Koronavirüsün ekonomik etkilerinden olumlu şekilde çıkan altın her gün yükseliyor. Yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altın son 1 haftada bile ciddi yükseliş yaşadı. Peki altın fiyatları yükselecek mi? Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, çıkış trendi devam ediyor. İlk dirençler 1.865 ve 1.921 seviyelerinde. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. Zirve olması açısından 1.921 daha önemli. 1.921 seviyesinin üzerinde ise verilecek uzun dönemli sonraki direnç 2 bin ve 2 bin 200 seviyelerinde bulunuyor. İşte detaylar...
Aşı tarafında, Dünya Sağlık Örgütü'nün onaylayacağı yeni bir gelişme olmaz ve merkez bankaları veya büyük fonlardan ciddi bir kâr satışı gelmez ise ara düzeltmeler ve kâr satışlarına rağmen altında 1.921 dolarlık tarihi zirveye doğru çıkış hareketinin devamı beklenebilir.
Yatırım denilince ilk akla gelen araçlardan biri altın. Son aylarda koronavirüsle birlikte yeni bir çıkış hareketi yaşandı. Çıkış hareketinin ilk adımları 2019'da ABD-Çin ticaret savaşı ile başlamıştı. Pandemi süreciyle de ivme kazandı. Altın fiyatını belirleyen temel değişkenleri sıralarsak; Faiz, enflasyon, jeopolitik riskler, merkez bankası politikaları, fiziki alım satımlar ve ABD Dolarının değerindeki dalgalanmalar diyebiliriz.
SALGIN ETKİSİ
Koronavirüs süreciyle faizler düştü ve düşük kalmaya devam edecek. ABD Merkez Bankası (Fed) 2022 yılına kadar düşük faiz beklentisini deklare etti. Fed, diğer merkez bankaları için önemli bir referans olmuştur çoğu zaman. Enflasyon talep gerilmesine bağlı kısa bir süre düşüş gösterse de ekonomilerin açılması ve piyasaya çıkan bol likidite nedeniyle tekrar yükseliş sinyalleri vermeye başladı. Merkez Bankaları ve hükümetler teşvik ve yardım paketleriyle piyasaya hiç olmadığı kadar bol likidite sundular. Fed bilançosu mart ayın başında 4.2 trilyon dolar iken 7.2 trilyon dolar seviyesine kadar çıktı. Avrupa Merkez Bankası bilançosu da 4-4.5 trilyon Euro büyüklüğünden 6.3 trilyon Euro'ya ulaştı. Hükümetlerin verdiği teşvik paketleri merkez bankalarının piyasaya verdiği miktarın oldukça üzerinde. Parasal genişleme hiç bu büyüklükte olmamıştı.
REKOR YILI 2011
Hatırlanırsa 2008 küresel krizi sonrası benzer bir süreç yaşanmıştı. Krize çare olarak merkez bankaları faizi düşürüp piyasaya bol likidite verince altın fiyatları 2011 yılında 1.921 dolar zirvesine kadar yükselmişti. Jeopolitik riskler olarak bakacak olursak salgın başlı başına böyle bir risk. Son dönemde artan vaka sayıları ilk salgın rakamlarını geçti. Bu belirsizlik 'güvenli liman' ihtiyacını canlı tutuyor. Ayrıca son aylardaki ABD-Çin gerginliğini de eklemek gerekecek. ABD doları ise değer kaybına devam ediyor. Fiziki alım satımlar tarafında ise merkez bankaları geçtiğimiz yıllarda alım yaptığına dair haberler sıkça geliyordu. Yeni bir alım haberine çok rastlamazsak da satış yönlü bir gelişme de gözlenmiyor.
GENİŞLEME ARTACAK MI?
Diğer yandan altının arzı sınırlı, arz bollaşması öyle petrol gibi kısa sürede hemen üretimi artırıp arzı artırılabilecek bir emtia değil. Parasal genişleme ve likidite artarken altın arzı sınırlı bir artışta veya sabit kalmaya devam ediyor. Bu yönleriyle bakınca altın fiyatını yukarı çeken etkenler geçerliliğini koruyor. Bu hafta içinde altın fiyatında görülen atağın sebebi ise Avrupa Birliği'nin 750 milyar Euro'luk teşvik paketi konusunda anlaşmasıyla Euro'nun değer kazanıp doların değer kaybı. Ayrıca ABD'nin de bir trilyon dolarlık yeni bir teşvik paketi üzerinde çalıştığı haberleriyle parasal genişlemenin artarak devam edeceği beklentisini saymak mümkün. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, "Koronavirüs ne yazık ki daha iyi bir hal almadan önce daha da kötü olacak" diyerek olumsuz bir açıklama yaptı. Trump'ın şimdiye kadar pandemi konusunda daha çok iyimser yaklaşımları söz konusuydu.
ÇIKIŞ SÜREBİLİR
Fiyatı aşağıya çekecek olası gelişmeler ne olabilir diye baktığımızda ise altın fiyatındaki yükselişi fırsat bilen ve likidite ihtiyacındaki bazı merkez bankaları satış yapabilir mi? Veya salgına karşı son günlerde umut veren açıklamalarla birlikte aşı ve ilaç bulunur, güvenli liman ihtiyacı azalır mı? Bir diğer etken kâr satışları. Eski zirvelerine yaklaşan altının teknik grafiğine bakıldığında primli bir yatırım aracı olarak değerlendirmek mümkün. Altını bu seviyelere taşıyan temel gelişmelere bakıldığında çıkış hareketini destekleyen etkenler geçerliliğini koruyor. Aşı ve ilaç tarafında Dünya Sağlık Örgütü'nün de onaylayacağı yeni bir gelişme olmaz ve merkez bankaları veya büyük fon ve yatırımcı gruplarından ciddi bir kâr satışı gelmez ise ara düzeltmeler ve kâr satışlarına rağmen çıkış hareketinin devamı beklenebilir. Altının dış piyasalarda ons fiyatındaki yükseliş aynı ölçüde iç piyasalardaki gram/TL fiyatına yansıma göstermemesinin sebebi ise dolar/TL kurunun bir süredir 6.80-6.86 bandında yatay hareket etmesi olarak görülebilir. Bilindiği üzere altının gram/TL fiyatını belirleyen iki bileşken dışarıdaki ons fiyatı ile dolar/TL kuru.
ÇIKIŞ TRENDİ SÜRÜYOR
Çıkış trendi devam ediyor. İlk dirençler 1.865 ve 1.921 seviyelerinde. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. Zirve olması açısından 1.921 daha önemli. 1.921 seviyesinin üzerinde ise verilecek uzun dönemli sonraki direnç 2 bin ve 2 bin 200 seviyelerinde bulunuyor. Geri çekilmelerde ise ilk destek noktaları 1.830 ve 1.815 seviyelerinde. 1.815 seviyesinin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Aksi takdirde sonraki destekler 1.805-1.790 seviyelerinde görülüyor. Zirve seviyelerine yaklaşılması ve sert yükselişe bağlı olarak direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir. Ancak çıkış hareketi gücünü koruyor.
GÖZLER 420 SEVİYESİNDE
Altının gram/TL fiyatında da çıkış trendi devam ediyor. İlk direnç 410 olarak görülürken bu seviyelerde kâr satış denemeleri olabilir. Bu seviyenin geçilmesi durumunda orta ve uzun dönem için sonraki ve daha önemli direnç 420 seviyesinde bulunuyor. Geri çekilmelerde ise destek ve tutunma noktaları 403 ve 396 seviyesinde. 396 seviyesinin üzerinde çıkış trendi korunabilir.