Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen yeni tedbir paketine göre, 1 Mart 2020'den 30 Haziran 2020'ye kadarki süreçte iş yeri kira bedelinin ödenememesi nedeniyle kira sözleşmeleri feshi edilemeyecek, bu durum tahliye sebebi olamayacak. Kararın yalnızca iş yeri kiralarını kapsadığına dikkat çeken Avukat Cevat Kazma, ev kiralarını mevcut mücbir sebepten ödeyemediğini kanıtlayan kiracıların da bu kapsama girebileceğine dikkat çekti.
KİRA ÖTELENİYOR
Hem dünya genelinde hem Türkiye'de ekonomik faaliyetlerin yavaşladığını belirten Cevat Kaza, "Birçok firma, koronavirüs salgını nedeniyle hedeflerini tutturmada güçlük çekiyor. Yeni tedbir paketi, piyasadaki hareketliliğin azalmasıyla birlikte kiralarını ödemekte zorlanan şirketler ve işyerleri için oldukça isabetli bir karar. Yeni tedbir paketindeki bu karar konutları kapsamasa da, kiralarını ödeyemeyen kişiler bu durumun mücbir sebepten kaynaklandığını kanıtlayabilirlerse, onlara karşı da fesih ve tahliye yapılamaz" değerlendirmesinde bulundu.
EKONOMİK KRİZ GEREKÇE AMA
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, kira sözleşmesinin önemli sebeplerle feshini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu (TBK) 331.'nci maddesi, hem kiracıya hem de kiralayana, kira ilişkisinin devamını kendileri için çekilmez hale getiren önemli sebeplerin varlığı halinde, sözleşmeyi yasal fesih bildirim sürelerine uyarak her zaman feshetme imkânı vermektedir. Ama savaş hali ya da ağır ekonomik kriz gibi olaylarda tek taraflı fesihin önü nispeten kesilmiştir. Avukatlar bu gibi durumlarda birçok parametrenin devreye girdiğini belirtiyor.
İSPAT ETMEK ŞART
Tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliklerin önemli olduğuna vurgu yapan avukatlar, mücbir sebep sayılabilmesi için kiracının kendi sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen işsiz kalması durumunda işlerlik kazandığını söylüyor. Yani kiracı kendi sorumluluklarını yerine getirmediği ve işyeri kurallarına uymadığı için işten çıkartıldığında veya kendi isteği ile işten ayrıldığında gelir kaybı nedeniyle kira ödemezse sözleşmenin fesih edilmesinden kurtulamıyor. Böyle bir durumda kiracıların gelir kaybını net olarak beyan etmesi ve bunu da ispat etmesi gerekiyor. İş kaybı ve gelir kaybını ispat edemeyenlerin ev sahiplerine karşı yükümlülükleri aynen devam ediyor ve kirasını ödemediği için tahliye edilebiliyor.
BU DURUMDA FAİZ İŞLETİLEMEZ
Mücbir sebeplerle kiracının gelir kaybetmesi ve kirasını ötelemesi durumunda kiracı faiz yüküyle de karşılaşmıyor. Cevat Kazma, "Kiracı ötelediği kiraları daha sonra ödeme aşamasında, sözleşmelerdeki faiz işletilemez. Ancak kiracının kirasını ödeyemeyeceğini ispat eden belgeleri ev sahibine sözlü olarak dile getirmesi de yeterli değil" dedi.
EV SAHİBİNE YAZILI BİLGİ ŞART
Bu dönemde gelir kaybında bulunanların bunu tek başına belgeleriyle ispat etmesi de yeterli değil. Avukatlar, böyle bir durumda kiracıların ev sahibine yazılı bir bilgilendirme yapmasının gerekli olduğunu söylüyor. Aksi takdirde ilerleyen süreçte kiracının bu durumu bildirdiğini yasal olarak kanıtlamakta zorlanabileceğine de dikkat çekiliyor.