Ulubaş, EBK'nın 1952 yılında kurulduğunu, 1992 yılında özelleştirme kapsamına alındığını ve 13 yıl özelleştirme kapsamında kaldıktan sonra 2005'te eski statüsüne kavuşturulduğunu anlattı. Özelleştirme sürecinde kuruma ait işyerlerinin bir kısmının satıldığını, kapatıldığını ve bedelsiz olarak çeşitli kurumlara devredildiğini ifade eden Ulubaş, bugün itibariyle Genel Müdürlüğün Adana, Ağrı, Bingöl, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Sakarya, Ankara, Van ve Yozgat'ta toplam 10 kombinası ve İstanbul'da da depo müdürlüğünün bulunduğunu söyledi.
Ulubaş, bu yılın başında 100 adet franchisee (bayilik sistemi) verilmesi kararı alındığını ve bu kapsamda bugüne kadar büyükşehirlerde 56 mağaza açıldığını kaydetti.
-''Bu yıl zarar etmemek, hedefimiz''-
Bekir Ulubaş'ın verdiği bilgiye göre, kurum, 2010 yılı Mayıs ayında karkas et ithalatı için Bakanlar Kurulu'ndan aldığı yetki çerçevesinde 129 bin 142 baş canlı kasaplık sığır ithalatı gerçekleştirdi, kesimini yapıp tüketiciye ulaştırdı.
Kurum, 2010 yılında toplam 164 bin 201 adet büyükbaş ve küçükbaş alımı yaptı. 2011 yılının ilk 8 ayında 41 bin 472 büyükbaş, 8 bin 642 küçükbaş hayvan alındı. 8 aylık dönemde 2 milyon 512 bin 283 adet kanatlı alımıyla 6 bin 287 ton beyaz et üretimi yapıldı.
Kırmızı ve beyaz et üretimi toplamı 2010'da, bir önceki yıla göre yüzde 96 artışla 41 bin 985 tona ulaştı. 2011 yılının ilk 8 ayında miktar, 21 bin 783 ton oldu. Yıl sonuna kadar 30 bin tonu aşması bekleniyor.
Ulubaş, kurumun 2008'de yaklaşık 40,2 milyon lira olan zararının, 2009'da 28,6 milyon liraya, 2010'da da 9,4 milyon liraya gerilediğini belirterek, ''2011 yılında zarar etmemek hedefimizdir'' dedi.
Bekir Ulubaş, EBK'nın 2009 yılında Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu içinde 239. olduğunu, 2010 yılında da 140. sıraya yükseldiğini kaydetti.
-Muhalefet: ''Zarar etme pahasına yerli üretici desteklenmeli''-
Ulubaş'ın sunumunun ardından milletvekilleri sorularını yöneltti.
Muhalefet milletvekilleri genel olarak et ithalatını eleştirerek, yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini üzerinde durdu. EBK'nın kamu kurumu olarak kar elde etmek zorunda olmadığı, zarar etme pahasına yerli üretimi desteklemesi, aksi takdirde 5-10 yıllık süreçte ülkenin hayvancılık açısından telafisi mümkün olmayan bir noktaya gelebileceği endişesi dile getirildi.
Et ithal edilmesine rağmen fiyatların düşmemesi eleştirildi.
Kurumun hizmet binası için aylık 35 bin lira tutarında kira ödemesi yüksek bulundu.
Bekir Ulubaş, milletvekillerinin kurumun adında ''balığın'' da yer aldığını ancak faaliyetlerinde bunun görülmediği yönündeki eleştiriyi de yanıtladı. Ulubaş, özelleştirme sürecinde Fatsa'daki tesislerin, gemilerin devredildiğini, ancak balık kısmını tekrar devreye sokabilmek için çalışma yürüttüklerini söyledi.
Ulubaş, ''Teknoloji yatırımı yaptık, 2 ay içerisinde önce fileto alabalık ve diğer filetolar da hazırlanıyor, yetki alma süreci devam ediyor. 2 ay içinde mağazalarımızda sunduğumuz 53 kalem malın içinde bir de balık olacak. Bunun içinde donmuş hamsi de yer alacak'' dedi.
-Depremzedelerin hayvanları...-
Et ve Balık Kurumu fiyatlarının her zaman piyasanın altında olduğunu ifade eden Ulubaş, 17,5 liraya kıyma, 22 liraya da kuşbaşı et satışı yaptıklarını söyledi.
Et ithalatının ardından fiyatlarda düşüş gözlendiğini kaydeden Ulubaş, ithalat öncesinde karkas et alımının kilogram başına 18 lira düzeyinde olduğunu, şu an EBK'da 14 lira, özel sektörde 15 lira düzeyine gerilediğini kaydetti. Ulubaş, ''Yüzde 20-25 oranında et fiyatları aşağıya düştü'' dedi.
Ulubaş, Kurban Bayramı'nda hayvanlarını satamayıp geri götürme maliyetine katlanmak zorunda kalanlara ''kapılarını açtıklarını'' ifade ederek, kombinalara 4 bin büyükbaş müracaatı olduğunu, bin hayvanın kesiminin yapıldığını, kesimlerin devam ettiğini kaydetti.
Van'daki kombinalarda da depremde ahırı yıkılanların veya hayvanları yararlananların başvurularını kabul ettiklerini belirten Ulubaş, ''İlk depremin ardından kombinalarda kesim yaptık. İkinci depremde kombinamızda kesimhanede sıkıntı oldu, özel sektörden hizmet almak yoluyla kesimlere devam ediyoruz'' dedi.