"ENFLASYONA EZDİRİLMİYORLAR"
Bakan Çelik toplantının başında yaptığı konuşmada asgari ücreti bir geçim ücreti olarak ele almak yerine bir taban ücreti, sosyal koruma ücreti olarak değerlendirip bu çerçevede ücrete yaklaşmanın doğru olacağını söyledi.
Asgari ücretin, genel ücret düzeyi ve kayıt dışı istihdam gibi pek çok unsuru etkilediğini belirten Çelik, asgari ücretle çalışanların enflasyona ezdirilmediğini ifade etti. Çelik, Aralık 2002 yılında 250 TL olan brüt asgari ücretin, bin 21 TL'ye ulaştığını dile getirdi. Bakan Çelik, 2014 yılında uygulanacak asgari ücretin Türkiye'nin ekonomik durumunun ve çalışanların geçim şartlarının göz önünde bulundurularak tespit edilmesinin son derece önemli olduğunu belirterek, "Çalışanların talepleri, geçim şartları ve diğer tarafta ekonomimizin genel gidişatı ve dünya ekonomisinin rekabet durumu mutlaka taraflarca ele alınacak. 1 ay boyunca bu hususlar enine boyuna değerlendirdikten sonra ortak bir yolda uzlaşmayı ben şahsen Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanı olarak temenni ediyorum" dedi.
"EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI DİKKATE ALINMALI"
Yapılacak çalışmalar sonrası belirlenecek asgari ücretin çalışanların beklentilerini karşılayacak düzeyde olması gerektiğini savunan TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat ise taleplerinin şu şekilde sıraladı:
"Anayasa'da yer alan "geçim şartları' yaklaşımının dikkate alınması, işçini ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarın esas olması, işçinin ve ailenin harcama kalıbının esas alınmasın ve hesaplamalarda Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin kullanılması, bilimsel verilerle hesaplanan net tutarın esas olması, sanayi, tarım veya bölge, yaş, cinsiyet ayrımı yapılmadan asgari ücretin ulusal düzeyde tek tutar olması, işçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçla değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alması, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal ve "insan onuruna yakışır' bir ücret olarak kabul edilmesi, belirleme yaparken en düşük devlet memuru maaşının dikkate alınması, gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay içermesi şeklinde özetlediğimiz görüşleri savunuyoruz ve bu görüşlerin Komisyon çalışmalarında dikkate alınmasını talep ediyoruz."
"VERGİ VE PRİM YÜKLERİ AZALTILMALI"
TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir, asgari ücretin brüt olarak artırılmasından ziyade, asgari ücretin üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin azaltılması suretiyle çalışanın eline geçecek net ücrette ilave artışın sağlanması gerektiğini belirtti.
Belirlenecek asgari ücretin Türkiye'yi anında etkileyen uluslararası riskler karşısında Türkiye için daha zayıf bir pozisyon yaratmaması gerektiğini belirten Demir, "Enflasyonu yükseltici rol oynamamalı, işsizliği daha da artırmamalı, işçi ve işvereni kayıt dışına itmemeli, özellikle emek yoğun işkollarında fabrikaları kapattıran uluslar arası yoğun rekabet karşısında sanayimizin gücünü daha da zayıflatmamalı, toplu iş sözleşmesi uygulayan işyerlerindeki ücret dengelerini alt üst etmemelidir" dedi.
Asgari ücretle çalışan işçilerin büyük bir merakla beklediği "Asgari ücret" görüşmeleri TÜİK, Hazine Müsteşarlığı ve Kalkınma Bakanlığı'ndan gelecek rakam ve verilere göre 18 Aralık'ta TÜRK-İŞ, 23 Aralık'ta ise ise TİSK'te toplanılmak üzere ertelendi.