Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin gerektiği müddetçe Ukrayna'ya silah göndermeye devam edeceğini söyledi.
Scholz, Alman Sanayi Günü kapsamında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Rusya'ya karşı Batılı ülkelerin yaptırımlarının Alman ekonomisine ve şirketlerine zarar verdiğini ancak bu yaptırımların "önemli" olduğunu söyledi.
Ülkesinin, Litvanya ve diğer doğu müttefiklerinin yanında güçlü şekilde durduğunu belirten Scholz, "Bir şey kesin ki desteğimize ihtiyacı olduğu sürece Ukrayna'ya silah göndermeye devam edeceğiz." dedi.
Almanya'nın "enerji dönüşümünü" ileriye taşıması gerektiğini kaydeden Scholz, Kovid-19'un neden olduğu ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak, yenilenebilir enerjilerin kullanımının her şeyden önce kamu yararına olduğunu söyledi.
Enerjide dönüşümün milletlerin egemenliği ve refahı için şart olduğuna işaret eden Scholz, enerji dönüşümünde Almanya'da bürokrasiyi azaltacaklarını kaydetti. Scholz, "Artık işleri ertelemek için zamanımız yok. 2022, kararlar yılı olacak." dedi.
"2030'DA ALMANYA'DA ELEKTRİK ÜRETİMİNİN YÜZDE 80'İ VE ISINMANIN YARISI YENİLENEBİLİR ENERJİLERDEN GELMELİ"
Enerjide dönüşümün Almanya'yı giderek fosil yakıtlar ve oynak enerji fiyatlarından daha bağımsız hale getirdiğini ve sanayi için geleceği planlamada güven oluşturduğunu ifade eden Scholz, 2030'da Almanya'da elektrik üretiminin yüzde 80'inin ve ısınmanın da yarısının yenilenebilir enerjilerden gelmesi gerektiğini bildirdi.
Rusya-Ukrayna savaşının ilk döneminde Alman hükümetinin "Almanya'nın geleneksel olarak savaş ve ihtilaf bölgelerine silah göndermediğini" vurgulayarak, Ukrayna'ya silah gönderilmesine yönelik temkinli bir politika izlemesi, başta ABD ve İngiltere olmak üzere birçok NATO müttefiki tarafından ve iç politikada yoğun bir tartışma yaşanmasına yol açmıştı.
Almanya'nın sanayide çarkları döndürmek ve konutları ısıtmak için Rus petrol ve doğal gazına diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla bağımlı olduğu görülürken, ülke, savaş öncesi ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini Rusya'dan karşılıyordu. Almanya, son zamanlarda bu oranı yüzde 35'e düşürdü.
Almanya'da konutların yaklaşık yarısı ağır sanayide elektrik üretmek için kullanılan doğal gazla ısıtılıyor.
Rusya'ya enerji bağımlılığını azaltmak için yoğun çalışmalar yürüten Alman hükümeti, Rus gazından tamamen bağımsız olmak için zamana ihtiyacı bulunduğunu belirtiyor. Hükümet, Batılı ülkelerin Moskova'ya karşı yaptırımlarını desteklemesine karşın Rusya'dan gaz arzının hemen durdurulmasına karşı çıkıyor.
Almanya, Rus enerji kaynaklarına bağımlılığı nedeniyle geçmişte Washington yönetimi tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmıştı.
Alman Sanayi Federasyonu, bugün yaptığı açıklamada, Rusya'dan gelen doğal gazın kesilmesi halinde ekonomide kaçınılmaz bir "resesyon" olacağı uyarısında bulundu.
"BATI YORGUNLUK GÖSTERİYOR"
Öte yandan ABD basınından dikkat çeken bir manşet geldi.
ABD basınından Los Angeles Times, "Ukrayna'daki savaş, irade ve ekonomik acı savaşı. Batı, yorgunluk gösteriyor." diye yazdı.
AVRUPA'YA YENİ GÖÇ DALGASI TEHLİKESİ
Avrupa'nın yanı sıra ABD'de de artan gıda ve enerji fiyatları hatırlatılarak, endişelerin enflasyonun ötesine geçtiği belirtildi.
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio'un, Rusya'nın Ukrayna'nın tahıl ihracatına uyguladığı ablukanın küresel ekmek savaşının fitilini ateşleyerek, Afrika'da kıtlık ve Avrupa'ya yönelen yeni bir göç dalgasını tetikleyebileceği konusunda uyardığı belirtildi.
"UKRAYNA YORGUNLUĞU"
Yazıda, "Rusya'ya yönelik yaptırımlarla ilgili sorun, yaptırımlar ancak bize de zarar verirse işe yarayacak olmalarıdır." denildi.
Ekonomik tablonun, ABD liderliğindeki Rusya'ya karşı yaptırım kampanyasına katılan Avrupa hükümetleri için siyasi sorunlara neden olduğu belirtilerek, bu durumdan "Ukrayna yorgunluğu" şeklinde bahsedildi.
"AVRUPA'NIN ACIYA TOLERANSI DAHA DÜŞÜK"
İtalya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Nathalie Tocci'nin, "Yaptırımların acısı, elbette Rusya'da Batı'dakinden çok daha fazla. Ama bizim acıya toleransımız daha düşük.
Öyleyse soru, hangi eğrinin daha dik olduğu: Rusya'nın savaşma kabiliyeti mi yoksa bizim ekonomik acıya dayanma kabiliyetimiz mi?" şeklindeki görüşlerine yer verildi.
"ZELENSKY'NİN EN ÇOK İSTEDİĞİ ŞEYİ SAĞLAMADILAR"
Öte yandan Avrupalıların çoğunun, savaşın başlaması konusunda Rusya'yı suçladığı, ancak söz konusu kıtanın bu konuda ne yapılacağı konusunda bölünmüş durumda olduğuna dikkat çekildi.
Macron, Scholz ve Draghi'nin, açıklamalarında Ukrayna'ya destek ifadeleri kullandığı anımsatılarak, "Üçlü, Zelensky'nin en çok istediği şeyi sağlamadı: yeni silahların hızlı teslimatı." denildi.
"BAHİSLER YÜKSEK OLACAK"
Ayrıca, "Bahisler yüksek olacak. Avrupa ve ABD liderleri, Ukrayna uğruna ekonomik fedakarlıklara katlanmak için halklarını bir araya getirebilir mi? Yoksa bu sadece Putin'in kazanabileceği bir rekabet mi?" ifadeleri kullanıldı.