İsveç ve Danimarka İslam'ı ve Müslümanları hedef alan nefret hareketlerine ön ayak olmayı defalarca sürdürdü. Hatta bu alçak provokasyonlarda ileri giderek, Kurban Bayramı'nın birinci gününde Stockholm'de polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakıldı. Türkiye ise bu aşağlık eylemlere duyarsız kalmayarak, kararlı adımlarını sürdürdü. Bu kararlı adımlar, başta İsveç ve Danimarka olmak üzere Batı'nın İslam'a karşı sürdürülen tehditleri görmeye başlamasına sebep oldu.
Danimarka hükümeti Kur'an-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılmasını yasaklayan kanun teklifini Meclis'e sunma kararı aldı. İsveç de bu girişime destek verirken, anayasa değişikliği yapılması gerekliliği nedeniyle benzer bir uygulama gerçekleştiremedi.
Buna karşın İsveç ve Danimarka'nın ülkelerinde bu eylemleri önlemek maksadıyla ortak çalışma başlattıkları öğrenildi. Danimarka maslahatgüzarı eşine az rastlanır şekilde ülkesinde gerçekleştirilen Kuran-ı Kerim yakma eylemleri nedeniyle 6 kez Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı, maslahatgüzara Ankara'nın tepkisi iletildi. Ankara, uluslararası platformlarda İslam karşıtlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelede öncü rol üstlenmeyi ve bu yöndeki çabalara aktif destek verme kararlığını sürdürecek.