Sıcak hava dalgasının etkisiyle birlikte orman yangınları Türkiye gibi Yunanistan'da da etkili oluyor.
Yunanistan'ın kuzeydoğusundaki Meriç bölgesindeki yangınlar 2. haftayı geride bırakırken henüz söndürülemedi.
Geçtiğimiz günlerde alevlere teslim olan Dedeağaç kuzeyindeki Dadia Milli Parkı'nda 18 kişinin cansız bedenine ulaşılması ise gündemde büyük yer edindi.
Yunanistan, ölen 18 kişinin Yunanistan'a yasa dışı yollarla giren göçmenler olabileceğini ifade etti.
Mültecilere karşı uygulağı insanlık dışı tavır nedeniyle Türkiye'nin birçok kez uyradığı Yunanistan'da devlet kanalı spikerinin acı olayla ilgili kullandığı ifadeleler ise kan dondurdu.
Yunan spiker Alexandras Douvara, adeta Yunanistan'ın insanlık dışı tavrını kelimelere dökerek, "Hoş olan tek şey, kömürleşerek ölen 18 göçmen dışında başka insanların yasını tutmamış olmamızdır." şeklinde utanç verici ifadeler kullandı.
Yunan spikerin bu sözleri sosyal medyada büyük tepki ile karşılandı. Gelen tepkiler üzerine Efimerida gazetesi, göçmenlere yönelik ırkçı şiddet olaylarıyla ilgili soruşturma emri verildiğini duyurdu.
SKANDAL SAVUNMA
Spikerin sözlerinin yankıları hala devam ederken Yunanistan Başkanı Kiryakos Miçotakis'in yaptığı açıklamalarda gündeme bomba gibi düştü.
Yunanistan'ın kuzeydoğusundaki Meriç bölgesindeki yangınlar 2. haftayı geride bırakırken, Yunan halkı hükümeti yangınları söndürmekte başarısız kalmakla suçladı.
Suçunu örtbas etmeyen isteyen Miçotakis ise akılalmaz açıklamalarda bulunarak, suçu göçmenlere attı.
Perşembe günü Parlamento konuşmasında yangınları değerlendiren Miçotakis, yangınlar için hazırlıkların diğer yıllara kıyasla daha iyi olduğunu ancak yeni gerçeklerle karşı karşıya olduklarını savundu.
Kundakçılara verilecek para ve hapis cezasının artırılacağını söyleyen Miçotakis, Meriç'teki yangının büyük ihtimalle insan yapımı olduğunu ve "yasadışı göçmenler tarafından kullanılan güzergahlarda başladığının neredeyse kesin olduğu" belirtti. Miçotakis'in bu ırkçı söylemlerinin ardından pek çok kişi, hiçbir kanıt olmaksızın, yangınlardan göçmenleri sorumlu tutmaya başladı.
YEREL HALK KIŞKIRTILDI
Yerel halk, yangını çıkaran kişilerin göçmenler olduğunu ifade ederek, göçmenleri suçluyor. Hatta bazı sosyal meyda hesapları kendi içlerinde koordine olarak, sözde göçmenlerin görüldüğü yerleri paylaşıyor ve insanları onları avlamaya, dövmeye ve öldürmeye çağırıyor.
Yunanistan'da paylaşılan bir görüntü bu duruma en büyük örnek. Viral haline gelen bu videoda yerli bir kişi, delil olmadan yangın çıkardığını iddia ettiği birkaç kişiyi yakaladığını ifade etti.
Pek çok göçmen karşıtı kişi bu asılsız videoyu paylaştı. Paylaşanlar arasında Greek Solution Partisi'nin lideri bile bulunuyor.
GÖÇMENLER ENDİŞE İÇİNDE
Bu durumdan rahatsız olan göçmenler can güvenliklerinden endişe ediyor. Göçmenlere karşı uygulanan bu alçak tavır, geçtiğimiz günlerde hayatını yitiren 18 kişinin ölümünün sorgulanmasına sebep oldu.
Mültecilere hukuki destek sağlayan bir Yunan vatandaşı, ormanlık ve dağlık alanda saklandıkları anlaşılan barakada bulunan cesetlerin nedeninin Yunanistan ve AB'nin sert politikalarından kaynaklı olabileceğine dikkat çekti. Belgesiz göçmenleri şiddet yoluyla ve hukuka aykırı bir şekilde Türkiye'ye geri gönderen Yunanistan'ın göçmenleri saklanmaya zorladığını açıkça ifade etti.
Yabancı basında yanarak ölen 18 kişinin belki de yardım ve koruma isteme imkanları olmadığı için hayatlarını kaybettikleri belirtildi.
GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİLER
Ana muhalefet partisi SYRIZA ise yaptığı açıklamada, "göçmenler günah keçisi seçildi" ifadelerine yer vererek Miçotakis'i eleştirdi. Yunan yetkililer eleştileri yalanlıyor ancak yangınlarda hiçbir Yunan vatandaşının ölmemesinin rahatlattığını defalarca ifade etmeleri sergiledikleri rahatsız edici tutumun bir örneği.
Yunan yetkililer, Meriç'te, Dadia ormanında başlayan ikinci yangının "büyük olasılıkla insan eliyle çıkarılmış bir yangın olduğunu ve beş saat içinde büyük bir yangına dönüştüğünü" ifade etti.
Hafta içinde Meriç'e sevk edilen itfaiye personeli ve yetkililer, bölge sakinlerini olası bir tahliyeye hazırlanmaları konusunda uyardı.
100'den fazla itfaiyecinin daha gönderilmesiyle toplam sayı 582'ye çıkarken, dokuz Avrupa ülkesinden 10 uçak ve yedi helikopter de söndürme çalışmalarına katkıda bulunuyor.
OPERASYONEL ZAYIFLIĞA DİKKAT ÇEKTİLER
Akdeniz Orman Ekosistemleri Enstitüsü'nde araştırmacı olan Gabriel Xanthopoulos, Meriç yangınının 2021'de Eğriboz'da ve bu yıl temmuz ayında Rodos'ta yaşananlara benzer olduğunu belirterek operasyonel zayıflığa dikkat çekti.
Xanthopoulos, itfaiyenin boşaltılan köyleri ve yerleşim yerlerini korumaya odaklandığında, ya da söndürme için hava araçlarına güvendiğinde, yangının bir yelpaze gibi açılarak yayıldığını ve zorlukların katlanarak büyüdüğünü belirtti. Yunan uzman, Meltem rüzgarlarının körüklediği yangınların normal şartlarda dar bir çerçevede tutulması gerektiğinin altını çizdi.
Öte yandan itfaiye teşkilatından kaynaklar da Kathimerini gazetesine konuşarak, yaşanan felaketin yoğun olmasına rağmen söndürme için gerekli imkanların mevcut olduğuna ancak buna rağmen yangının kontrol altına alınamadığına dikkat çekti. Bölgeden bir uzman, "Yunanistan'ın diğer bölgelerinden gelen itfaiyecilerin bölgeyi bilmediğini, bu sebeple dağlarda kolayca hareket edemediklerini" ifade etti.