Bir öğrencinin üniversiteye kadar olan dershane masrafı ise 100 bin lirayı buluyor. Türkiye'de 2 milyondan fazla öğrenci okulunun dışında dershanelere giderek, para ödüyor. Bunca parayı alan dershaneler sayıları 100 bini bulan kendi çalışanlarına ise 'köle' muamelesi yapıyor.
Formasyonu olmadığı halde üniversite mezunlarına ya da açık öğretim öğrencilerine öğretmenlik yaptıran dershaneler, devletten vergi de kaçırıyor. Ayrıca çalışanların primlerini ödemeyerek, onların haklarını da yiyor. Binlerce atanamayan öğretmen olmasını fırsat bilen dershaneciler açıktaki öğretmen adaylarını çok düşük maaşlarla çalıştırıyorlar.
ÇALIŞANLAR PERİŞAN
Öğretmenler, "Dershanelerde en yüksek maaşlar bin 500 lirayı bulmuyor. O da tecrübeli öğretmenlere veriliyor. Genç öğretmenler 800-900 liraya çalıştırılıyor, çoğunun da sigortası yaptırılmıyor" diyorlar. Öğretmenleri sigortasız ve kayıtsız çalıştıran birçok dershane böylece devletten hem vergi hem de prim ödemesi kaçırmış oluyor. Bazı dershaneler ise öğretmenleri sigorta yaptırsa bile kayıtlara asgari ücretli olarak geçiyor. Öğretmene kalan maaş elden verilirken, asgari ücret bölümü bankaya yatırılıyor.
ANLAŞMALAR YENİLENİYOR
Dershanelerde öğretmenler bir yıllık anlaşma yapmalarına rağmen 10 ay maaş alıyorlar. Kalan 2 ayda ise ödeme yapılmıyor. Her yıl Mayıs'ta sözleşmeleri yenilenen öğretmenler böylece 'girdi çıktı' yapılarak tazminat haklarından da mahrum bırakılıyor. Bu konuya isyan eden öğretmenler, "Her yıl bahar ayları gelince hepimizi stres basıyor. Çünkü Mayıs'ta sözleşmeler bitiriliyor. Yenisinin yapılıp yapılmayacağı ise belli değil. Zam isteyen 'Dışarıda binlerce bekleyen var' denilerek susturuluyor" dedi.