Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Macaristan'ın en büyük medikal cihaz üreticilerinden Medicor firmasının Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (ASO 2. OSB) yatırımının tanıtımı amacıyla düzenlenen program kapsamındaki görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
Macaristan hükümeti ile geliştirilen yakın iş birliği sayesinde ticaret hacminin 2,7 milyar dolar seviyesine geldiğinin altını çizen Varank, "Koronavirüs salgınının dünyada zirve yaptığı, OECD ve G-20 ekonomilerinin büyük oranda küçüldüğü olağanüstü bir dönemde böyle bir yatırım için adım atılmış olması, iki ülkenin ekonomik ve ticari iş birliğinin geldiği noktayı ziyadesiyle gösteriyor. Macaristan hükümeti ile geliştirmiş olduğumuz bu yakın iş birliği sayesinde; 2001 yılında yalnızca 356 milyon dolar olan ticaret hacmimizi, 7 kattan fazla arttırarak bugün 2,7 milyar dolar seviyelerine getirdik. İnanıyorum ki, kurmuş olduğumuz iş birliği mekanizmaları bundan sonraki süreçte meyvelerini vermeye devam edecek. Atacağımız adımlarla, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orban'ın ülkelerimiz için koyduğu 6 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine mutlaka ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında Sayın Bakan Szijjarto ile yaptığımız görüşmede medikal sanayi sektöründe iş birliğimizin artırılması konusunda mutabık kalmıştık. Pandeminin hızlandığı ve ülkeler arasında uçuşların kısıtlandığı Kasım ayında, Türk-Macar Medikal Sanayi Stratejik İşbirliği Yuvarlak Masa Toplantısını gerçekleştirdik. Söz konusu toplantıya katılan ve ülkemizin potansiyelini yerinde gören Medicor firması, tam 4 ay sonra, bugün, yatırım için ülkemize gelmiş durumda. İnşallah, 2022 yılında üretimin başladığına da birlikte şahitlik ederiz. Ben şimdiden, sizlerin huzurunda, değerli dostum Sayın Bakan Szijjarto'yu fabrikanın açılışını da birlikte yapmak için ülkemize davet etmekten memnuniyet duyacağımı belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.
"BEN BU YATIRIMI TÜRK-MACAR EKONOMİK VE TİCARİ İŞBİRLİĞİNİN DÖNÜM NOKTALARINDAN BİRİ OLARAK GÖRÜYORUM"
Medicor firmasının Türkiye'deki yatırımının çok değerli olduğunu ve bu yatırım sonrası benzer haberleri hem Türkiye'ye yatırım yapan Macar şirketleri hem de Macaristan'a yatırım yapan Türk şirketleri için sıkça duyulacağını belirten Varank, "Medicor firması yatırımını tamamlandığında Macaristan'daki üretiminin bir kısmını ülkemize taşımayı planlıyor. Ürettiği ürünleri Türkiye'nin yanı sıra, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine de ihraç ederek ülkemiz için önemli bir katma değer oluşturacak. Ben bu yatırımı, rakamsal değeri küçük gibi gözükse de çok büyük potansiyel taşıyan Türk-Macar Ekonomik ve Ticari İşbirliğinin dönüm noktalarından biri olarak görüyorum. Bundan sonraki süreçte benzeri haberleri, hem ülkemize yatırım yapan Macar şirketleri, hem de Macaristan'a yatırım yapan Türk şirketleri için sıkça duyacağız. Yatırımın Organize Sanayi Bölgesinde yapılacak olması da bizim için ayrıca bir mutluluk vesilesi. Bu yatırımı takip edecek diğer potansiyel yatırımcı dostlarımız için OSB konusuna kısaca değinmek isterim. Bugüne kadar Bakanlık olarak 324 OSB'ye tüzel kişilik kazandırdık ve yaklaşık 2 milyon kişiye iş imkanı sağladık. Ortak kaynak kullanımı, çevreye duyarlı üretim ve verimlilik açısından ülke sanayimizin kalkınmasında organize sanayi bölgelerinin gelişimini çok önemsiyoruz. Bu nedenle, firmalarımızın ve yabancı yatırımcıların organize sanayi bölgelerine yatırımlarını teşvik amaçlı birçok destek mekanizmalarımız bulunuyor. Medicor'un Ankara'da yapacağı yatırım, medikal sanayi gibi öncelikli bir sektörde olduğu için 5. Bölge teşviklerinden faydalanabilecek. Yatırımın yapılacağı Ankara II. Organize Sanayi Bölgesinde yer alan 305 sanayi parselinin tamamı yatırımcılara tahsis edilmiş durumda. 91 firma üretimlerine başladı. Diğer parsellerdeki fabrika projeleri devam ediyor. Üretime geçen parsellerde yaklaşık 5 bin vatandaşımız istihdam ediliyor" şeklinde konuştu.
