Türkiye'ye yapılan ekonomik saldırılar her fırsatta tekrarlanıyor. Son haftalarda piyasalarda yaşanan hareketler, yine faiz lobisini sevindirmeye başladı. Batılı bankalar ve kredi derecelendirme kuruluşları aynı safta buluşarak "TCMB'nin faiz artırması gerektiğini" koro hâlinde dile getiriyor. Goldman Sachs, 2020 sonuna kadar TCMB'nin politika faizini yüzde 10'a çıkaracağını; derecelendirme kuruluşu S&P de "Türkiye'nin faiz oranlarında bir artıştan kaçmasının zor olacağını" açıkladı. Tüm dünyanın Covid-19 gibi büyük bir sorun ile savaştığı ve her ülkenin ciddi yaralar aldığı dönemde bu saldırıların artması, ayrıca dikkatlerden kaçmıyor.
BAŞARI GÖLGELENİYOR
Türkiye, salgınla mücadelede en başarılı ülkelerden biri olmasına rağmen, tam tersi imiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ülke, sağlık alanında kelimenin gerçek anlamıyla destan yazdı. ABD, İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya kâbusu yaşarken, Türkiye mutedil bir biçimde ilk dalgayı atlattı. Salgının ekonomik etkileriyle mücadele için yapılanlarla da birçok ülkeden pozitif ayrıştık. Hem esnaf hem büyük işletmeler hem de çalışanlar için alınan tedbirler, sorunun büyümesini engelledi ve engellemeye devam ediyor. Bütün bunlara rağmen tüm dünyada olduğu gibi içeride de bazı olumsuz gelişmeler yaşanabiliyor. Ekonomi, belirsizlikten rahatsız oluyor. Altın, döviz gibi araçlar muteber hale geliyor ve yükseliyor.
GEREKEN YAPILIYOR
Bu süreçte devreye giren Merkez Bankası ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, cuma günü ilk adımı attı. Bankalara "Açık Piyasa İşlemleri" çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri yarıya düşürüldü. Ayrıca haftalık repo ihalesi açılmayarak, faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 9,75'lik oranın kullanılacağı sinyali verildi. Böylece ortalama fonlama faizi yukarı çekilmiş oldu. Bu gelişmelerin etkisiyle piyasa sakinleşti. Salgın döneminde düzenleyici kuruluşlar ile bankalar çok başarılı sınav verdi. Hızlı bir kredi genişlemesi yoluyla ekonomiye ihtiyaç duyulan uygun maliyetli likidite sağlandı. Gelinen noktada ise, iç ve dış dengelerin korunması amacıyla bir takım adımlar atılacak. Piyasaya verilen likiditenin fazla kısmı, sistemde bir likidite açığı oluşturmadan kademeli olarak geri çekilecek. Ekonomi yönetimi ve düzenleyici otoriteler, bundan sonra alınacak tedbirlerle TL cinsinden yatırım araçlarının cazibesinin yükseleceğini, TL yatırımcısının enflasyona karşı daha iyi korunacağını ve yerli paraya geçiş iştahının artacağını vurguladı.
CUMHURBAŞKANI UYARDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, cuma günü piyasalarda hareketliliğin arttığı dakikalarda yaptığı açıklamada "Yılbaşı itibarıyla (dolarda) 10 liradan falan bahsediyorlardı. Ama şimdi nerelere geldi? Ekonomide söylenenlerin hepsi bir tarafa. Hazine ve Maliye Bakanı'mla ilgili sosyal medyada yaptıkları karalamalar... Bunlar yetişemedikleri üzüme koruk diyor. Sen ülkeye bak ülkeye, Türkiye nerede, Batı nerede, dünya nerede? Şu anda 150'ye yakın ülkeye, koronavirüs salgınıyla ilgili maskeden tuluma, ilaçlara varıncaya kadar her şeyi gönderiyoruz. Bunlar bedelsiz olmuyor, görmüyor musunuz? Dalgalanmalar her zaman olur. Döviz de, altın da, TL de yerli yerine oturacak. Bunlar gelip geçici şeyler. Türkiye'de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Bu konularda rahat olun" diye konuşmuştu.
BORSA DÜŞTÜ, ALTIN-DÖVİZ ÇIKTI
Geçen hafta borsa kaybettirirken, altın ve döviz kazandırdı. BİST100 endeksi haftayı yüzde 5,88 azalışla 1.060,59 puandan tamamladı. Altının gram fiyatı, yüzde 7,24 artışla 471 liraya çıktı. Serbest piyasada dolar yüzde 3,18 artışla 7,20 lira, avro da yüzde 3,41 yükselişle 8,48 lira oldu.
İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK
İş dünyasından da yaşanan gelişmelere tepkiler yükseliyor. İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz "Ülkemizin diz çökmesini bekleyen iç ve dış mihrakların hevesleri kursaklarında kalacaktır" ifadesini kullandı. Ali Kopuz, Türkiye'nin son zamanlarda sık sık yaşadığı gibi ekonomik olarak saldırıya uğramasının elbette ki bazı çevreleri sevindirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti: Türkiye, Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için taviz vermeyen, terörle mücadelede büyük başarılar elde eden, savunma sanayisi sürekli gelişen ve güçlenen bir ülke… Benim anlamakta güçlük çektiğim, her ekonomik dalgalanmada 'Tamam bu sefer battık' diye sevinenler!.. İçinde bulunduğu geminin batmasını isteyen biri nasıl bir aymazlık, nasıl bir ruh hali içindedir? Bu sözleri tarih kaydediyor. İnsan kendinden utanmazsa torunundan utanmalı!..
Kaynak: Türkiye Gazetesi