Vücut ağırlığı bakımından küçük olmasına rağmen hayvanlar aleminin en korkulan türlerinden biridir akrepler. Zararlı ve zehirli hayvanlardan bir tanesi olan akrep eklembacaklı familyasından bir hayvandır. Ülkemizden gelen haber ise okuyanları oldukça şaşırtıyor. Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde yaşayan Ali Yılmaz, 30 yıldır akreplerle iç içe yaşıyor. Küçük yaşlarda Sağlık Bakanlığından ekiplerin köylerine gelerek akrep aldığını belirten Yılmaz, merak saldığı işi meslek edindi. Yılmaz, uzun yıllar uğraştığı akrep işini büyüterek, evlerinin altındaki depoda bir tesis kurdu. Türkiye'de sadece Şanlıurfa'da bulunan ve zehrinden serum elde edilen Androctonus Crassicauda akrep türünü tarla, ahır ve kerpiç evlerde yakalayan vatandaşlar, kentte tanınan Ali Yılmaz'ı arayarak bilgi veriyor.
'AKREP GÖREN BENİ ARIYOR'
Ali Yılmaz, uzun yıllardır uğraştığı ve hayali olan akrep tesisini kurduğu için çevrede tanındığını belirterek, "Kim evinde akrep görürse beni çağırıyor. Bende gidip akrebi yakalıyorum. Sonra hayalim olan kurduğum tesise getirerek yetiştiriciliğini yapıyorum. MS (Multiple Skleroz), beyin tümörü, kanser tedavisi ve botoks gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılan akrep zehrinden üretilen sıvının üretilmesine önayak oluyoruz. Burada yetiştirdiğimiz akrepleri anlaşmalı olduğumuz firmalara götürüp satışını yapıyoruz" dedi.
UN KURDU İLE BESLENİYOR
Yılmaz, akreplerin un kurdu ile beslendiğini aktararak, "Bu tesisimizde akreplerin bakımlarını ve beslenmelerini yapıyoruz. 15 günde bir işçiler özel araçlarla yemlerini verir. Belli çiftleşme dönemlerinden sonra bazı akreplerin 20-30, bazı akreplerin ise 100-150 kadar yavru yaptığını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
'KORONA İLACI İÇİN DESTEK VERMEYE HAZIRIM'
Yılmaz, "Yurt içi ve yurt dışından birçok talep var. Bu konuda genelde kendi ülkemizin taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Bize bayağı bir gelir sağlıyor. Yapılan bilimsel araştırmalarda akrebin bir damla zehrinde yaklaşık 150 protein olduğu söyleniyor. Bu proteinlerin genelde antibiyotik olarak kullanıldığı da bilimsel çalışmalarda tespit edilmiş. Yaklaşık 1 ay önce beni İtalya'dan aradılar. Ülkenizde korona ile ilgili akrep zehrinden bir çalışmanız var mı dediler. Hayır dedim. Ama Bilim Kurulundan bu konuyu sordular. Araştırılması gerektiğini, gerçekten de bu konunun üzerinde durulmasını dile getirdiler. Bütün dünyayı kasıp kavurmuş olan bu korona salgını için yapılacak akreple ilgili çalışmalarda ülkeme istediği desteği sağlarım" ifadelerini kullandı.
AKREP ZEHRİ ŞİFAYA DÖNÜŞÜYOR
Akrep zehrinin şifaya dönüşme süreci böyle anlatıldı:
"Akreplerin zehri şifaya dönüşürken öncelikle toksin dediğimiz sıvılarının alınması lazım. Sağım işlemi metoduyla akreplerin zehirlerini alıyoruz. Zehri saflaştırma adı altında birkaç işlemden geçiriyoruz ve sonra katı hale dönüştürüyoruz. Toksini bu şekilde hazır hale getiriyoruz. Sonraki süreçlerde ise atlara immünizasyon sistemi ile azar azar enjeksiyonla veriyoruz. Aktivite testi dediğimiz sistemle farelerde toksine karşı oluşan antitoksinleri ya da antikorları alıp karşılaştırıyoruz ve o şekilde atın ürün şeklinde oluşan antikorlarının gücünü tespit ediyoruz. Ürün sisteminin verdiği yanıta göre de atların plazmasını alıyoruz. Plazmaları aldıktan sonra tamamen fabrikada işlemlere devam ediyoruz. Burada saflaştırma işine tabi tutuluyor. Ata ait olan ama bizim istemediğimiz tüm proteinler bir şekilde elimine ediliyor. Bize gerekli olan akrep toksinini nötralize eden ya da bertaraf eden proteinleri bir araya getiriyoruz ve nihai ürün olarak piyasaya sunuyoruz."