Al-Jaida, Katar'ın geçen yıl Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı olduğunu belirterek, iki ülkenin sağlıklı politik ilişkilere sahip olduğunu ve devlet başkanlarının küresel gelişmeler üzerine ortak stratejik bakış açılarının birbirleriyle paylaştığını söyledi.
GERİ DÖNÜŞLERİ ÇOK KAZANÇLI
Al-Jaida, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımlar açısından çok açık bir ülke olduğunu kaydederek, "Türkiye çok büyük bir ülke ve çok önemli bir pazar. Hiç şüphe yok ki (yatırımların) geri dönüşleri çok kazançlı." dedi.
Ülkedeki yabancı yatırımların artması için daha fazla farkındalığa ihtiyaç duyulduğunu anlatan Al-Jaida, Katar'ın Türkiye hukuk sistemine aşina olmadığını fakat Türk pazarının çok çekici olduğunu ve yatırımcıların ülkede çok rahat hissettiğini ifade etti.
TÜRKİYE'YE AKACAK 7 MİLYAR DOLAR DAHA VAR
Hukuksal çerçevede atılacak bazı adımların yabancı yatırımcıların önünü açacağını söyleyen Al-Jaida, "Katar Türkiye'de yatırım yapmaya devam edecek. Sadece bankacılık sektöründe değil, emlak sektöründe de. 10 milyar dolarlık taahhütün yüzde 35'i gerçekleşti, Türkiye'ye akacak 7 milyar dolar daha var. Yatırımlar sağlıklı siyasi ilişkileri takip eder ve bizim Türkiye ile olan ilişkilerimiz yüzyıllara dayanıyor." ifadelerini kullandı.
İSLAMİ FİNANSIN GELECEĞİ UMUT VERİCİ
İslami finans alanına değinen Al-Jaida, Malezya'nın Asya, Katar'ın Afrika ve Ortadoğu, Türkiye'nin ise Avrupa için bir kapı görevi gördüğünü söyleyerek bu üç ülkenin İslami finansı bir üst aşamaya taşıyabileceğini belirtti.
Malezya'nın İslami finansın hukuki çerçevesi ve ürün çeşitliliği açısından çok gelişmiş olduğunu vurgulayan Al-Jaida, "Türkiye ve Katar hızlanmalı ve çok daha fazlasını yapmalı çünkü Ortadoğu'da çok fazla İslami finans varlığı ve yatırımı bulunuyor." şeklinde konuştu.
Al-Jaida, Malezya'da altyapının yeterince gelişmediğine işaret ederek, "Malezya ile altyapı üzerine tecrübelerimizi paylaşacağımız büyük bir platform oluşturabiliriz. Sektör için fevkalade bir şey oluşturabiliriz." dedi.
İslami finansın 2,4 trilyon dolar büyüklüğe ulaştığını hatırlatan Al-Jaida, sektörün geleneksel finanstan çok daha hızlı büyüdüğünü ve henüz İslami fintech, İslami sigortacılık ve İslami varlık yönetimi gibi bakir alanlar bulunduğuna dikkati çekti.
Al-Jaida sektörün çok büyük potansiyeli olduğunu ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde nasıl pozisyon alınması gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini ifade ederek, geçen günlerde Londra borsasında 300 milyon dolarlık Katar Uluslarası İslami Bankası hissesinin işlem gördüğünü hatırlattı. Al-Jaida, İslami finans sektöründe atılacak çok fazla adım olduğunu bildirerek, "Ben İslami finansın geleceğinin parlak ve ümit verici olduğunu düşünüyorum. İslami finans küresel ölçüde rol model olabilir." dedi.
YABANCI YATIRIM İSTANBUL FİNANS MERKEZİ'NDEN TÜRKİYE'YE AKACAK
İstanbul Finans Merkezi projesinin stratejik olarak Avrupa ile Müslüman milletler arasında yer aldığını anlatan Al-Jaida, "Türkiye çok önemli rol oynayabilir." dedi ve İstanbul'un altyapı ve hukuki çerçeve konusunda Katar ve Malezya ile işbirliği yapması gerektiğinin altını çizdi.
"Ben İstanbul Finans Merkezi'nin geleceği konusunda çok çok olumluyum." ifadesini kullanan Al-Jaida, İstanbul Finans Merkezi'nin doğrudan yabancı yatırımlar açısından örnek olabileceğini aktararak, "Uluslararası hukuk altında, doğrudan yatırımlar Türkiye'ye İstanbul Finans Merkezi aracılığıyla akabilir." değerlendirmesinde bulundu.