Sera gazları ve nükleer tehlike alternatif enerji arayışını hızlandırdı. Almanya'nın 2050 yılına kadar elektrik ihtiyacını tamamen yenilenebilir enerjilerden karşılayabileceği belirtiliyor. Çevre dostu enerji üretmek prensip olarak oldukça basit. Rüzgâr türbinlerine artık herkes alıştı. Zirai atıklardan elde edilen biyo enerji de çevreye zarar vermeden elektrik üretmenin bir yolu. Almanya'daki birçok beldede, ek elektriğe ihtiyaç duyulmayacak miktarda yenilenebilir enerji üretilebiliyor. Bazı belediyeler dev enerji şirketleri ile onların elektrik şebekesinden tamamen bağımsız olmanın yollarını deniyor.
Doğu Almanya'nın Brandenburg eyaletine bağlı Feldheim köyünün başka köylere benzemediği, ana caddeyi geçer geçmez belli oluyor. Köyü çevreleyen tarlalardaki 43 rüzgâr türbini köyün ihtiyacından çok daha fazla, 4,3 megavat elektrik üretiyor. Ama sadece elektrik satmak Feldheim'lılara yetmiyor. Köylüler kendi elektrik şebekelerini de kurmuşlar. Her köy sakini 1500 euro yatırmış. Bütün enerji altyapısı 150 Feldheim'lının ortak malı. Köy sakinlerinin elektrik faturası yüzde 75 oranında ucuzlamış. On yıl da fiyat değişmeme garantisi almışlar. Belediye Başkanı Michael Knape bu cesur girişimin meyvelerini toplamaya başladıklarını ve diğer belediyelerden bu işi nasıl başardıklarını öğrenip akıl almaya gelenlerin olduğunu söylüyor.
Böyle bir büyük hamle için projenin çevre dostu olduğu kadar ekonomik olduğuna da halkı ikna etmek şart. Çünkü elektrik kullanmak için fişi prize sokan abone haklı olarak, bu işten kârının ne olacağını bilmek ister.
Feldheim'lılar rüzgâr esmediği zaman da elektriksiz kalmamak için ahırların yakınına dev tanklar yerleştirmişler. Hayvan dışkısı ve diğer organik atıklar bu tanklarda mikroplar tarafından gaza dönüştürülüyor ve bu gaz da jeneratörü işletip elektrik üretiyor. Türbin ve jeneratörün çıkardığı ısıyla da köydeki evler ısıtılıyor ve Feldheim dışarıdan hiç enerji hammaddesi almak zorunda kalmıyor.
Feldheim enerji kaynağı limitet şirketinden Werner Frohwitter, bu sayede paranın da köyde kaldığını anlatıyor. Yeni proje tamamlanıp faaliyete geçene kadar her yıl yaklaşık 100 bin euroluk kalorifer yakıtı alan köylüler enerji faturalarının küçülmesinden son derece memnunlar.
Sıra, 1990'lı yılların ortalarında dikilen rüzgâr türbinlerinin yenilenmesine ve yerlerine daha verimli rüzgâr güllerinin dikilmesine gelmiş. Belediye başkanı kendi kendine yeten enerji projesini bütün beldeye yaymakta kararlı. Michael Knnape, bu plan gerçekleştiği takdirde 8 bin Brandenburg'lunun özel şirketlere bağımlı olmadan enerji ihtiyacını karşılayabileceğini söylüyor.
Belediye başkanına göre, bu kadar ucuz elektrikle her şeyin yapılabilmesi ekolojik kendi kendine yeterlilik sisteminin kabul görmesini kolaylaştırıyor.
Köyün tam ortasında bir de enformasyon ofisi var. Yerel enerji kooperatifi otuz kişiyi istihdam ediyor. Belediye başkanı personel sayısının daha da artacağını söylüyor. Knape'nin en büyük arzusu ise bu örnek projeyi bütün Alman beldelerine tanıtıp, çevre dostu teknolojilerle ekonomik bağımsızlığa kavuşmanın hiç de zor olmadığına kamuoyunu ikna etmek.