Afganistan'da Taliban'a direnişin son kalesi olarak gösterilen 'Pencşir' Taliban'ın kontrolüne geçti.
TALİBAN TEK HAKİM OLDU
Kabil'in 150 km kuzeydoğusunda bulunan ve Taliban kuvvetleri ile direnişçiler arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı Pençşir vilayeti, Taliban kontrolüne geçti.
Böylece Taliban Afganistan genelinde tam hakimiyet sağladı.
Taliban Kültür Komisyonu Üyesi Ahmedullah Vasik, Taliban güçlerinin, Tacik kökenli Ahmed Mesud'un liderlik ettiği yerel güçlerin savunduğu Pencşir vilayetindeki Paryan ilçesini ele geçirdiğini açıkladı.
Ahmedullah Vasik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Pencşir'de silahlı grupların çatı örgütü Afganistan Halk Direniş Cephesi ile Taliban arasında süren çatışmaya ilişkin bilgi verdi.
Vasik, "Pencşir'deki Paryan bölgesi tamamen ele geçirildi." ifadesini kullandı.
Paryan'ın, Pencşir'in merkezi Bazarak'a yakın ilçelerden biri olması nedeniyle stratejik önem taşıdığı belirtiliyor. Pencşir'in 7 ilçesi bulunuyor.
Öte yandan, Afganistan'ı terk eden eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin Birinci Yardımcısı Emrullah Salih, ülkeden kaçtığı iddialarına, sosyal medyadan yaptığı açıklamayla cevap verdi.
Salih, Pencşir'de olduğunu ve Afganistan Halk Direniş Cephesi saflarında Taliban'a karşı direnmeye devam ettiğini duyurdu.
Pencşir'de üçüncü gününe giren çatışmaların şiddetli şekilde sürdüğü belirtiliyor.
Pencşir vilayetindeki silahlı grupların çatı örgütü Afganistan Halk Direniş Cephesinin Sözcüsü Fehim Deşti, dün sosyal medyada yaptığı açıklamada, 40'tan fazla Taliban mensubunun öldürüldüğünü öne sürmüştü.
"HAVAYA ATEŞ AÇMAKTAN KAÇININ"
Diğer taraftan, bazı haber ajanslarında Pencşir'in düştüğüne yönelik iddialar sonrası, Kabil'de Taliban üyelerinin zafer kutlamalarıyla havaya ateş ettikleri görüldü.
Taliban Sözcülerinden Zabihullah Mücahid ise Twitter'dan yaptığı açıklamada "Kabil'de ve ülke genelinde havaya ateş açmaktan kaçının ve bunun yerine Allah'a şükredin. Silah ve mühimmat senin elinde, kimsenin boşa harcamaya hakkı yok. Soğuk mermilerin sivillere zarar verme olasılığı daha yüksektir. Bu yüzden gereksiz yere ateş etmeyin." ifadelerini kullandı.
PENCŞİR'E OPERASYONU ZORLAŞTIRAN ETKENLER
Başkent Kabil'in yaklaşık 50 kilometre yakınındaki Pencşir vilayeti, ABD'nin 2001'deki işgali öncesinde ilçe statüsündeydi. Yaklaşık 170 bin nüfuslu bölgenin büyük bölümü Taciklerden oluşuyor.
Sovyetler Birliği'nin 1980'lerdeki işgaline karşı Ahmet Şah Mesut liderliğinde etkili bir direniş gösteren Pencşir'e, 1990'ların sonunda ülke geneline yayılan Taliban güçleri de giremedi. Ancak söz konusu dönemde Taliban güçleri çok sayıda cepheye yayılmış durumdaydı.
Vadiler silsilesinden meydana gelen ve toplamda 120 kilometre uzunluğa sahip bölge, binlerce metrelik sarp dağlarla çevrili olması nedeniyle içindekilere doğal koruma sağlıyor. Vadiye giriş çıkışların birer geçitten sağlanması askeri operasyonları oldukça zorlaştırıyor.
Kabil'in 2001'de Taliban'dan alınmasında da rol oynayan Pencşirliler, genellikle bölge içinden bir yöneticiyle idare edildikleri için kendilerine fiili bir özerklik atfediyor.
Bölgedeki silahlı ve siyasi yapılanmaya, El Kaide militanları tarafından öldürülen Ahmet Şah Mesut'un oğlu Ahmed Mesud liderlik ediyor. Afganistan Ulusal Direniş Cephesi adlı yapı, Rusya ve diğer ülkelerin Taliban'ı ikna ve kendilerine yardım etmesi için girişimlerde bulundu ancak sonuç alamadı.
Vilayetin yerleşim yerlerine büyük ölçüde Tacik güçler hakimken, bazı yerler Taliban ile zaman zaman şiddetlenen çatışmalarda el değiştiriyor.
TALİBAN'IN ÜLKEYE HAKİM OLMA SÜRECİ
ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı.
Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.
Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu.
Başkent Kabil'i kuşatan Taliban, 15 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.