NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 1-2 Aralık'ta yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Türkiye ile Yunanistan arasında NATO'da kurulan ayrıştırma usulleri mekanizması hakkında bir soruyu yanıtlayan Stoltenberg, Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili endişelerinin devam ettiğini, bu nedenle çatışmayı önleme ve gerilimi düşürmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını aktardı.
Oruç Reis araştırma gemisinin Antalya Limanı'na döndüğünü öğrendiğini belirten Stoltenberg, "Bu, gerginliği düşürmeye yardımcı olacaktır ve ayrıştırma konusunda da ilerleme sağlanmasını kolaylaştıracaktır." dedi.
"Hem Türkiye hem Yunanistan'ın kabul edeceği yollar bulmalıyız"
Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan arasında kurulan mekanizmayla olayları ve kazaları önleyecek bir iletişim hattının oluşturulduğunu, iki ülkenin milli bayramlarında bazı tatbikatları iptal ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu mekanizmayı nasıl güçlendireceğimizi ve olaylarla kazaların oluşma riskini düşürmeye yönelik öneriler sundum. Hem Türkiye hem Yunanistan'ın kabul edeceği yollar bulmalıyız. Bu konu hakkında çalışmaya devam edeceğim çünkü benim için önemli olan müttefikler arasında farklılıklar olduğunda, NATO'nun bunları oturup konuşmak, anlaşmazlıkları ele almak ve doğru yönde olumlu adımlar bulmak için bir platform sunduğunu göstermek.
NATO'daki ayrıştırma usulleri Türkiye ile Yunanistan arasındaki esas sorunların ele alınacağı müzakerelerin başlamasına da yol açar. Bu konuda Almanya ve bazı başka ülkeler çalışmalar yürütüyor. NATO, bu müzakerelerin parçası değil ama bu çabaları kuvvetle destekliyor."
"Kimse Afganistan'da gerektiğinden fazla kalmak istemiyor"
Stoltenberg, "Afganistan'a 11 Eylül terör saldırısının ardından ABD'ye destek olmak için girdik. Amacımız, ülkelerimizi hedef alan uluslararası teröristlerin Afganistan'ı tekrar bir platforma dönüştürmesini engellemekti." ifadesini kullandı.
Afganistan'ın son 20 yılda önemli ilerleme kaydettiğini belirten Stoltenberg, barış için önemli bir fırsat yakalandığını ancak durumun hassasiyetini koruduğunu söyledi.
Stoltenberg, barış süreci çerçevesinde Afganistan'daki mevcudiyetin uyarlandığını kaydederek, ABD'nin ülkedeki asker sayısını azaltma kararı aldığını ancak NATO'nun misyonunun sürdüğünü dile getirdi.
Afganistan'da halihazırda 11 bin askerin bulunduğunu, bunların yarısından fazlasının Avrupalı müttefik ve ortaklardan oluştuğunu kaydeden Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Hiç kimse gerektiğinden fazla Afganistan'da kalmak istemiyor. Gelecek aylarda, sahadaki duruma göre mevcudiyetimizi gözden geçireceğiz. Zor bir durumla karşı karşıyayız. Ülkeden ayrıldığımızda Afganistan'ın teröristler için tekrar güvenli bölgeye dönüşme riski bulunuyor. Eğer kalırsak, uzun bir misyon ve yeniden çatışmayla karşılaşabiliriz."
Taliban'ın saldırılarını kınayan Stoltenberg, tüm taraflara "barış anlaşması şartlarına uyma" çağrısını yineledi.
"Rusya, askeri mevcudiyetini artırıyor"
Rusya'nın askeri yığınağını artırması konusunda ise Stoltenberg, Moskova'nın nükleer cephanesini modernleştirdiğini ve Suriye ile Libya dahil komşu bölgelere daha fazla asker sevk ettiğini ifade etti.
Stoltenberg, "Aynı zamanda Belarus ve Dağlık Karabağ bölgelerindeki kriz nedeniyle Rusya'nın artan mevcudiyetini gözlemliyoruz." dedi.
Dışişleri bakanlarının bu çerçevede Rusya'nın artan askeri faaliyetlerini ele alacağını belirten Stoltenberg, Karadeniz bölgesinde güvenlik durumunun da görüşüleceğini kaydetti.
"Biden, NATO'yu destekliyor"
ABD'nin seçilmiş başkanı Joe Biden'la ilişkiler hakkında bir soru üzerine Stoltenberg, seçilmiş başkanın NATO ve güvenlik konularındaki geçmişinin ilişkilere önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.
Stoltenberg, Biden, NATO'yu güçlü bir şekilde destekliyor. Kendisini gelecek sene düzenlenecek zirveye davet ettim." dedi.
NATO'nun her gün Kuzey Amerika ve Avrupa'yı aynı masa etrafında bir araya getiren önemli bir platform görevi gördüğünü ifade eden Stoltenberg, bunun daha güçlü transatlantik ilişkiler için katkı sağladığını kaydetti.