Bölgedeki petrolün bir bölümünün de Rusya kontrolündeki Soyuz Neft isimli kamu özerk petrol şirketinin operatörlüğünde üretilerek Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) üzerinden yasallaştırılarak satıldığına dikkati çeken Akyener, Türkiye sınırına yakın olan ve Haseke vilayetinde kalan sahaların büyük çoğunluğunun bir şekilde Rusya'nın kontrolünde olduğunu bildirdi.
Akyener, Suriye'de Deyrizor civarında kalan PKK/PYD kontrolündeki sahaların ise neredeyse tamamının ABD menşeli şirketler tarafından işletildiğini dile getirerek, "Buradaki petrol IKBY ile merkezi yönetim üzerinden yasallaştırılarak satılıyor. Her durumda PKK/PYD bu sahaların üretiminden gelir elde etmekte ve menfaat sağlamakta. Hatta öyle ki bu kapsamda Esed rejimiyle bile ticaretleri olmaktadır." dedi.
Suriye'nin kuzeydoğusunda petrol üretimi yapacağı ifade edilen Delta Crescent Energy LLC adlı ABD'li şirketin zaten hali hazırda bölgede günlük 40 bin varil civarında üretim ve satış gerçekleştirdiğinin bilindiğini vurgulayan Akyener, şunları kaydetti:
"Günlük 380 bin varil hedefine ulaşmak Türkiye gibi bir ülkenin desteği olmadan kolay ve uygulanabilir değil. Çünkü bu hedef doğrultusunda yeni kuyuların açılması ve tesislerin yapılması gerekiyor. Bu da böylesi riskli ve sabotaja açık bir bölgeye büyük ölçekli yatırım yapılması anlamına geliyor. IKBY'de dahi istenilen yatırım ortamı oluşamamış iken, bir terörist unsurun kontrol ettiği bu coğrafyada ilgili kurguların hayata geçmesi hiç kolay değil. Örneğin, böylesi bir hedef doğrultusunda yapılacak milyarlarca dolarlık yatırım, yüz bin dolarlık bir koordine drone saldırısı operasyonuyla boşa çıkarılabilir.
Öte yandan, hacim büyüdüğünde, böylesi illegal statüde olan üretimin taşınarak legalize edilmesi de bir hayli zor. IKBY ve Irak üzerinden böylesi büyük bir hacme resmiyet kazandırmak kolay değil. Bunun için PKK/PYD'nin resmi özerk bir statü kazanması ya da Irak'ın DAEŞ gibi bir taşeronla yeniden çok daha istikrarsız bir pozisyona getirilmesi gerekecektir. Buradan üretilecek düşük kalitedeki petrol sahaları için böylesi kurgular yapmak pek de mantıklı değil."
"BÖLGEDE BİR TERÖR DEVLETİNİ FİNANSE EDECEK MİKTARDA PETROL MEVCUT"
Akyener, bölgede yüksek düzeyde olmasa da bir terör devletini finanse edecek miktarda petrol kaynağının mevcut olduğunu söyledi.
Bu kapsamda Rusya ve ABD menşeli şirketlerin bölgede terör örgütleriyle yürüteceği petrol ticaretinin uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkati çeken Akyener, "Bu durum bölgenin daha da istikrarsızlaşması anlamına gelecek. Türkiye bölgeye geniş çaplı yatırımlar yapılarak, terörist yapının daha da güçlendirilmesine asla müsaade etmeyecektir. İlgili üretimler PKK/PYD resmi bir statü kazanana kadar yasallaştırılarak farklı yollarla uluslararası sisteme sokulsa da bu girişim sürdürülebilir değil." değerlendirmesinde bulundu.