"ESNEKLİKLER 3 BAŞLIKTA İNCELENEBİLİR"
Prof. Dr. Ataman, Covid-19 pandemisi nedeniyle Hükümetin kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarında sağladığı esnekliklerin üç başlık altında toplanabileceğini belirterek şöyle dedi: "İlk olarak prim ödeme gün sayısı azaltılmıştır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya hak kazanmak için kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün çalışmış ve son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olması gerekir koşulu Covid-19 kapsamında 60 gün boyunca çalışmış ve son üç yıl içinde 450 gün işsizlik sigortası primi ödenmiş olmak üzere gevşetilmiştir.
İkinci olarak İŞKUR'a başvurunun online yapılması sağlanarak süreç hızlandırılmıştır. Öte yandan Covid-19 kapsamındaki kısa çalışma ödeneği başvuruları özelinde iş müfettişlerinin denetim için işyerine gitmesi koşulu kaldırılmış ve işyerinin Cumhurbaşkanlığı, Bakanlık veya ilgili kurumlarınca faaliyetlerinin durdurulmuş olmasının belgelenmesinin yeterli olması kabul edilmiştir.
Üçüncü esneklik ise 3 ay olan kısa çalışma ödeneğinin Cumhurbaşkanı yetkisiyle altı aya kadar uzatılabileceğidir. Ancak kısa çalışma ödeneği için verilen ek üç aylık süre işçinin hak ettiği işsizlik sigortası süresinden kesilmektedir. Örneğin işçi başka bir nedenle işten çıkarılır ve işsizlik sigortasından yararlanmak isterse, 10 aylık süreden kalan 7 ay için işsizlik ödeneği alabilecektir. Kısa çalışma ödeneğinin İşsizlik Sigortası ödeneklerinden mahsup edilmemesine yönelik düzenleme yapılması yetkisi de Cumhurbaşkanı'ndadır."
ŞARTLARI SAĞLAYAMAYAN ŞİRKETLER VAR
Sağlanan esnekliklerin daha fazla işletmenin kapsama girmesini getireceğini belirten Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, bununla birlikte Türkiye'de iş devrinin fazla olması nedeniyle prim ödeme gün sayısının yerine getirilememesinin yüksek olasılık olduğu uyarısı yaparak, "Öte yandan işletmelerin yüzde 95'i küçük işletmelerdir ve formel piyasa koşullarından bağımsız çalışabilmektedir. Bunlar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek işletme sayısına sınır koyacaktır" diye konuştu.
Covid-19 pandemisinin yarattığı ekonomik krizin ağırlaşmasının beklendiğini ifade eden Ataman, şöyle devam etti: "Bu durumunda kısa çalışma ödeneğinden yararlanacak işletme ve kişi sayısını arttırmak için ek önlemlere ihtiyaç duyulacaktır. Bu çerçevede korona salgını nedeniyle kapatılan kafe, eğlence sektörü, AVM'ler, kuaför, küçük işletme, start-up, çalışanlarının kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için özel düzenlemeler yapılabilir. Kısa çalışma ödeneği kapsamını genişletmek için işletmenin düştüğü ekonomik zorluk seviyesine göre 3 aylık süre kısaltılarak yararlanan çalışan sayısının arttırılması bir çözüm olabilir.
Kısa çalışma ödeneği ile amaç zor durumdaki işletmelere en fazla üç aya kadar destek vererek mevcut istihdamı korumaktır. Diğer bir deyişle işten çıkarmaların önüne geçmektir. Bu anlamda yeni işsizler yaratmama açısından kısa çalışma ödeneği işlevseldir. Ayrıca zorlayıcı nedenler ortadan kalkınca işletmenin daha hızlı bir şekilde normal faaliyetlerine dönmesini sağlaması bakımından da kısa çalışma ödeneği destekleyicidir. Ancak kriz uzun sürerse kısa çalışma ödeneği gibi kısa vadeyi kurtaran önlemler yetersiz kalacaktır."
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Corona virüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işverenler, buna ilişkin kanıtlarla birlikte 'Kısa Çalışma Talep Formu' ile 'Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesini' bağlı olduğu İŞKUR biriminin elektronik posta adresine (www.iskur.gov.tr), elektronik posta göndermek suretiyle başvurabilecek.
Başvuruların işyerine gidilmeden de belge üzerinden hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için virüsten olumsuz etkilenildiğine dayanak teşkil eden belgelerin başvuruya eklenmesi gerekiyor. İŞKUR, gerektiğinde işverenle irtibata geçerek, ilave belgeler talep edilecek. İşverenlere, başvurusunun alındığı yine elektronik ortamda bildirilecek. İşverenin talebi İŞKUR'a bağlı iş müfettişlerinde değerlendirilecek.
Müfettişler incelemeyi işyerine gitmeden başvuru evrakları üzerinden yapacak. Kamu kurumları tarafından faaliyeti durdurulan işyerlerinin ödenekten yararlanması için yapılacak incelemede işyerlerinin kısa çalışma ödeneği kapsamına girip girmediğine bakılacak.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ NEDİR?
Üçte bir oranında azaltması demek, 6 iş günü çalışmanın yapıldığı işyerinde 4 gün çalışma yapılmaması anlamına geliyor. Bu kapsamda da işçilere kısa çalışma ödeneği ödeniyor ve sağlık sigortası primleri karşılanıyor.
Bunların hepsi de İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödeniyor. Meclis Genel Kurulunda kabul edilen yasa tasarısı ile kısa çalışma ödeneğinin şartları da kolaylaştırıldı. İşverenlerin ödenekten yararlanması için öncelikle mevcut istihdamı koruması ve bu dönemde işçi çıkarmaması gerekiyor. Düne kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için çalışanın 4 ay çalışıyor ve en az 600 gün de prim ödemiş olması gerekiyordu.
Meclis'te kabul edilen yasa ile 600 gün şartı 450 güne, 120 gün şartı da 60 güne indirildi. Buna göre 2 ay çalışan ve 450 gün prim ödeyen çalışana kısa çalışma ödeneği ödenebilecek. Bu düzenleme de 30 Haziran 2020'e kadar geçerli olacak.
Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlara, en son eline geçen aylık prime esas kazancının günlük brüt tutarının yüzde 60'ı ödeniyor ve en yüksek ödenecek tutar aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150'sini (4.414.5 lira) geçemiyor. Buna göre de çalışana damga vergisi düşüldükten sonra en düşük 1.752,40 lira ile en yüksek 4.380.99 lira arasında kısa çalışma ödeneği ödenecek.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işveren isterse devletin ödediğinin üzerini tamamlayabilecek. Yani, kısa çalışma ödeneği ile çalışanın maaşının yüzde 60'ını devlet karşılarken, kalan yüzde 40'ını da işveren çalışana ödeyebilir. Yeni düzenleme ile işverenlere getirilen asgari ücret desteği ile çalışanın üzerine düşen yüzde 40'lık ücret de düşmüş olacak.