Küresel çapta etkisini gösteren salgın dolasıyla ekonomik anlamda durgunluğun yaşandığını ve bundan enerji sektörünün de önemli ölçüde etkilendiğini hatırlatan Dönmez, 2020'de küresel enerji talebinde yaşanan yüzde 4'lük düşüşün ardından hızlı bir toparlanma sürecinin başladığını aktardı.
Dönmez, bu toparlanmanın hızlı fakat eşit olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Söz konusu bu ekonomik toparlanma, günümüz enerji sisteminin bazı parçaları üzerinde ciddi baskılar oluşturmakta ve doğal gaz, kömür ve elektrik piyasalarında keskin fiyat artışlarına neden olmaktadır. Bu gelişmeler, bölgesel enerji güvenliği için bölgesel işbirliğinin önemini de ispatlamıştır. Bu doğrultuda, Türkiye ve Azerbaycan'ın siyasi desteği olmasaydı Güney Gaz Koridoru projesinin gerçeğe dönüşemeyeceğini bu yıl bir kez daha burada yinelemekte fayda görüyorum. Dolayısıyla Türkiye, AB'nin arz güvenliğinin artırılması adına en uygun yol ve en güvenilir limandır. Türkiye, altyapı yatırımları ve uluslararası projelerdeki başarısıyla güvenilirliğini kanıtlamıştır."
"TANAP'I MAKSİMUM KAPASİTEDE KULLANMAK İÇİN GİRİŞİMLERİ DESTEKLİYORUZ"
Güney Gaz Koridoru'ndaki boru hattından taşınacak gazın hacmini artırabilmek için ek rezervlere ve ek kaynak ülkelere ihtiyacın olduğunu dile getiren Dönmez, "Bu bağlamda, bölgemizin refahı adına Azerbaycan ve diğer bölge ülkeler ile iş birliğimizi geliştirmeye hazırız. TANAP'ı 31 milyar metreküplük maksimum kapasitede kullanmak için yatırım yapılmasına ilişkin girişimleri destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dönmez, Türkiye'nin hem ulusal hem de bölgesel enerji güvenliğini daha fazla geliştirebilmek adına benimsediği çok boyutlu enerji politikasını devam ettireceğini belirterek, son yıllarda sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminalleri ve yeraltı gaz depolama tesislerinin kapasitelerinin artırılması ile yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitelerinin (FSRU) faaliyete geçirilmesi gibi altyapı projeleri geliştirerek doğal gazda arz güvenliğini artırmaya yönelik önemli adımlar attıklarını vurguladı.
Ticaret faaliyetlerine önemli kazanımlar sağlayan doğal gaz vadeli işlemler piyasasının İstanbul Enerji Borsası bünyesinde 2021'den bu yana faaliyet gösterdiğini anımsatan Dönmez, uygulamanın rekabeti hızlandırmaya yönelik önemli araçlar olan piyasalardaki şeffaflığı, öngörülebilirliği ve fiyat keşfini artırdığına değindi.
Dönmez, arz güvenliğini artırma yolunda atılan önemli adımlardan birinin de yerli kaynakların azami ölçüde kullanılması olduğunu kaydederek şöyle konuştu:
"Bu bağlamda, bünyemize kattığımız 3 adet sondaj ve 2 adet sismik araştırma gemisi ile kara ve açık deniz arama faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde devam ettirmekteyiz. Karadeniz'deki çalışmalarımız 540 milyar metreküp doğal gaz keşfiyle sonuçlandı ki bu 2020 yılına ait en büyük açık deniz gaz keşfi idi. Ülkemizin ve bölgenin arz güvenliğine katkı sağlayacak ilk gaz akışını şebekemize 2023 yılına kadar dahil etmeyi planlıyoruz."
Türkiye'nin 2021 Ekim'de gelişmekte olan ülke beyanıyla Paris İklim Anlaşması'na taraf olduğu ifade eden Dönmez, "Ayrıca Cumhurbaşkanımız 2053 yılına yönelik net sıfır emisyon hedefimizi de açıkladı. Bu süreci, yatırımımızı, üretimimizi ve istihdamımızı dönüştürebilecek bir yol haritası çizebilmek adına 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak görüyoruz." dedi.
Dönmez, Türkiye'nin doğu ve batı arasındaki eşsiz konumu ile bölgedeki enerji projelerinde kilit rol oynayarak hizmet verdiğini, Güney Gaz Koridoru'na da tam desteğini sürdüreceğini belirterek sözlerini tamamladı.