Girişimciliğin nirvanası! Türkiye'de bir ilki böyle yaptı! Antik Mısır'da varmış! Şimdi ise paraya para demiyor!

Türkiye'den örnek teşkil edecek girişimcilik haberleri gelmeye devam ediyor. Bu anlamda gözler Antalya'da. Antalya'da yaşayan Nazlı Yılmaz’ın, eşi Salih Yılmaz (42) ile kuru temizleme işi yaptığı sırada ortamdaki sıcak hava, deterjan ve kumaş tozları nedeniyle yüzünde alerji oluşmaya başladı. Doktorların tavsiyesi üzerine birçok ilaç takviyesi alan Nazlı Yılmaz, olumlu sonuç alamayınca bitkisel tedavi arayışına girdi. Antik Mısır'da 'ölümsüzlük bitkisi' olarak bilinen aleo vera bitkisiyle tanıştı. Aloe Vera; Afrika kökenli olan bir bitkidir ve genel olarak kozmetik sektöründe adından sıkça söz ettirir ve kullanılır. Tek bir türü olmayan ve Afrika’da yetişen Aloe Vera; Zambakgiller familyasına ait olan bir bitkidir.

Giriş Tarihi :12 Şubat 2021 , 11:03 Güncelleme Tarihi :12 Şubat 2021 , 11:14
Girişimciliğin nirvanası! Türkiye’de bir ilki böyle yaptı! Antik Mısır’da varmış! Şimdi ise paraya para demiyor!

İÇİNDEKİLER

Girişimciliğin nirvanası! Türkiye'de bir ilki böyle yaptı! Antik Mısır'da varmış! Şimdi ise paraya para demiyor! Antik Mısır'da 'ölümsüzlük bitkisi' olarak bilinen aleo vera bitkisiyle tanışan Yılmaz, bitkinin metabolizmayı hızlandırdığını, sindirim sistemini iyileştirdiğini ve cilt hastalıklarına iyi geldiğini öğrendi. Aleo veranın içindeki jeli yüzüne sürerek alerjilerinden kurtulan Nazlı Yılmaz, bitkinin başka insanlara da fayda sağlayacağı düşüncesiyle 2017 yılında açık alanda aleo vera yetiştirmeye başladı. Aloe Vera; özellikle cilde faydalı olan bazı içerikleri sayesinde kozmetik sektöründe oldukça değerli olan bir bitki özelliği taşımaktadır.

Soğuk ve yağışlı hava nedeniyle ilk denemesinde birçok ürünü telef olan Yılmaz, hedefinden vazgeçmedi ve bir sera kiralayarak aleo vera üretmeye başladı. Şu an 3 farklı serada 7 bin 500 ürün yetiştiren Nazlı Yılmaz, aleo veradan jel ve sabun üretimine başladı. Birçok kozmetik firmasının dikkatini çekerek aleo vera jel ve yaprak satışı yapan Yılmaz'ın şimdiki hayali ise kendi kozmetik markasını yaratmak.

10 yıl kuru temizlemecilik yaptığını anlatan Nazlı Yılmaz, cildindeki alerjiler nedeniyle çok sayıda araştırma yaptığını belirterek, aleo veranın cilde çok faydalı olduğunu öğrendiğini aktardı.

Aleo veranın içindeki jeli yüzüne uyguladıktan sonra cildine ciddi fayda sağladığını anlatan Yılmaz, "Neden diğer insanlar da aleo veradan faydalanmasın diye eşimle beraber aleo vera yetiştiriciliğine başladık. 2017 yılında ilk seramızın ekimini yaptık. Şu an 3 seramızda toplam 7 bin 500 ürünümüz var" dedi.


Aleo veranın, antibakteriyel özelliğiyle yara iyileştirici etkiye sahip olduğunu belirten Nazlı Yılmaz, "Cilde çok faydalı. Bağırsak sorunlarını gideriyor. Sindirime yararlı. Hamilelikte oluşan karın çatlaklarına çok iyi geliyor. İlerde kendi kozmetik ürünlerimizi de üretmek istiyoruz." diye ifade etti.


Sipariş yağdığını anlatan Yılmaz "Hasat ettiğimiz aleo vera ürünlerimizden sabun üretiyoruz. Diktikten sonra 3 yıl bekleyip öyle hasat ediyorsunuz. Kozmetik firmalarına jel olarak gönderiyoruz. Dikim yapmak isteyenlere fide satışı yapıp, Türkiye'nin dört bir yanına kargoyla jel ve yaprak gönderiyoruz. Yurt dışına açılmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.



Aleo verayı sadece cildine kullanmadığını belirten Nazlı Yılmaz, "Aleo veranın jelini çıkardıktan sonra yıkıyoruz, karıştırıcıdan geçirip içecek haline getiriyoruz. Limon ve balla karıştırıp içiyoruz. Onun dışında kendime krem yapıyorum. Yeni tarifler deniyorum. Biz aleo veranın çok faydasını gördük herkese de fayda sağlamasını istiyoruz" dedi.

Salih Yılmaz ise eşinin aracılığıyla aleo verayla tanıştığını ve yetiştiriciliğine başladıklarını aktardı. Yılmaz, "Türkiye'de Tarım ve Orman Bakanlığı'na kayıtlı ilk aleo vera yetiştiricisi biziz. Tıbbi ve aromatik bitkiler sınıfında ilk kaydı biz oluşturduk. Eski Mısır döneminden beri kullanılan bir bitki. Ölümsüzlük bitkisi olarak da anılıyor. Daha çok kozmetik, ilaç, içecek ve tekstil sanayiinde kullanılıyor" diye konuştu.


