Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, eylülde merkezi yönetim bütçe giderleri 108,6 milyar lira ve bütçe gelirleri 78,9 milyar lira olurken, bu doğrultuda bütçe açığı da 29,7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bütçe, bu yılın 9 ayında ise 140,6 milyar lira açık verdi.
Bütçe açığı geçen yılın eylül ayında 17,7 milyar lira, ocak-eylül döneminde 85,8 milyar lira düzeyinde gerçekleşmişti.
Kovid-19 sürecinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik alınan tedbirler ve verilen desteklerin bir sonucu olarak artan kamu maliyetlerinin, bütçe açığındaki artışta etkili olduğu görülüyor.
Mali disiplin ve tasarruf anlayışıyla uygulanan maliye politikaları çerçevesinde geçen yıl merkezi yönetim bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı 2020-2022 dönemine ilişkin Yeni Ekonomi Programı (YEP) tahmini ile uyumlu olarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşmişti.
Yılın ilk çeyreğinde de bütçe performansı hedeflerle uyumlu seyrederken, Kovid-19 sonrası gelişmeler nedeniyle bütçe açığının GSYH'ye oranı öngörüsünde revizyona gidilmişti. Söz konusu oranın bu yıl sonunda yüzde 4,9 olacağı öngörülürken, eylül ayı gerçekleşmelerine bakıldığında bütçe açığının YEP hedefleri doğrultusunda ilerlediği görülüyor.
Öte yandan salgın sürecinde alınan tedbirler ve verilen destekler dolayısıyla bütçeye yansıyan maliyetlerin, salgınla mücadelede yakalanan başarıyla orantılı olarak gelecek dönemde azalacağı vurgulanıyor.
"İMAR BARIŞINDAN 93 MİLYON LİRA, BEDELLİ ASKERLİKTEN 125 MİLYON LİRA GELİR"
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, eylül ayında vergi yeniden yapılandırmaları kapsamında bütçeye ilave 461 milyon lira gelir yazıldığını, ayrıca imar barışından 93 milyon lira ve bedelli askerlik düzenlemelerinden 125 milyon lira gelir elde edildiğini söyledi.
Diğer taraftan, özelleştirme gelirlerinin 400 milyon lira olduğuna işaret eden Bürümcekçi, "Bu sonuçlarla dokuz aylık açık 140,6 milyar liraya yükselirken, geçen yılın aynı döneminin (85,8 milyar lira) belirgin üzerinde kaldı. Son 12 aylık denge de 178,5 milyar liraya yükseldi." dedi.
Bürümcekçi, faiz dışı bütçe dengesinin eylülde geçen yılın üzerinde açık verdiğine dikkati çekerek, bu dönemde bütçe giderlerinin de yıllık bazda belirgin yükseldiğini ifade etti.
Vergi tahsilatındaki değişimin, doğrudan vergi tahsilatlarındaki zayıflamaya karşın dolaylı vergilerdeki toparlanmayla gücünü koruduğunu belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Gelir vergisi yıllık yüzde 4,3 ve kurumlar vergisi yıllık yüzde 41,7 geriledi. Yurt içi ekonomik aktivitedeki bir önceki ayın gelişmelerini iyi yansıtan vergilerden, dahilde alınan KDV geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,6 arttı. İthalde alınan KDV ise ithalatın toparlanmasıyla yüzde 57,1 artış yaşandı. Tarifelerdeki yükseliş nedeniyle gümrük vergisi yıllık artışı yüzde 62,9 oldu. İç talebi daha iyi yansıtan toplam ÖTV gelirlerinde ise yüzde 30 artış gerçekleşti. Talep açısından daha belirleyici gösterge olan motorlu taşıtlardan alınan ÖTV'de yıllık bazda yüzde 320,5 artış izlenirken, bu artış dayanıklı tüketim malından alınan ÖTV'de yüzde 108,6 düzeyinde gerçekleşti."
"BÜTÇE AÇIĞININ YEP TAHMİNİNE DOĞRU YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜR"
Bürümcekçi, eylülde faiz dışı harcamalarda belirgin yükseliş yaşandığına dikkati çekerek, "Bunda en önemli etken cari transferler altındaki en büyük kalemlerden olan sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderlerinin yüzde 37 artması oldu. Bu durum cari transferleri yüzde 37,8 artırdı. Mal-hizmet alım giderleri ise savunma-güvenlik kalemindeki yüzde 65,9 artışın etkisiyle yıllık yüzde 49,9 yükseldi. Faiz dışı harcamaları yükselten bir diğer önemli bir etken ise kara yolları gibi büyük yatırım harcamalarını içeren sermaye giderlerinin yüzde 77,4 artış göstermesi oldu." diye konuştu.
Son 12 aylık bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,6 düzeyinde gerçekleştiğini aktaran Bürümcekçi, bir defalık gelirler hariç faiz dışı dengenin de yüksek açık verdiğini ifade etti.
Bürümcekçi, bütçe açığının YEP tahminine doğru yükselişini sürdüreceği öngörüsünde bulunarak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Eylül sonunda açıklanan YEP'te programdan en büyük sapmanın gözlendiği alanlardan biri olan bütçe dengesi için önceki tahmine göre 2 puanlık artışla yılı milli gelire oranla yüzde 4,9 açıkla kapatması öngörülmüştü. Eylül sonunda son 12 aylık açığın yüzde 3,8 seviyesinde olması kalan aylarda belirgin bozulmanın devam edeceğini düşündürmekte. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinlerde günlük 39 lira ödenmesi gibi maliyetlerin ise Türkiye İş Kurumu tarafından karşılandığı biliniyor. Bu doğrultuda, kurumun bütçesinin yılın dokuz ayında 22,1 milyar lira açık verdiği görülmüştü.
Bu ödemelerin ekim sonuna kadar uzatıldığı da açıklanmıştı. Ayrıca, söz konusu destek paketlerine yenilerinin ilave edilmesi, genişletilmesi veya uzatılması da söz konusu olabilir. Öte yandan, dolaylı vergilerin iç talep artışından olumlu etkilenmesi ve ertelenen KDV tahsilatların son çeyrekte tahsil edilecek olması ise kısmen dengeleyici olacak. Dolayısıyla bütçe açığının bu yılı yüzde 5 civarında bitirme olasılığı çok yüksek görünüyor."