Müteahhitlerden depreme karşı 7 maddelik eylem planı: İş birliği çağrısı

İzmir'de 116 kişinin hayatını kaybetmesine, bin 34 kişinin de yaralanmasına yol açan Ege Depremi'nin ardından Sivil Toplum Kuruluşları (STK) harekete geçti. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) girişimiyle bir araya gelen Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER), Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB), Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği (YDKB) depreme karşı 7 başlık altında bir bildiri açıklayarak 'Depreme Karşı Tekiz' dedi. Bildiride yer alan başlıklar ortak girişimler için yol haritası olacak. Tespitler de hükümet ve ilgili tüm kurum-kuruluşlarla paylaşılacak.

BELGE VERİLSİN
TMB Başkanı Mithat Yenigün'ün açıkladığı bildiride, yetkin mühendisliğin, projeye uygun imalatın, doğru ve kaliteli malzeme kullanımı ile yapım faaliyetleri denetimin önemine vurgu yapıldı. Binalara yapım süreçlerini ve bilgilerini içeren bir kimlik belgesi verilmesini temin edecek yasal düzenlemeye dikkat çekildi. Kentsel dönüşümün zaruri bir hal aldığını dile getiren GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, "Kentsel dönüşümün asıl amacına ulaşması için kamunun, ilgili sektörlerin ve toplumun tüm kesimlerinin el birliğiyle çaba göstermesi gerekiyor. Bu işi başarmak için bir güven iklimi içerisinde gerçek anlamda bir takım çalışması yapmak gerekiyor" dedi.

YENİ BİR MODEL GEREK
Dönüşüm sürecinin hızlanması gerektiğine dikkat çeken KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, devlet sübvansiyonlu bir modelin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Yapılaşmanın yoğun olduğu alanlarda kat karşılığı işlerle dönüşümün yapılamayacağını belirten Elmas, "Bir kısım vatandaş hiçbir maliyete karışmadan aynı büyüklükte ev istiyor. İstemek hakkı ama mümkün olmayan yerler var. 5 kat üzerine 5 kat daha yapıp dönüştüremiyorsun. Vatandaş da borçlanmalı ancak borç ödeyemeyecek olanlar var. Bu noktada devlet desteği şart. Faiz desteği tek başına yeterli değil. Devletin maliyet, faiz sübvansiyonu sağlaması, 15-20 yıl borçlanma sunması lazım" dedi.