Yanık, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezince Rektörlük Senato Salonu'nda düzenlenen "Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı'na katıldı.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfusa oranının gözle görünür şekilde arttığını belirten Bakan Yanık, 2014'te yüzde 8 olan 65 yaş ve üzeri nüfusun, 2020'de yüzde 9,1 oranına yükseldiğini kaydetti.
Bu oranın şu anda yüzde 9,5 düzeyinde olduğunu belirten Yanık, şöyle konuştu: "Nüfus tahminlerine göre, yaşlı nüfus oranımızın 2025 yılında yüzde 11, 2030 yılında yüzde 12,9 olması öngörülmektedir. Bu tablo, neden yaşlanma konusunda etkili politikalar içeren bir vizyona sahip olmamız gerektiğini çarpıcı şekilde ifade ediyor. Bizler, nüfusumuzu genç ya da yaşlı diye kategorize etmek yerine, 'dinamik nüfus' olarak tanımlamak hedefindeyiz. Bu nedenle aktif ve sağlıklı yaşlanmayı önemli buluyor, çalışmalarımızı bu yönde geliştirmeye çalışıyoruz. Büyüklerimizin toplumsal yaşama aktif katılarak sosyal, kültürel ve ekonomik haklarından taviz vermeden hayatlarını idame ettirmeleri için politikalar geliştiriyoruz."
"VİZYON BELGEMİZ VE ŞURA SONUÇLARI EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ OLDU"
Yaşlılığın iş gücü kaybı, sağlık harcamalarının uzun vadeye yayılması ve artması, erişilebilirlik sorunları gibi çözüm üretilmesi gereken birçok durumu da beraberinde getirdiğini vurgulayan Yanık, "Takip edilecek bir yol haritası oluşturmak ve gündemi kaybetmemek için bu yönde düzenli çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu duruma yönelik üretilen politika ve stratejilerin belgelenmesi ise devamlılık açısından hayatiyet arz ediyor." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 25 Eylül 2018'de BM Genel Kurulundaki konuşmasında, 2019 yılının 'Yaşlılar Yılı' olarak ilan edileceğini ve Yaşlılık Şurası düzenleneceğini duyurduğunu hatırlatan Yanık, şöyle devam etti: "20-22 Şubat 2019'da Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirdiğimiz Birinci Yaşlılık Şurası ile bizler de birçok başlıkta çalışma başlattık, mevcut çalışmalarımızı revize ettik ve rafine bir şekilde yeniden değerlendirdik. Oluşturduğumuz vizyon belgemiz ve şura sonuçlarımız, bu doğrultuda ülkemizde atılan en önemli adımlardan bir tanesi oldu. Yaşlanma Vizyon Belgesi ile aktif ve sağlıklı yaşlanmadan toplumsal hayata katılıma, erişilebilirlikten istihdama birçok farklı alan için hedefler ve eylemler belirledik."
Yaşlanma sürecine yönelik bütüncül bir politika ile doğru hizmetin üretilmesini gündemlerine aldıklarını belirten Yanık, büyüklerin dijital dünyaya uyum sağlamaları için yaptıkları çalışmaların bu gündemin sonucu olarak ortaya çıktığını kaydetti.
"VEFA GRUPLARIMIZ YAŞLILARIMIZIN YANINDA OLDU"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, özellikle salgınla beraber fiziksel olarak bir arada bulunulamaması nedeniyle dijital mecraların iletişim açısından birincil ihtiyaç haline geldiğine dikkati çekerek, "Bu dönemde büyüklerimizin aileleri ile online ortamlarda görüşmelerini sağladık. Onların dijital dünyada herhangi bir yardım almadan yer almaları için eğitimler verdik. Bunu geçtiğimiz günlerde Seyranbağları Huzurevimizde tecrübe ettik. Büyüklerimizin şartlara uyum kabiliyeti müthiş. Ben de her seferinde müthiş etkileniyorum." dedi.
Yanık, salgın döneminde yaşlılara yönelik hizmetleri şartlara uygun hale getirip, yenilikçi çözümler de ürettiklerini anımsatarak, şunları söyledi: "VEFA gruplarımız tüm salgın süresince yaşlılarımızın yanında oldu. Sadece sağlık hizmetleri değil, alışverişten maaş ödemelerine kadar birçok hizmeti evlerine götürdük. Son dönemde yaşadığımız yangın ya da sel gibi felaketlerden en çok etkilenen grupların başında da şüphesiz yaşlılarımız geliyor. İlaçlarının afet esnasında kaybolmasından tutun, diyaliz gibi düzenli aralıklarla alınması zorunlu hizmetlere ulaşmada yaşanan sıkıntılara kadar birçok farklı konuda da onları yalnız bırakmadık. Hem ihtiyaçların tespiti hem de hizmetlerin ulaştırılmasında hep sahada olduk."
