Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında ilkokullarda yeni bir dönem başlıyor. Artık 1. sınıf öğrencilerinin eğitim süreçleri, "Gelişim Raporu" ile kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek ve velilere somut öneriler sunulacak.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında ilkokullarda yeni bir dönem başlıyor. Artık 1. sınıf öğrencilerinin eğitim süreçleri, "Gelişim Raporu" ile kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek ve velilere somut öneriler sunulacak.
1. SINIF ÖĞRENCİLERİNE 'GELİŞİM RAPORU' VERİLECEK
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde yeni bir dönemi başlatıyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) kapsamında, ilkokul 1. sınıf öğrencileri için geleneksel karne uygulamasının yerine "gelişim raporu" dönemi başlıyor. Peki, bu gelişim raporları neleri içerecek ve nasıl bir fark yaratacak?
GELİŞİM RAPORU İLE KAPSAMLI DEĞERLENDİRME
Yeni eğitim modeli, öğrencilerin yalnızca akademik başarılarını değil, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimlerini de kapsayan bütüncül bir yaklaşımı benimsiyor. Gelişim raporları, öğrencilerin süreç boyunca kazandıkları becerilere odaklanırken, öğrenme süreçlerindeki ilerlemeleri detaylı bir şekilde velilere sunacak.
Bu raporlar, çocukların hangi alanlarda başarılı olduğunu ve hangi becerilerde desteklenmesi gerektiğini somut önerilerle açıklayarak velilere rehberlik sağlayacak. Ayrıca, sosyal-duygusal öğrenme becerilerinin ön planda tutulduğu bu sistem, öğrencilerin bireysel potansiyellerini ortaya çıkarmayı hedefliyor.
İLK RAPORLAR YARIYIL TATİLİNDE
Bu yenilik, 17 Ocak'ta başlayacak yarıyıl tatilinden itibaren uygulanmaya başlanacak. Veliler, çocuklarının gelişim raporlarına hem fiziki olarak hem de e-Okul sistemi üzerinden ulaşabilecek. Raporların hazırlanması sürecinde, beceri temelli eğitim sistemleriyle tanınan ülkelerin uygulamaları incelenerek rubrikler ve dereceli puanlama anahtarları geliştirildi.
EĞİTİMDE YENİ PERSPEKTİF
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", sonuç odaklı ölçme yöntemini terk ederek süreç odaklı değerlendirme modelini hayata geçiriyor. Bu sistem, öğrencilerin sadece akademik başarılarını değil, bireysel gelişimlerini de önceliklendiriyor. Eğitimciler ve veliler için yönlendirici bir rehber olacak olan bu yenilik, Türkiye'nin eğitimde yeni bir perspektif kazanmasını sağlıyor.
