Anayasa paketi ile ilgili referandumda 'evet' çıkması durumunda büyük özelleştirmelerde yaşanan zorluklar ortadan kalkacak. Böylece TÜPRAŞ, ERDEMİR, Galataport gibi milyarlarca dolarlık özelleştirmelerde ortaya çıkan uzun yargı süreçleri kısalacak. Boğaz Köprüsü'nün işletme hakkı devri, İzmir Limanı, Petkim, ERDEMİR gibi onlarca özelleştirme ihalesi 'kamu yararı, yerindelik ilkesi' gibi gerekçelerle ya iptal edildi ya da yıllarca süren yargı sürecinin ardından sonuçlandırılabildi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da "Ciğerlerimize kadar kan ağlatıyorlar kan" diyerek tepki gösterdiği bu kararlara karşı Anayasa paketi ile atılacak adım iş dünyasının da umudu oldu. Pakette, Anayasa'nın 125'inci maddesinde yapılan değişiklik önerisiyle, yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hiçbir surette 'yerindelik denetimi' şeklinde kullanılamayacağı vurgulanıyor. Referandumdan 'evet çıkması' durumunda, başta özelleştirmeler, kamu ihaleleri, yeni yatırımlar olmak üzere birçok alanda kritik mali süreçleri teslim alan yerindelik denetimi ortadan kalkacak. İdari yargı, yerindelik denetimleri yaparak kendini idarenin yerine koyamayacak, 'kamu yararı' tanımını genişleterek özelleştirmeleri iptal edemeyecek.
HEPSİ GERİ DÖNDÜ
Meclis ve hükümetin bugüne kadar verdiği ve ekonomik sonuçları olan çok sayıda karar yargıdan döndü. İşte o kararlardan bazıları: Mersin-Akkuyu'da nükleer enerji santrali kurulmasını içeren yönetmeliğin yürütmesi, Danıştay tarafından durduruldu. Aliağa'da termik santral kurulmasını içeren EPDK kararı durduruldu. Danıştay, 9 otoyol ve Boğaz köprülerinin özelleştirilmesine ilişkin kararın yürütmesini durdurdu. 13'üncü Daire, Türkiye Şeker Fabrikaları'na ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikalarının bir bütün halinde özelleştirilmesini durdurdu. ERDEMİR'in OYAK'a devrine ilişkin Rekabet Kurulu kararı, Danıştay 13'üncü Dairesi tarafından durduruldu.