"ÇALIŞMALARIMIZIN ANA EKSENİ AİLE BÜTÜNLÜĞÜ VE BİRLİĞİNİ KORUMAK"
Yaşlanma konusunda verilen hizmetlerde temel yaklaşımlarının, büyüklerin, aileleri ve yakınlarıyla bulundukları çevrede, aktif ve sağlıklı bir yaşlanma sürecini geçirmelerini sağlamak olduğunu dile getiren Derya Yanık, şu değerlendirmede bulundu:
"Bakanlık olarak çalışmalarımızın ana ekseni her zaman, aile bütünlüğü ve birliğini korumak olmuştur. Politikalarımızın odağına her zaman aileyi aldık. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz Bütünleşik Bakım Hizmetleri Modeli'yle sosyal hizmetler alanında büyük bir anlayış ve felsefe değişikliğine gittik. Yaşlılarımızın, ailelerinin yanında bakımını temin ederek, aile temelli sosyal hizmet uygulamalarımıza bir yenisini eklemiş olduk. Bu yaklaşım, hükümetlerimizin meselelere bakış açısının bir göstergesidir ve bugün binlerce aile, bu sayede birbirlerinden kopmadan, bir arada yaşamaktadır."
Bakan Yanık, 60 yaş üzeri huzurevi hizmeti almak üzere başvuranların hiçbirini geri çevirmediklerini belirterek, yaşlıların en konforlu alanlarda, her türlü imkana kolayca erişebileceği güvenilir yerler için dünyaya örnek olan "Sosyal Hizmet Şehri Projesi"ni devreye aldıklarını anımsattı.
"KOVİD-19 KAYNAKLI ÖLÜM ORANI YÜZDE 4'ÜN ALTINDA KALDI"
Kovid-19 salgınının tüm dünyada en çok etkilediği grupların başında yaşlıların geldiğine dikkati çeken Yanık, salgının ilk zamanlarında dünyada ağır kayıplar yaşandığını belirterek, şöyle dedi:
"Ülkemizde, salgınla mücadelenin en önemli başlıklarından biriyse, büyüklerimize yönelik tedbirlerle, onları korumak oldu. Huzurevlerimizde aldığımız yoğun tedbirler sayesinde, büyüklerimize etkin bir koruma sağlayabildik. Ülkemizde ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart 2020'den önce 7 Ocak 2020'de bakım kurumlarımıza yönelik tedbirleri almaya başladık. Nitekim, salgından etkilenen ülkelerde huzurevlerindeki Kovid-19 kaynaklı ölümler, tüm ölümlerin yüzde 34 ila yüzde 81'ini oluştururken, Türkiye'de huzurevlerinde gerçekleşen Kovid-19 kaynaklı ölüm oranı yüzde 4'ün altında kaldı. Bu oran büyük bir başarıdır. Bu oranı teselli olarak paylaşıyorsam, elbette bizim arzumuz hiçbir insanımızın hayattan kopmamasıdır."
İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİN ÇOCUKLARINA NAKDİ YARDIM VE MALZEME DESTEĞİ
Bakan Derya Yanık, Bütünleşik Bakım Hizmetleri Modeli'nin önemine değinerek, "Aslında 21. yüzyılın ihtiyaçları ve sosyal hizmetler alanının uluslararası gerekleri bizi, bütünleşik bir sosyal hizmet modeline yönlendiriyor. Bu noktada, tüm sosyal hizmet faaliyetlerimizi, aile odaklı bir vizyonla ele alıyoruz. Aile odaklı sosyal hizmet vizyonunun çok önemli bir parçası yaşlılarımız olduğu gibi, aynı zamanda engelliler ve çocuklarımız da bu vizyonun bir parçası." diye konuştu.
Sağlıkta, bakım hizmetlerinde, eğitimde fırsat eşitliğini savunan bir hükümet olarak yeni bir çalışmayı bugün başlattıklarını dile getiren Bakan Yanık, "Pandeminin yaşlılarımız üzerindeki etkilerini hafifletmek için yaptığımız çalışmaların yanında, hane ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileriyle de mücadele ediyoruz. Bu amaçla bugün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımıza 186 milyon lira ek kaynak aktardık. Bu destek, salgın sebebiyle dönemsel ihtiyaç sahibi haline gelmiş ailelerdeki çocuklarımızın eğitim hayatına devam etmelerini desteklemek için sağlandı. Bu miktar, hem nakdi olarak ihtiyaç sahiplerine aktarılacak hem de giyim, okul malzemesi gibi ihtiyaçların karşılanması için kullanılacak." dedi.