Aleo vera jelinin Türkiye'de ithal edildiğini belirten Salih Yılmaz, "Yıllık ortalama 250 ton civarında ithal ediliyor. Kilogram bazında çok yüksek rakamlara ithal ediliyor. Biz burada aleo vera yetiştirerek, ithal zincirini kırıp Türkiye'ye yerli ve milli bir jel üretme niyetindeyiz. Şu an hasat edip, sabun üretmeye başladık. Yakında aleo vera sabunlarını piyasaya sunacağız. Kozmetik ürünler imal etmeyi düşünüyoruz. İnşallah kısa sürede bunları hayata geçireceğiz" dedi.


Aleo veranın kullanımını tavsiye ettiklerini aktaran Yılmaz, "Ürünlerimizi kozmetik firmalarına gönderdiğimizde yurt dışından girdi fiyatları yüksek olduğu için yüzde 5, yüzde 10 fark kullanıyorlar. İnanıyorum ki bu yurt içinde üretildiğinde kozmetik ürünlerini yapan firmalar da bunu yüksek oranda kullanacak. Bu ürünü daha uygun fiyata alacak. Amacımız iyi şeyler ortaya çıkarmak" diye konuştu.


Toprakla ilgilenmeye başladıklarından beri hayatlarında her şeyin değiştiğini belirten Yılmaz, "Uyku kalitemiz arttı, sevecen bir insan olduk. Türk tarımına da iyi yönde katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Biz çiftçi değil, girişimciyiz. Bu bitki ilaç ve gübre istemiyor. Sadece güneş ve su istiyor. Suyu da çok az alıyor. Ama özünde her şeye faydası olan, dünyada radyasyon yanıklarına iyi gelen yegane bitkidir." şeklinde ifade etti.

3 yıl beklenmesi gerektiğini anlatan Yılmaz "Türkiye'de ismi 'sarısabır' olarak geçiyor. Nedeni ise ilk dikimden itibaren içerisindeki jelin kaliteli olabilmesi için 3 yıl beklemeniz gerekiyor. Sabırlı olup bekledik. Şu an hasada başladık. İyi şeyler olacağına inanıyorum. Yurt dışından da jel ve yaprak olarak ciddi talepler var. Birinci önceliğimiz ülkemizin ihtiyacını karşılamak sonrasında Allah izin verirse yurt dışına açılmayı düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Aloe Vera; etkili yapraklara sahip, sivri ve uzun olur. Uca doğru da keskinleşerek incelen bir yapıya sahiptir. 400 tane çeşidi bulunan Aloe vera; yapraklarının kenarlarında dikenler taşır ve dipten yukarı doğru açan bir çiçek görünümüne sahiptir. Boy olarak 30 ile 60 santim arasında değişim göstermektedir. Aloe vera; bazı çeşitlerinde çiçek dahi açabilen bir bitkidir.

Aloe Vera; özellikle cilde faydalı olan bazı içerikleri sayesinde kozmetik sektöründe oldukça değerli olan bir bitki özelliği taşımaktadır.

Ayrıca sağlık alanında da bazı etkileri nedeni ile tercih edilmektedir. Genelde sağlık konusunda tercih edilen türü; ''Aloe Barbadensis Miller'' dir. Sağlık açısından en önemli özelliği yapraklarından gelmektedir. Aloe Veranın yapraklarının içerisinde bir jel bulunur; kırılması halinde bu jel gözle görülecek şekilde dışarı akar.

İçerisinden çıkan bu jelin içerisinde birçok sağlık açısından önemli içerik bulunmaktadır. Bunlar; 20 çeşit mineral, 18 çeşit aminoasit ve 12 çeşit de vitamindir. Bu nedenle oldukça faydalı bir etkisi bulunmaktadır. Ayrıca; alprogen, asemannan, polisakkarid ve mannoz 6 fofat bulundurmaktadır. Bu maddelerin dışında daha birçok içeriğe sahip olan Aloe Vera oldukça fazla sağlık içermesi nedeni ile değerli bir bitki konumunda bulunur.

Aloe Vera Bitkisinin Sağladığı Faydalar Nelerdir?

Bazı araştırmalar sonucunda; Hepatit hastalığı nedeni ile karaciğerde ortaya çıkan bazı hücrelerin tahrip olmasını Aloe Vera bitkisinin önlediği belirtilmektedir.

Yaşlılıkta daha fazla ortaya çıkan kolesterolün düşmesinde oldukça etkili olarak normal düzeye inmesine yardımcı olmaktadır.

Birçok bölgede ortaya çıkabilen mantar hastalıklarını oluşturan hücrelerin ölmesinde yardımcı olarak dağılmasının da artmasını önleyici etki sağlamaktadır.

Bağışıklık sisteminin korunmasında da oldukça önemli etki sağlayarak güçlenmesine etken olmaktadır.

Vücudun her hangi bir kısmında oluşabilecek yanıkların tedavisinde jelinin sürülmesi ile yanık acısını alarak iyileşmesine katkı sağlamaktadır.

Ağızda ortaya çıkan Pamukçuk hastalığının neden olduğu maya hücrelerinin artmasını önleyerek yayılmasını engeller.

Kanserli hücre dokularının da büyümesini ve yayılmasını önlediği yolunda araştırma sonuçları ortaya atılmaktadır.

Cilt hastalığı olan Sedef hastalığının da tedavisi için oldukça etkili fayda sağladığı söylenmektedir.

Geç yaşlarda kadınlarda görülen kemik erimesi için de; kemik erimesi yıkımını durdurmak üzere etki ettiği ve fayda sağladığı görülmüştür.

Kızamık, HIV ve Herpes virüslerinin oluşmasında ve bu hastalıkların tedavisinde iyi geldiği belirtilen açıklamalar arasındadır.