YKS Tahir ile Zühre hikayesi, Arzu ile Kamber hikayesi sorusu nedir, cevabı ne? AYT'ye giren bu soruyu araştırıyor!

Türkiye genelinde milyonlarca öğrenci, üniversiteye girişin kapılarını aralayan Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) katıldı. Öğrenciler ve aileleri, büyük bir heyecan ve merakla sınav sorularını ve cevaplarını bekliyor. Sınavın bitiminden itibaren, özellikle sosyal medya platformları ve çeşitli eğitim forumları sınav sorularını değerlendirmekle meşgul.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Haziran 2024 , 13:23 Güncelleme Tarihi :09 Haziran 2024 , 13:28
YKS Tahir ile Zühre hikayesi, Arzu ile Kamber hikayesi sorusu nedir, cevabı ne? AYT’ye giren bu soruyu araştırıyor!

İÇİNDEKİLER

Bu yılki YKS'nin belki de en çok dikkat çeken kısmı, sınavda yer alan ve öğrenciler tarafından oldukça zor olarak nitelendirilen bir problem sorusu oldu. Soru, kısa sürede çeşitli sosyal medya platformlarında ve eğitim odaklı forumlarda geniş bir yankı buldu.

YKS Tahir ile Zühre hikayesi sorusu nedir?

Soru ve cevap anahtarı açıklandığında haberimizde yer alacaktır.

Tahir İle Zühre Hikayesi

Kerem ile Aslı'nın aşkından sonra en çok bilinen bu aşk hikayesi rivayetlere göre Urfa-Mardin yöreleri civarında vuku bulmuştur. İki gencin aşkını ve kavuşmak için mücadelesi ise hikayeye göre şöyledir; ' Geçmiş zamanın birinde zengin mi zengin, güçlü mü güçlü bir padişah varmış. Dünyevi her türlü nimete sahip olan padişahın büyük bir derdi varmış, öye bir dert ki ne mal ne şöhret ona deva olmuyormuş. Padişahın derdi, bir türlü evlat sahibi olamaması imiş. Derdi yüzünden kendini eğlenyece veren padişah bir gün veziri ile dolaşmaya çıkmış, ikisi birlikte gezerken karşılarına bir derviş çıkmış ve onlara yardım edeceğini, ikisinin de muradının bir evlat sahibi olmak istediğini söylemiş.

Tüm bunları duyan padişah ve vezir heyecan içinde dervişten aman dilemiş. Derviş cebinden bir elma çıkarıp ikiye bölerek, bir yarısını padişaha bir yarısını da vezire vermiş ve eklemiş "bu elmaları yerseniz ikinizde birer evlat sahibi olacaksanız", derviş padişahın bir kızı vezirin ise bir oğlu olacağını, ileride onları evlendirmelerini söyler ve gider. Elmaları yiyen padişah ve vezirin 9-10 ay sonra çocukları olur, tıpkı dervişin dediği gibi padişahın kızı vezirin de oğlu olur. Kız bebeğe Zühre, oğlan bebeğe ise Tahir ismi verilir.

Tahir ile Zühre çocukluklarını birlikte geçirir, beraber yetişir en iyi hocalardan birlikte ders alırlar ve günün birinde genç olmaya başladıklarında Zühre için için Tahir'e aşık olur, ancak Tahir onu bir kardeş arkadaş olarak görmektedir. Zühre yüce Allah'a dualar eder, Tahir'e olan aşkının karşılık bulması onun da kendisine aşk beslemesini diler ve duaları kabul olur, artıl Tahir de Zühre'ye aşk hisseder. Birbirlerine aşkla bağlı olan gençler türkülerle, manilerle aşklarını dile getirirler artık ikisi de birbirlerine duydukları sevdadan emindir. Ancak bir gün padişahın hizmetindeki Arap köle, gençlerin aşkını fark eder ve Zühre'nin annesine söyler. Bu vesileyle bu konudan Padişahın da haberi olur ve karısına artık Zühre ile Tahir'i evlendirmeleri gerektiğini söyler, karısı buna karşı çıkar çünkü kızını kendileri gibi bir padişah hanedanına gelin etmek istemektedir. Padişaha sürekli Tahir'i kötüleyen karısı bunlarla yetinmez sihire başvurur, kocasını sihirle Tahir'den soğutup saraydan kovmasını sağlar. Birbirine aşık Tahir ve Zühre yıkılırlar, hasretle yanıp tutuşurlar.

Tahir gizli gizli Zühre'yi görmeye gelirken Arap köleye yakalanır, hemen padişaha haber uçar ve Tahir Mardin'de bir zindana atılır. Zindandan yıllar sonra kurtulan Tahir ilk günkü aşkıyla Zühre'nin yanına gider,iki aşık hasret giderir ağlaşırlar, günler böyle geçerken Arap köle yine onları yakalar ve padişaha haber verir. Padişah Tahir'i huzuruna çağırır ve onu idam edeceğini söyler, bunu duyan Tahir Allah'a canını alması için dua eder ve kabul olur, oracıkta son nefesini verir. Tahir'in ölümüyle Zühre yıkılır, aklını kaybeder. Nice doktorlar ona çare bulamaz, bir gün Zühre Tahir'in mezarı başına gider ve Allah'a yalvarır, canını alıp ruhunun Tahir'in ruhuyla buluşması için, duaları kabul olur. Tahir'in mezarı başında Zühre'nin cansız bedenini gören Arap köle kahrolur kendini hançerle öldürür, çünkü için için o da Zühre'ye aşıktır. Zühre'nin padişah babası olanlardan kendisini suçlamış çok pişman olmuştur ancak artık çok geçtir, hem iki geç fidan acılar içinde ölmüş hem kendisi evlat acısına mahkum olmuştur.'

ARZU İLE KAMBER HİKAYESİ

Arzu ile Kamber'in hikâyesinin 16. YY'da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Hikayenin ana konusu, birbirini kardeş zannederek büyüyen Arzu ile Kamber'in belli bir süre sonra birbirine âşık olmasını konu alır. Yaşanan bir olay, iki kişinin kardeş olmadıklarını öğrenmelerine sebep olur. Söz konusu olay, kervan Hac yolunda iken kervanın eşkıyalar tarafından basılmasıdır.

Kervan baskını çok kanlı şekilde biter. Kervan baskınından sadece Kamber sağ kurtulur. Bir köylü Kamber'i bularak evlat edinir. Kamberi evlatlık alan ailenin Arzu adında bir de kızları vardır. Arzu ve Kamber bu sayede birbirlerini kardeş bilerek büyürler. Hayat bu şekilde devam ederken Kamber'i seven bir kızın Arzu'ya giderek onların kardeş olmadıklarını söylemeleri ile olayların akışı değişir.

Arzu olayı öğrenir öğrenmez bu bilgiyi Kamber ile paylaşır. Bu olayı öğrenen Kamber evden ayrılır. Bu olaydan sonra Arzu Kamber'i bulmak için çöllere düşer. Fakat bir türlü Kamber'i bulamaz. Arzu bu durum üzerine hastalanır ve yataklara düşer. Bu olayı öğrenen Kamber eve döner. Arzu ile Kamber, bu ayrılık sürecinde birbirlerine aşık olduklarını anlarlar ve işin sonunda birbiri ile evlenirler.