Bu sene Kurban Bayramı tatili, 30 Temmuz Perşembe arife günü ile başlıyor ve 3 Ağustos Pazartesi günü sona eriyor. 30 Temmuz arife günü yarım gün. Bayram öncesindeki pazartesi gününden itibaren 3.5 gün de eklenirse tatilin daha da uzaması mümkün. Gerek çalışanların gerekse işverenlerin aklında acaba bu günler birleştirilerek tatil süresi uzatılabilir mi sorusu var. Tatil sürelerini birleştirebilmek için çeşitli yollar bulunuyor.
TELAFİ ÇALIŞMASI
Milliyet'te yer alan habere göre, İş Kanunu'nda düzenlenen 'telafi çalışması' uygulaması, bu gibi durumlar içindir. Düzenlemeye göre, işveren resmî tatillerden önce veya sonra işyerini tatil ederek bütün çalışanlarına izin verebilir. Bu bayramda da işveren bayram öncesindeki 3.5 günü tatil ederek, söz konusu günlerdeki çalışmaları için çalışanlarına 2 ay içerisinde telafi çalışması yaptırabilir. Telafi çalışması, tatil sonrası belirli periyotlar halinde ve kanundaki hükümlere uygun olarak işyerinde daha fazla çalışılarak gerçekleştirebilir.
3 SAAT SINIRI
Telafi çalışması günde 3 saatin üzerine çıkamadığı gibi işyerinde günlük çalışma süresi de 11 saati aşamaz. Bu anlamda, örneğin günde 9 saat, haftada 5 gün çalışılan bir işyerinde günde en fazla 2 saat telafi çalışması yaptırılabilir. Günlük çalışma süresi 11 saati geçemeyeceği için bu işyerinde telafi çalışması günde en fazla 2 saat olabilecektir. Günde 1'er saat veya yarım saatlik süreler şeklinde de telafi çalışmasının yaptırılması mümkündür.
TATİLDE YAPTIRILAMAZ
Telafi çalışması yaptırmak isteyen işveren bunu işyerinde çalışılan günlere bölmek zorundadır. İşyerinde haftanın 5 günü çalışılıyorsa, cumartesi ve pazar günleri telafi çalışması yaptırılamaz. Diğer yandan, işveren telafi çalışmasını işyerini kapattığı günün bitiminden itibaren 2 ay içerisinde yaptırmak zorundadır. Bu bakımdan, 2 aylık sürenin dolmasının ardından işçilerin telafi çalışması yapmaya zorlanması mümkün değildir.
İşveren Kurban Bayramı öncesindeki süre için de işyerini kapatarak telafi çalışması yapmaya karar verdiğinde işçilerden muvafakat almasına gerek yoktur. Bu bakımdan, işçilerin de bu duruma riayet etmemek gibi bir hakları bulunmuyor. Yani, işçi istese de istemese de telafi çalışması yapmak zorundadır.
ARİFE GÜNÜ TARTIŞMALI
Arife günü çalışılması gereken yarım güne karşılık işverenin yıllık izin kullandırıp kullandıramayacağı, işçinin bu yarım gün için yıllık izin talep edip edemeyeceği tartışmalı konular arasındadır. İş Kanunu'nun 56. maddesine göre; "yıllık ücretli izin süreleri tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir." Fakat mevzuat yarım günlük yıllık ücretli izin kullanılabileceğine dair bir hüküm içermiyor. Konu farklı şekilde yorumlanabiliyor.
'GÜN' HESABI YAPILIYOR
Bu noktada değerlendirilmesi gereken 'bölümden' ne anlaşılması gerektiğidir. Kanun yıllık ücretli izni gün üzerinden belirlediğinden, kanunun gün kavramına üstünlük tanıdığı düşünülebilecektir. Aynı şekilde, yıllık ücretli iznin temel amacı da çalışanın yıl içinde mümkün olduğunca kesintisiz sürelerle dinlendirilmesi olduğundan, ilgili hükmün günü esas aldığı sonucuna ulaşılabilecektir.
YARIM GÜN NE OLACAK?
Kanunda telafi çalışmasının getirilmesinin amacının da bu yarım günlük sürelerin yıllık izin süresinden düşülemeyecek olması olduğu düşünülebilecektir. Aynı şekilde Kanundaki; "işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez" hükmü de aynı görüşü desteklemektedir.
Bu nedenle, yarım güne karşılık yıllık izin süresinin düşürülemeyeceği, yıllık iznin en azından bir gün olarak kullanılması gerektiği yorumlanmaktadır.
EK ÜCRET ÖDENMEZ
Telafi çalışması yapılan dönemde günlük çalışma süresinin üzerinde çalışan işçiler bu nedenle işverenden fazla mesai ücreti talep edemezler. Telafi çalışmasına konu olan günlerde çalışmadıkları günler için ücretlerinden herhangi bir kesinti yapılmayan işçiler aynı şekilde telafi çalışması döneminde günlük çalışma süresinin üzerinde çalıştıkları günler için fazla mesai ücreti alamazlar.