İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İsveç ziyareti sırasında Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünde (SIPRI) yaptığı konuşmada, İran'ın dış politikası, nükleer program, ABD ile Basra Körfezi ve çevresinde yaşanan gerginlik konularında değerlendirmelerde bulundu.
İran'ın nükleer anlaşmayı eksiksiz uygulamasına karşın anlaşmanın diğer taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyleyen Zarif, "Nükleer anlaşma metninde her şey tamamen açık ve şeffaf bir şekilde beyan edilmesine rağmen karşı taraf sorunlarını üstümüze yıkmaya çalışıyor" dedi.
"TRUMP, ABD'DE DEVRİM OLMUŞ GİBİ HAREKET EDİYOR"
ABD Başkanı Donald Trump'ın başındaki hükümetin nükleer anlaşma gibi uluslararası anlaşmaları tek taraflı ihlal ettiğini hatırlatan Zarif, "ABD yönetimi, 2016'da ülkede devrim yaşanmış gibi hareket ediyor" diye konuştu.
ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden sonra uyguladığı yaptırımlara karşılık İran'ın anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak azaltma kararına da değinen Zarif, kararın geri döndürülemez olmadığını ve Avrupa ülkelerinin anlaşmaya uyması durumunda saatler içinde tekrar kısıtlamalara uyacaklarını belirtti.
"ÜÇÜNCÜ ADIM DAHA GÜÇLÜ OLACAK"
İran'ın anlaşmadaki kazanımlarının korunmaması halinde taahhütlerin azaltılmasında üçüncü adımı atacaklarının altını çizen Zarif, "Üçüncü adım kesinlikle öncekilerden daha güçlü olacak. Biz seçeneklerimizi Avrupa'ya ilettik" dedi.
Zarif, Tahran'ın nükleer silah üretme niyeti olmadığını ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) bağlı kalmayı sürdüreceklerini kaydetti.
İran'ın nükleer anlaşmayı önemli bir anlaşma kabul ettiğini ancak anlaşmanın sürdürülebilmesi için İran'ın kazanımlarının korunması gerektiğini vurgulayan Zarif, "Anlaşmanın ortadan kalkması halinde Pandora'nın Kutusu açılabilir" uyarısı yaptı.
Bu durumda en kötü senaryonun savaş olacağına dikkati çeken Zarif, "Savaşın patlak vermesi halinde herkes kaybedecek. Tek fark, kayıp derecesi ve miktarı olur ancak herkes kaybeder" değerlendirmesinde bulundu.
Zarif, Avrupa ülkelerinin ABD'den bağımsız hareket ederek anlaşmadaki taahhütlerine uymasının da en iyi senaryo olacağını sözlerine ekledi.
İran'ın öngörülebilir ve mantıklı politikalar izlediğini ancak Trump yönetiminin politikalarının öngörülemez olduğunu ifade eden Zarif, "Başkan Trump kendisi öngörülemez olurken diğerlerinin öngörülebilir politikalar izlemesini bekleyemez" diyerek Tahran'ın da bu şekilde hareket edebileceğine dikkati çekti.
"BÖLGENİN GÜVENLİĞİ DIŞARIDAN SAĞLANAMAZ"
İran Dışişleri Bakanı, ABD'nin Hürmüz Boğazı'nda seyrüsefer güvenliğini temin etmek için kurmaya çalıştığı uluslararası koalisyonun da bölgede güvensizliği artıracağını savundu.
Bunun yerine bölge ülkelerinin ortak hareket etmesi gerektiğini belirten Zarif, "Bölgenin güvenliği dışarıdan sağlanamaz. ABD, savaş gemilerini göndererek Hürmüz Boğazı'ndaki seyrüsefer güvenliğini sekteye uğratıyor. Körfez'deki Arap ülkeleri Batı'dan silah alarak güvenlik kazanamaz. Bölgedeki güvensizliği hiçbir yabancı güç engelleyemez" ifadelerini kullandı.