Özellikle BIST 100 endeksi içindeki büyük ölçekli ve hikayesi güçlü hisselerin önde olduğunu aktaran Paksoy, banka ve sanayi hisseleri başta olmak üzere birçok sektörün 2022'de devrede olabileceğini söyledi.
Paksoy, BIST 100 endeksini temkinli iyimserlikle takip etmenin mantıklı olacağını ifade ederek, "Teknik olarak BIST 100 endeksine TL bazlı bakıldığında, yaşanan düzeltmenin 1.500-1.650 bandı üzerinde veya içinde karşılandıkça tüm zamanların rekor seviyesini de içinde barındıran 2.400-2.650 geniş bandının ilk önemli potansiyel hedef olacağını söyleyebiliriz. BIST 100 endeksinde teknik olarak yıl içerisinde 2.800-3.000'lere kadar uzanma ihtimali de bulunuyor." diye konuştu.
"OMİCRON VARYANTI, 2022'DE HİSSE SENEDİ PİYASALARI İÇİN BÜYÜK BİR RİSK"
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da 2022 için oldukça fazla belirsizlik bulunduğunu aktararak, "Belirsizlikler her ne kadar modelleme yapmayı zorlaştırsa da yapılan değerlemeler, BIST 100 endeksinin 2022 sonunda 2.700-3.000 puanlara ulaşabileceğini gösteriyor." dedi.
Yılmaz, özellikle ihracatçı sanayi şirketlerinin 2022'de de ön planda bulunmasının mümkün olduğunu, buna karşın yurt dışında özellikle Fed'in varlık alımlarını azaltma ve faiz artırımı adımlarının hisse senedi piyasasında kar realizasyonunu beraberinde getirebileceğini söyledi.
Fed'in kararlarının yurt içi piyasalara yansımasının şimdiden tahmin edilmesinin zor olduğunu vurgulayan Yılmaz, Omicron varyantının 2022'de hisse senedi piyasaları için büyük bir risk oluşturduğunu kaydetti.
"BORSADA YÜKSELİŞİN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN YABANCI KURUMSAL YATIRIMCININ GELMESİ ÖNEM TAŞIYOR"
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ise borsadaki görünümün; yabancı kurumsal yatırımcının gelip gelmeyeceği senaryoya göre ikiye ayrıldığını söyledi.
Yabancı yatırımcının son bir aydır alım yapmamakla birlikte satış tarafında olduğunu belirten Erkan, "Yerlilerin bir kısmı borsadan çıktı, yeni mevduat sistemine gidiyor. Getiri arayışı oraya yönlendirdi." dedi.
Erkan, yatırım ortamında güven sağlanması, fiyat istikrarının sürdürülebilmesi ve parasal politikada genel kabul görmüş ekonomik tercihlerin yabancı ilgisini destekleyebileceğini ifade etti.
Kur Korumalı TL vadeli mevduat ürününün tanıtılmasından sonra TL mevduatların yeniden yatırım alternatifi olarak oyuna girdiğini belirten Erkan, şunları kaydetti: "Yeni ekonomik modelde TL faizlerin alabildiğine düşük tutulması, borçlanma maliyetlerindeki azalmanın firmaları yatırıma yöneltmesi ve ihracat/istihdam dinamikleri ile cari fazla vererek aktivitesini ve döviz girişini hızlandıran bir ekonomik transformasyon ortaya konuluyor. Negatif faiz algısıyla Borsa İstanbul'a gelen yatırımcıların bir kısmının yeni mevduat sistemini tercih etmesi nedeniyle borsada yükselişin devam edebilmesi için yabancı kurumsal yatırımcının gelmesi önem taşıyor. Küresel likiditeye bağlı bir trend çizilebilir. Özellikle yılın son 3 ayında yaşanan ayrışma son bulabilir."