İmrek, yaptığı açıklamada, okulların açılmasına az bir süre kaldığını, ailelerin çocukları için kırtasiye ürünlerini alma telaşına düştüğünü belirtti.
Kırtasiye malzemelerinin, vitrinlerde göze hoş görünecek renk ve kokularda çocukların dikkatini çektiğini vurgulayan İmrek, "Aileler, ister istemez çocukların tercihleri doğrultusunda da karar verdikleri için bazı tehlikeleri istemeden de olsa üstlenmek zorunda kalabiliyorlar. Bunlar, okul giysileri ile sırt çantası, kalem, kalem kutusu, silgi, su matarası, besleme kabı gibi okul ihtiyaç malzemelerinden oluşuyor" dedi.
İmrek, piyasada albenisi yüksek ancak bir o kadar da ucuzluğu nedeniyle çok sayıda markasız ve menşei belli olmayan kırtasiye ürünleri satıldığını ileri sürdü.
Bu ürünlerin içeriğinde kanserojen bazı boyar madde ve fitalat gibi ağır kimyasallar bulunduğunu anlatan İmrek, şöyle devam etti:
"Daha önce yapılan denetimler ve laboratuvar incelemeleri sonucunda piyasadaki birçok kırtasiye malzemesi ve okul giysilerinde kanserojen maddeler daha önce tespit edilmişti. Ayrıca, forma, yaka, tişört, çorap ve ayakkabı gibi okul giysilerinde yapılan araştırmalarda da kanserojen madde gibi tehlikeli kimyasallar bulunmuştu. Bu maddelerin kanser yaptığını, Sağlık Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı açıklamıştı.
Okulların açılmasına az bir zaman kala birçok noktada satışa sunulan, markasız, menşei bilinmeyen ve kanserojen maddeler içerebilen kırtasiye ürünlerine dikkat edilmeli. Ürün içeriğinde kullanılan ham maddenin neler olduğu konusunda bilgilendirici etiket bulunmayan kırtasiye malzemeleri, kesinlikle alınmamalı."
"UCUZLUĞUNA ALDANMAYIN"
Ürünlerin ucuzluğuna aldanılmaması gerektiğine ve bu kalitesiz ürünlerin çocukların sağlığını riske atabileceğine işaret eden İmrek, "Okul giysisi, ayakkabı ve kırtasiye ürünlerinde, ürünlerle ilgili açıklayıcı ve bilgilendirici bilgiler içeren, okunabilir ve görülebilir şekilde etiket zorunluluğu getirilmesi ve denetimlerin artırılması gerekmektedir. Ürünlerde azo boyar madde ile fitalat gibi kimyasalların bulunup bulunmadığı, varsa uluslararası kabul görmüş oranlarda olduğu belirtilmelidir. Hatta bu ürünlerin güvenilir olduğunu kanıtlayacak barkod veya bandrol uygulamasına geçilmesinde yarar vardır" diye konuştu.