Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının aralık ayında duyurulması ile Türk lirasında öngörülebilirlik sağlanırken, 17 Mart itibarıyla yabancı para (YP) mevduatlar 21 milyar dolar azaldı, Türk lirası mevduatlar ise 591 milyar lira arttı.
KKM hesaplarında ilk vade sonu bugün itibarıyla gerçekleşirken, yenileme talepleri de önemli ölçüde arttı. Gelen talepler doğrultusunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da ilgili mevzuatta yaptığı düzenlemelerle söz konusu hesapların vade sonunda yenilenmesinin önünü açtı.
KKM hesapları ile Türk lirasında gözlenen spekülatif durumun finansal istikrara yönelik bir riske dönüşmesi önlendi. Dolar karşısında geçen yılın kasım ayında yüzde 42 değer kaybeden ve 20 Aralık 2021'de 18,3674 ile tarihi zirvesini gören Türk lirası, KKM uygulaması ile hızla düşüşe geçti. Böylece para biriminde yaşanan hızlı değer kaybının fiyatlama davranışını bozucu etkisi de kontrol altına alındı.
KKM uygulamasının resmen başlamasıyla yurt içi yerleşiklerin YP mevduatındaki yükseliş sona erdi. Devam eden haftalarda ise YP mevduatta çözülme başlayarak finansal sistemdeki Türk lirasının payı yükselişe geçti. Bu kapsamda 20 Aralık 2021'den 17 Mart 2022'ye kadar geçen süreçte, YP mevduatlar 21 milyar dolar azaldı, TL mevduat ise 591 milyar lira arttı. YP mevduattaki gerilemenin yanı sıra bireylerin ve firmaların spot piyasa döviz talebi de zayıfladı ve döviz kuru üzerindeki baskı dengelendi.
18 BAZ PUAN SEVİYELERİNE KADAR GERİLEDİ
Döviz kurunda sağlanan denge ile fiyatlama davranışlarında gözlenen bozulma sınırlandırılırken, dezenflasyon süreci için uygun ortam oluştu. YP mevduattan TL mevduata dönüşüm uygulamasına ilave olarak hayata geçirilen diğer döviz kazandırıcı uygulamalar Merkez Bankası döviz rezervlerine katkı yaptı. Buna bağlı olarak ülke risk primi göstergesi CDS'te de gerileme yaşandı.
Yakın zamanda ortaya çıkan uluslararası gerginliklerin küresel piyasaları etkilemesi CDS'lere olumsuz yansırken, KKM gibi finansal istikrarı artıran tedbirler, bu etkinin görece sınırlı düzeyde kalmasına katkı sağladı. KKM uygulaması öncesi dönemde 80 baz puan seviyelerine kadar yükselen 1 ay vadeli ima edilen kur oynaklığı, uygulama sonrası dönemde 18 baz puana kadar geriledi. Rusya-Ukrayna savaşı ile söz konusu gösterge bir miktar yükselse de uygulama öncesi düzeyin gerisinde kalmaya devam etti.
Döviz kuru kaynaklı belirsizliklerin azalmasıyla piyasalardaki aşırı oynaklık da son buldu ve alım-satım faaliyeti normale döndü. KKM uygulamasına yönelik ilginin artmasıyla döviz kuru beklentilerindeki bozulma da iyileşti. Buna bağlı olarak hisse senedi ve tahvil gibi Türk lirası yatırım araçlarına ilginin de arttığı gözlendi.
MEVDUAT DOLARİZASYONU YÜZDE 60'IN ALTINA GERİLEDİ
Finansal istikrarın tesis edilmesine de önemli katkı sunan KKM uygulamasıyla liralaşma eğilimi desteklendi. Bu kapsamda para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğine zarar veren ve dezenflasyon maliyetini yükselten mevduat dolarizasyonunda düşüş kaydedildi. Geçen yılın aralık ayında yüzde 70'in üzerini gören mevduat dolarizasyonu, KKM uygulaması neticesinde mart ayında yüzde 60'ın altına geriledi.
Öte yandan KKM uygulaması ile TL mevduatlarda yaşanan 591 milyar liralık artış, liralaşmayı destekledi. Gelinen noktada 2021 sonuna göre TL tasarruf mevduatları yüzde 20, ticari mevduatlar yüzde 55'e yakın artış kaydetti. TCMB ile yapılan swap işlemlerinin de azaldığı görülürken, daha önce 48 milyar dolar seviyelerinde bulunan TCMB taraflı swap işlemleri, KKM uygulaması sonrasında 40 milyar dolara geriledi.
BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN FONLAMA VADESİ UZADI
KKM uygulaması bankacılık sektörünün fonlama vadesinin uzamasına da katkı sağladı. Sektörde, 3 ay üzeri vadeli TL mevduatın payı 4,6 puan artarak yüzde 13,1'e yükseldi. Bu gelişme, sektörün nispeten daha uzun vadeli TL kredi fiyatlaması yapmasına imkan sağlarken, uygulama sonrasında TL ticari kredi faizlerinin düştüğü gözlendi.
KKM uygulamasının banka bilançolarındaki liralaşma etkisi, TL kredi mevduat oranı gelişimine de yansıdı. Sektörün TL kredi mevduat oranı aralık ayında bulunduğu yüzde 150 seviyelerinden yüzde 125'e geriledi.
Öte yandan uygulama sonrası bankacılık sektörünün bilanço içi açık pozisyonunu 12,9 milyar dolar azalarak 29,8 milyar dolara indi. TL fonlama imkanlarında yaşanan iyileşme, TL kredi faizlerine de yansıdı. Böylece aralık ayında yüzde 28'e yaklaşan ortalama TL ticari kredi faizleri mart ayında yüzde 20,5'e kadar geriledi.