Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)
Lisanslı Depoculuk ve 80. Yıl Lansman toplantısına katılan Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, yaptığı konuşmada, "Dünyada tarıma yönelişin arttığı bir zamanda yaşıyoruz. İnsan neslinin devamı, dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenme için tarım olmazsa olmazımızdır. Dolayısıyla tarım, sadece üreticileri değil, tüketicileri de doğrudan ilgilendiren bir sektör durumundadır. Gıda temini ve tedariki kadar, güvenilir ve kaliteli gıdaya erişimde önemli bir hale gelmiştir. Sosyal ve siyasal istikrar gıda güvenliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu bakımdan TMO ülkemizdeki gıda güvenliğinin sağlanmasında etkin bir rol oynamaktadır. 1938 yılında kurulmuş olan TMO ülkemizin en büyük ölçekli kamu iktisadi teşekküllerinden birisidir.
İlk kurulduğunda buğday üreticisi çiftçilere destek olması amaçlanmış, zamanla ürün yelpazesi genişlemiştir. Zaman içerisinde hububat, mısır, çeltik, haşhaş ve fındık ürünlerinde de alıma başlamıştır. TMO'nun temel görevleri; gerektiğinde piyasaya müdahale ederek piyasalarda istikrarı sağlamak, üretici ve tüketicilerin menfaatini korumak ve yurt içi ve yurt dışı piyasaları yakından takip ederek politikalar üretmektir. TMO, ülkemizde bitkisel ürünlerin ÇKS'ye kayıtlı üreticilerin yüzde 82'sine, ekim alanının yüzde 67'sine, üretiminin yüzde 31'ine doğrudan etki etmektedir. Öte yandan TMO, bin 500 sanayi işletmesiyle doğrudan ilişki içerisindedir. TMO, ülkemizin tüm illerine, faaliyet alanına giren ürünler itibariyle temas etmektedir" ifadelerini kullandı..
Üreticiyi koruyan ve üreten Türkiye'nin yanında olduklarını bir kez daha gösterdiklerini vurgulayan Bakan Fakıbaba, "Bu kapsamda 2017 yılında 162 bin üreticiden 2,4 milyon ton ürün alımı gerçekleştirdik, üreticilerimize toplam 3,4 milyar TL ödeme yaptık. Piyasaları yakından izledik spekülatif hareketleri engelledik. Yaklaşık 2,5 milyon ton hububat, 23 bin ton kabuklu fındık satışı yaptık. Ürün alımlarının finansmanı amacıyla, ülkemizde bir ilk niteliğinde tarımsal emtia (buğday) kullanılarak 100 milyon TL tutarında Kira Sertifikası (SUKUK) ihracı gerçekleştirmiştir. AFAD ve Kızılay ile işbirliği içerisinde ihtiyaç sahibi ülkelere (Pakistan, Filistin, Somali, Yemen ve Suriye vb.) toplam 275 bin ton un, 2 bin ton pirinç yardımı yaptık" şeklinde konuştu..
"ÜRETİCİLERİMİZ ŞARTSIZ, KEFİLSİZ KREDİ KULLANABİLECEK"
Lisanslı depoculuk faaliyetleri ile ilgili son duruma da değinen Bakan Fakıbaba, "Ülkemiz depo açığının giderilmesi amacıyla 2005 yılında TMO tarafından 'Özel Sektöre Uzun Süreli Kiralama Yöntemiyle Lisanslı Depo Yaptırılması' süreci başlatılmıştır. Bu kapsamda ülke genelinde 90 noktada 4,2 milyon ton kapasiteli depo yapımı hedeflenmiştir. İhtiyaç görülen noktalara depo yapımı faaliyetlerine devam edilecektir. 2018 yılında 2,5 milyon tonluk kısmı, 2019 yılı sonunda ise tamamı devreye girmiş olacaktır.
Bu sistem tamamlandığında ülkemize, 1,5 milyar TL'lik yatırım yapılarak, bin kişiye istihdam sağlanacaktır. Üreticilerimiz ürününü lisanslı depoya teslim ettikleri takdirde, 2018 yılında depo kira ücreti ödemeyecek, biz karşılayacağız, ürün teslim ederken 25 TL analiz ücretini ödemeyecek, biz karşılayacağız, ton başına 25 TL nakliye desteği alacak. İlk kez bu yıl uyguluyoruz. Ürününü sattığında yüzde 2 stopaj vergisi ve yüzde 2 SGK bedeli ödemeyecek, Ziraat Bankası ve TKK aracılığıyla şartsız, kefilsiz kredi kullanabilecek, kredinin tüm faizini biz karşılayacağız. Uzun kuyruklara maruz kalmadan kısa sürede ürünlerini teslim edecekler. Tüm bu desteklerimiz ile örneğin lisanslı depoya 20 ton ürününü getiren bir üretici, bu ürünü ister TMO'ya ister tüccara veya sanayiciye satsın bin 450 TL'ye kadar kazanç sağlayabilecek.