"YAPMIŞ OLDUĞUMUZ REFORMLARLA TÜRKİYE, TÜM DÜNYADAN YATIRIMLAR İÇİN BİR CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELDİ"
Covid-19 salgını nedeniyle dünyada küresel tedarik zincirlerinde köklü değişimlerin yaşandığını ve bu değişimlerin sonucunda dijitalleşmenin, teknolojik dönüşümün ve ikili iş birliklerinin her zamankinden daha önemli bir hal aldığını ifade eden Varank, "Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası yapıların sorunları çözmede yetersiz kalması, ülkeleri yeni iş birliği modellerine yönlendiriyor. Dijitalleşme, teknolojik dönüşüm, ikili iş birlikleri her zamankinden daha önemli bir hal aldı. Biz de Türkiye olarak, bu süreci bir fırsat olarak görüyor, küresel değer zincirlerine daha fazla entegre olmak için kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Yapmış olduğumuz reformlarla Türkiye, tüm dünyadan yatırımlar için bir cazibe merkezi haline geldi. Hem yerli hem yabancı firmaların pandemiye rağmen artan yatırım iştahı bizi gelecek açısından daha da umutlandırıyor. Tabi bu cazibeyi çok daha ileriye taşımak için gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ekonomi, hukuk ve demokrasi alanında hayata geçireceğimiz geniş zeminli bir reform paketi için çalışmalarımız sürüyor. Ben bu vesileyle Macar dostlarımızın huzurunda daha önce yaptığım çağrıyı yinelemek istiyorum: Türkiye'ye güvenip yatırım yapanlar beklediğinden daha fazlasını kazanacağı bir döneme giriyoruz. Bizim için yabancı yatırımcı yoktur, müteşebbis vardır. Gelin Türk misafirperverliğiyle tanışın, Türkiye'ye yatırım yapın" değerlendirmesini yaptı.
2021 yılının Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinde güvenin tazelendiği bir yıl olmasının temennisinde bulunan Varank sözlerine şöyle devam etti:
"Avrupa'daki en önemli müttefiklerimizden olan Macaristan ile ilişkilerimiz ekonomik ve ticari iş birliği ile sınırlı değil, siyasi düzlemde de Dostumuz Macaristan ile güçlü bir birlikteliğimiz var. Barış Pınarı Harekatı'ndan, Avrupa Birliği üyelik sürecine, Gümrük Birliğindeki sorunlardan Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelere kadar tüm zorlu süreçlerde Macaristan, Türkiye'nin yanında olmuştur. Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye'nin karşılıklı iş birliği çağrılarını cevapsız bırakırken, Macaristan Avrupa'nın güvenliğinin Türkiye'den başladığını, Türkiyesiz bir Avrupa Birliğinin yarım kalacağını her defasında dile getirmekten çekinmemiştir. Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerinin, 2020'de zor bir dönemden geçtiği, 2021 yılına ise daha pozitif başladığı herkesin bildiği bir gerçek. Korona virüs salgını, ülkelerin birlikte çalışması gerektiğini tekrar ortaya koydu. Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki iş birliğinin Avrupa'nın da menfaatine olduğu bir kez daha tescillendi. Bu nedenle özellikle Aralık ayı AB liderler zirvesindeki yapıcı tutumu memnuniyetle karşılıyoruz. Bu tavrın Mart ayındaki zirvede de devam edeceğini umuyoruz. Türkiye, Avrupa Birliği ile iş birliğini derinleştirmek için her zamankinden daha kararlıdır. Biz 2021 yılının Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde güvenin tazelendiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Ancak Türkiye'nin bölgesindeki ulusal menfaatleri ve kırmızı çizgileri bellidir. Bundan sonraki süreçte Avrupa Birliğinin, Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeterek, bölgede barış ve huzurun sağlanması ve ticari ilişkilerimizin güçlenmesi için iş birliğine ve diyaloga daha fazla önem vermesi gerektiğine inanıyoruz."
Bakan Varank'a kendilerine gösterdikleri misafirperverlik ve dostane, sıcak karşılama için teşekkür eden Szijjarto, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin her iki ülke için büyük bir sınama olduğunu belirtti.
Szijjarto, Kovid-19 sürecinde ülkesinin bir yandan insanların hayatını korumak için diğer yandan da salgının beraberinde getirdiği ekonomik sıkıntıların hafifletilmesi ve iş yerlerinin kapanmaması için mücadele verdiğini anlattı.