu alanda olup bitenleri analiz ediyoruz. İsviçre'de, Cenevre'de herkesin duyurduğu toplantı marjında olup bitenlere bakıyoruz. Ancak Ukrayna tarafının aksine müzakereleri hiçbir zaman reddetmedik. Müzakere sürecinden çekilen onlardı, bizi stratejik yenilgiye uğratacaklarını açıkladılar ve 'Sonuna kadar savaşacağız' dediler. Aslında sonuna kadar değil, son Ukraynalıya kadar. Hepsini kendi elleriyle yaptılar" ifadelerini kullandı.
Müzakere sürecinde İstanbul'da varılan anlaşmanın temel teşkil ettiğine işaret eden Putin, "Müzakere süreciyle ilgili İstanbul'da mutabakata vardığımız ve Ukrayna müzakere heyeti başkanının fiilen imzaladığı bir temele sahibiz" dedi.
"HARKOV'U ELE GEÇİRME PLANIMIZ YOK"
Putin, Rusya'nın Harkov'u ele geçme amacının olup olmadığının sorulması üzerine, "Harkov yönünde olanlara gelince, orada yaşananlar Ukrayna'nın hatası. Çünkü Belgorod da dahil sınır bölgelerimizdeki yerleşimlere ateş açtılar ve açmaya devam ediyorlar. Orada siviller ölüyor. Bu çok açık. Doğrudan şehir merkezine ve yerleşim yerlerine ateş ediyorlar. Bu devam ederse bir güvenlik bölgesi, bir tampon bölge oluşturmak zorunda kalacağımızı söyledim. Şimdi bunu yapıyoruz. Harkov'u alma planımız yok" ifadelerini kullandı.
"İSVİÇRE'DEKİ BARIŞ KONFERANSI DAYATMA GİRİŞİMİ"
İsviçre'de gerçekleştirilecek Ukrayna barış konferansına davet edilmesi durumunda hangi şartlar altında katılacağı sorulan Putin, "Hangi şartlar altında olacağını soruyorsunuz. Madem bizi davet etmiyorlar, neden şimdi şart koşup oraya gitmeyi isteyeceğim? Ne yapmak istiyorlar? Mümkün olduğu kadar çok ülkeyi toplayın, herkesi en iyi teklifin Ukrayna tarafının önerdiği bazı şartlar olduğuna ikna edin, sonra bunu bize bir ültimatom olarak sunun ve 'Görüyorsunuz, bütün dünya böyle düşünüyor. Kabul edin' deyin. Bu, gerçek bir müzakere yürütmenin yolu mudur? Tabii ki değil. Bu bir dayatma girişimidir. Rusya, stratejik bir yenilgiye uğratılmaya çalışıldı ama işe yaramadı. Bu, dayatma girişimi de aynı şekilde sonuçlanacaktır" dedi.
İSTANBUL ANLAŞMASI VURGUSU: TEMELİMİZ
Putin, şartının İstanbul anlaşması olup olmadığının sorulması üzerine, "Tabii ki. Bu, temelimiz. Belgeye paraf attılar ancak tam olarak imzalamadılar. Belgede çok ciddi hususlar var. Ukrayna'nın güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili konular. Sonra onu bir kenara attılar, savaş alanında avantaj elde etmek, stratejik bir konum elde etmek istediler ama olmadı. İşte, şimdi burada" şeklinde konuştu.
"KRİTİK BİR KONUDAKİ BELGELERİ MEŞRU MAKAMLARLA İMZALAMAMIZ GEREKİYOR"
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin görev süresinin 20 Mayıs'ta sona ereceği hatırlatılarak, Rusya'nın Zelenskiy'i meşru başkan olarak görüp görmeyeceği sorusu üzerine ise Putin, "Meşruiyet konusuna gelince bu sorunun öncelikle Ukrayna'nın siyasi ve hukuki sistemi tarafından yanıtlanması gerekiyor. Anayasada her türlü seçenek var. Ama bizim için bu elbette önemli, çünkü iş bazı belgeleri (Ukrayna ile müzakere) imzalamaya gelince elbette böyle kritik bir konudaki belgeleri meşru makamlarla imzalamamız gerekiyor. Bu bir gerçek. Ancak bir kez daha tekrar ediyorum, bu soruyu Ukrayna'nın siyasi ve hukuk sisteminin kendisi cevaplamalı" ifadelerini kullandı.