AVRUPA'DA NEGATİF FAİZ
ECB, ekonominin büyümesine destek olmak için adeta seferberlik ilan ederken, politika faizini düşürüp, yaklaşık 400 milyar euroluk parasal genişlemenin fitilini ateşledi. Banka ayrıca, mevduata negatif faiz uygulamasına başladı. FED ise, bir yandan tahvil alımlarını azaltmaya devam ederken, bir yandan uzun vadede de politika faizi tahminini düşürdü. Her iki merkez bankasının büyüme ve istihdam yanlısı bir politika izlediği bu dönemde, Merkez Bankası bugün tercihini yapacak. 'Büyümeden istihdamdan üretimden yana mı?' yoksa paralel yapıyla birlikte hareket eden 'Lobilerden yana mı olacak?' anlaşılacak.
DAHA NE İSTİYORSUNUZ?
Bütün bu gelişmeler faiz indirimini işaret ederken Erdem Başçı ve ekibi inadını sürdürmemeli. Bugün 70 bin tane faizcinin değil 77 milyon Türk vatandaşının geleceği düşünmeli... Merkez Bankası, büyümeyi, üretimi, yatırımı istikrarı desteklemeli. Merkez, Türkiye'ye köstek değil. destek olmalı...
ÖZEL SEKTÖR TIKANIYOR
Merkez Bankası geçen ay gerçekleştirdiği 'göstermelik' yarım puanlık faiz indirimi ile başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, ekonomi yönetimi ile iş dünyasının haklı tepkilerinin odak noktası oldu. Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.3 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. 17 Aralık darbe girişimi, manipüle edilmeye çalışılan yerel seçimler, Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası ve uluslararası finans kuruluşlarının olumsuz değerlendirmelerine rağmen, Türkiye 17 çeyrektir aralıksız büyüyor. İlk çeyrekte büyümenin lokomotifliğini ihracat üstlenirken, özel sektör yatırımları büyümeyi yüzde 0.3 aşağı çekti. Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikasının finansman maliyetlerini arttırması, özel sektör yatırımlarının gerilemesine neden oldu.