Bu cihazlarda kullanılan Lidar teknolojisinde robot süpürge, lazer ışınları yansıtarak yönünü buluyor ve eşyalara çarpmıyor.
Bu teknolojide, sinyalin gidişiyle dönüşü arasındaki zaman farkı temel alınarak uzaklık ölçülüyor. Uzmanlar, robot süpürgelerin odalar için oluşturduğu haritaların sıklıkla bulut sistemlerinde depolandığını ve bunların gizlilik ihlallerine açık olduğunu söylüyor.
Bazı uzmanlar reklam verenlerin, gelir seviyesine ilişkin bir gösterge olarak evin büyüklüğü ve yaşam tarzıyla ilgili ipuçları verebilecek diğer bilgilere erişebileceğine dikkat çekiyor.
SESLER NASIL DİNLENDİ?
Ses dalgaları nesneleri titreştiriyor. Bu titreşimler nesneden yansıyan ışıkta hafif değişime neden oluyor. Casuslukta 1940'lardan beri kullanılan lazer mikrofonlar bu varyasyonları tekrar ses dalgalarına dönüştürüyor. Lazer mikrofonlarında lazer ışınının cam gibi çok düzeylere yansıtılması gerekiyor.
Robot süpürgenin Lidar'ında ise cihaz, lazerle odayı tarıyor ve düzensiz şekil ve yoğunluktaki nesnelerden geri yansıyan ışınları algılıyor.
Süpürgenin sensörünün algıladığı sinyaller ses dalgalarını alabilmek için gerekli olan bilginin çok az bir bölümünü sağlıyor.
Bu nedenle araştırma kapsamında süpürgenin Lidar sisteminin bir mikrofon gibi işlev görmesini sağlayıp sinyalin anlamlı ses sinyallerine dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğine bakıldı.
Araştırmacılar lazer ışınının pozisyonunu kontrol edebileceklerini ve cihazın navigasyonuna müdahale etmeden algılanan veriyi Wi-Fi aracılığıyla dizüstü bilgisayarlarına aktarabileceklerini göstermek için bir robot süpürgeyi hack'ledi. Sonra iki ses kaynağıyla deneyler yapıldı.
Bunlardan birinde bir kişinin tekrarladığı rakamlar bilgisayarın hoparlöründen odaya verildi, birinde de televizyondan gelen sesler kullanıldı.
Ardından robot süpürgenin navigasyon sisteminin algıladığı, ses kaynağının yakınındaki nesnelerden yansıyan lazer sinyalleri kaydedildi.
Sinyaller insan ve televizyon sesleri için tasarlanan derin öğrenme algoritmalarından geçirildi.
Sistem, araştırmacının tekrarladığı rakamları yüzde 90 doğrulukla bildi.
Televizyondan kaydedilen bir dakikalık ses dosyasında ise doğruluk oranının yüzde 90'dan fazla olduğu görüldü.