Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (TOSB), Türk otomotiv tedarik sanayisinin yeni teknolojilere entegrasyonu ve Türkiye'nin Otomobili'ne ilişkin soruları yanıtladı.
TAYSAD'ın 42'nci yılını doldurduğunu ve otomotiv sektöründe tedarikçileri temsil eden tek dernek olduğunu dile getiren Kanca, "460 civarında üyemiz var. Üyelik şartlarımız oldukça yüksek beklentili. Her üyemiz mutlaka ihracat yapmak zorunda. Bir de otomotiv ana sanayiye mal veriyor olması lazım. Yedek parça veya merdiven altı değil, doğrudan üreticiye orijinal mal veriyor olması lazım. Ayrıca, her üyemizde aradığımız uluslararası kalite belgesi şartı var. Tüm bu üyelik şartlarını bir araya getirdiğiniz zaman üyelerimiz genellikle yüksek seviye firmalar" ifadelerini kullandı.
TAYSAD üyesi 460 firmanın yüzde 70'inin yüzde 100 Türk sermayeli, geri kalanının yarısından fazlasının da yabancı ortaklı olduğunu aktaran Kanca, bu yerli sermaye ağırlıklı yapının otomotivin yoğun ve yaygın olduğu ülkelerde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
"VOLKSWAGEN'İ TÜRKİYE'YE GETİREN ŞEY VERİLEN TEŞVİK DEĞİL"
Türkiye'nin 50 yıllık bir zamanda ciddi sayıda kaliteli Türk tedarik sanayicisi yetiştirdiğini dile getiren Kanca, şunları söyledi:
"Mesela sadece içinde bulunduğumuz TOSB'da 90 tane firma var. Bentley'den Porsche'ye, Audi'den Mercedes'e, Ford'dan BMW'ye ve Toyota'ya kadar en nitelikli, üst seviye araçların parçaları üretiliyor. Üyelerimizin ürettiği parçaların yüzde 50'si ihracat zaten. Bu parçalar Avrupa'ya, ABD'ye, Japonya'ya, Güney Kore'ye gidiyor. Dünyanın hiçbir yerinde otomotiv tedarikçisi bu kadar yoğun ve iç içe yer almıyor. Bu, Türkiye'ye has bir şey. Volkswagen'i Türkiye'ye getiren şey sadece bazılarının iddia ettiği gibi verilen teşvik değil. Böyle güçlü bir tedarik ağınız olmasa, lastiğini, koltuğunu, motordaki dişliyi, aynasını, camını, plastik parçasını imal eden ve bunların hepsini yüksek kalitede üreten bir tedarik sanayi olmasa niye gelsin buraya yabancı yatırımcı? Herhangi bir ülkeye gider. Türkiye'ye asıl bunu çeken bizim hem kalitemiz hem de rekabetçi yani ekonomik olmamız."
"DÖNÜŞÜM KONUSUNDA AVRUPA'YA GÖRE DAHA ERKEN UYANDIK"
Kanca, TAYSAD üyelerini yeni teknolojiler konusunda bilgilendirdiklerini dile getirdi.
Geçen yılın şubat ayında OSD ve sektör temsilcileriyle bir araya geldiklerini anlatan Kanca, otomotiv teknolojisinin küresel olarak gidişatını ve bu gidişatta nasıl konumlanmaları gerektiği konularını ele aldıklarını ifade etti.
Türkiye'deki tedarikçiler olarak bir elektrikli aracın yüzde 25 ile yüzde 30'unu ancak sağlayabildiklerini aktaran Kanca, "Bu aslında yetersiz ama çok da düşük bir oran değil. Çünkü zaten batarya, elektronik aksam, yazlım vs. dediğimizde elektrikli bir araçta, maliyetin büyük bir kısmı bildiğimiz klasik yelpazenin dışına taşıyor. Türkiye ile rakip olacak ülkelerde de durum aynı veya daha kötü. Biz Türkiye'deki firmalar olarak dönüşüm konusunda Avrupa'ya göre daha erken uyandık. Uyandık ama geldiğimiz yola baktığımızda Almanya'nın, Fransa'nın bazı şirketleri var ki onlar somut adımlar atmışlar, onların gerisindeyiz." dedi.
"TÜRKİYE'NİN OTOMOBİLİ FİKRİNİ EN BAŞINDAN BERİ DESTEKLİYORUZ"
Alper Kanca, Türkiye'nin Otomobili fikrini en başından beri desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"İşin ilginç tarafı 1,5-2 sene önce Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'ndaki (TOGG) arkadaşlar hibrit yerine tamamıyla elektrikli araç üreteceklerini söyleyince ben kendi adıma biraz şüpheyle bakmıştım. Erken diye düşündüm. Ama geçen 1,5 senede onlar haklı çıktı. Mesela Volkswagen bir anda hibrit yerine elektriğe öncelik verdi. TOGG ekibi de bu geçişi ön gördüler. Tarih onları haklı çıkardı. Bu haklılığın kredibilitesi var onlarda ve bu sayede kamuoyu daha çok güvendi, inandı."
TAYSAD'ın TOGG ile görüşen, aralarında elektrikli araçlara da parça üreten 60 civarında firmanın olduğu bilgisini paylaşan Kanca, "TOGG ile iş birliğimiz çok iyi gidiyor. Bizim TOGG'la şu an görüşen 60 civarında üyemiz var. Bunlar arasında 25 firmayla iş birliğine başladılar. Ama hedef 60 firmanın tamamıyla çalışabilmek. Gürcan Bey de bizim içimizden çıkan birisi. Bu iş birliğini kolaylaştırıyor. Birbirimizi kolay anlıyoruz. Kolaylıkla iletişimde bulunuyoruz ve bizim içimizde birçok firma TOGG'un projesini normal bir ticari iş olarak görmüyor, sahipleniyor. Bu memleketin bir işi diye teklif veriyor." dedi.