YENİ TİP KORONAVİRÜSLE AYNI AİLEDEN
SADS-CoV, Kovid-19'a neden olan küresel salgının sorumlusu SARS-CoV-2 ile aynı virüs ailesine mensup, ancak farklı bir tür. Spesifik olarak, SADS-CoV r "alfacorona virüs", SARS-CoV-2 ise bir "betacorona virüs" olarak adlandırılıyor.
BULAŞMA RİSKİ ARAŞTIRILDI
Çalışmanın yazarı ve epidemiyolog Ralph Baric, 'Birçok araştırmacı, Kovid-19, SARS ve MERS gibi betacoronavirüslerin yol açtığı hastalıklara odaklanıyor. Ancak alfacorona virüsler gözardı ediliyor. Aslında alfacorona virüsler, türler arasında hızlı bir şekilde atlama potansiyelleri göz önüne alındığında, insan sağlığıyla ilgili daha büyük olmasa da eşit derecede tehdit oluşturuyor" ifadelerini kullanıldı.
Araştırmacılar, ayrıca SADS-CoV'nin insanlarda soğuk algınlığına neden alfacoronavirüsten, (HCoV-229E ve HCoV-NL63) farklı olduğunu açıkladı.
Profesör Baric ve meslektaşları yaptıkları çalışmada, SADS-CoV'nin domuzlardan atlayıp insan popülasyonlarına bulaşma riskini araştırdı. Bu kapsamda çeşitli sentetik insan hücre türleri virüsle enfekte edildi. Araştırmacılar, birincil akciğer ve bağırsak hücreleri dahil olmak üzere insan hücrelerinin SADS-CoV enfeksiyonuna duyarlı olduğunu buldu.
Bununla birlikte, ekip, yeni tip koronavirüsün aksine, domuz koronavirüsünün akciğerler yerine bağırsak hücrelerinde daha hızlı çoğalabildiğini belirtti.
İNSANLAR SAD-COV'A KARŞI ÇAPRAZ BAĞIŞIKLIĞA SAHİP DEĞİL
Öte yandan, bilim insanları bulgularına dayanarak, SADS-CoV özelinde insanların, hayvan popülasyonlarından kaynaklanan koronavirüslere yakalanmasını engelleyebilecek çapraz koruyucu sürü bağışıklığına sahip olmadığını söyledi.
POTANSİYEL BİR SALGIN RİSKİ OLUŞTURUYOR
Çalışmanın diğer yazarı Caitlin Edwards, "SADS-CoV, dünya çapında dağıtımı olan heterojen bir virüs grubu olan HKU2 adı verilen yarasa koronavirüslerinden türedi. Bu virüsün ortaya çıkıp insan popülasyonlarını enfekte edip edemeyeceğini tahmin etmek imkansız. Ancak, SADS-CoV'nin geniş konakçı yelpazesi ile insan hücrelerinde çoğalma yeteneği birleştiğinde ortaya çıkması potansiyel bir risk oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
Çalışmanın tüm bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.