Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelire Endeksli iç borçlanma senedi (GES) ürününü açıklayarak vatandaşın tasarruflarının enflasyona karışı korunması ve TL'de değerlenmesi için önemli bir adım atarken bu kararla birlikte BDDK'dan da kredi kartı ve kredilerle ilgili açıklamalar geldi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), tüketici kredilerinde genel vade sınırını 50 bin ila 100 bin lira arasında değişen tutarlar için 24 ay, 100 bin liranın üzerindeki tutarlar için 12 ay olarak belirledi. Kurum, limiti 25 bin liranın altında olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde 20'si; limiti 25 bin liranın üstünde olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde 40'ı olarak belirlenmesine karar verdi.
BORÇ VE FAİZ SARMALINDAN KURTULUŞ
Alınan yeni karar ile birlikte kredi kartı ödemelerinde asgari tutarların artması buradaki borç ve faiz yükünü azaltacak.
Borcunun daha fazlasını ödeyen vatandaş daha az kredi kartı faizi de ödemiş olacak. Çünkü kredi kartında asgari tutarı ödemek ve kalan borcu kredilendirmek aslında bir borç ve faiz sarmalının içine girmek demek anlamına geliyor.
Türkiye'de kredi kartı son 30 yılda giderek yaygınlaştı ve hayatımızın her alanına girdi. Bugün toplamda 60 milyonun üzerinde kredi kartı vatandaşların kullanımına sunulmuş durumda. Kredi kartı kullanabilecek yaştaki insanları düşünürseniz her cüzdanda en az iki kart olduğu sonucuna ulaşırız. Yani aslında bir plastik tehlike bizim hayatımıza girmiş durumda.
Kredi kartıyla veya banka kartıyla alışveriş ekonominin kayıt altına alınması, vergi kaçağının önlenmesi açısından çok önemli. Bireysel anlamda baktığımızda ise birçok avantajları bulunuyor. Hatta başka ülkelerde olmayan taksit fırsatı ile büyük avantajlar da sunuyor. Ama bir şartla ki bilinçli kullanmak gerekiyor...
NEREDE HATA YAPIYORUZ
Biz genel anlamda kredi kartını bir ödeme aracı olarak göremiyoruz. Birçoğumuz onu 'bedava alışveriş aracı' olarak görmeye devam ediyoruz. Bu yüzden de yoğurt almaya girdiğimiz marketten kartımızla bir de kazak alıp çıkıyoruz. Cebimizden bir nakit para çıkmadığı için de bu alışverişi 'karşılıksız' yaptığımız psikolojisine bürünüyoruz. Oysa gelecek ayki maaşımızdan harcadığımızın farkına varamıyoruz. Ama bunu önlemek mümkün...
NASIL DURDURURUZ
Burada bir ölçü koymamız gerekiyor. Onu da ben şöyle sloganlaştırıyorum: "ÖDEYEBİLECEĞİN KADAR HARCA VE HARCADIĞIN KADAR ÖDE"
Gelirimizi düşünüp ay sonunda ne kadar ödeyebileceksek kartla harcama sınırımızı bununla çizebiliriz. Elbette, sağlık gibi hesapta olmayan harcamalar olacaktır o zaman kredi kartı bir güvence halini de alıyor. Ama eğer kendimizi sınırlarsak, yani ödeyebileceğimiz kadar harcarsak israftan da kurtulacağız.
İKİNCİ BÖLÜM ÇOK ÖNEMLİ
Yukarıdaki sloganımızdaki ikinci bölüm yani "harcadığını öde" kısmı kredi kartı kullananlar ve borçlular için çok önemli. İşte biz bunu yapmadığımız zaman bankaların borç sarmalına girmiş oluyoruz ve neredeyse ömür boyu sürecek bir borç batağına da saplanmış oluyoruz. Çünkü burada bankalar karşımıza çok süslü, cazip bir tuzağı çıkartıyor. O da "ASGARİ ÖDEME." Banka sizin borcunuzun küçük bir bölümünü ödeme miktarı olarak size sunuyor. Harcadığınız 1000 lira yerine 300 lira ödemek size de cazip geldiği için aslında 700 lira daha borcunuzun olduğunu unutup bunu ödüyorsunuz. Böylece artık faiz sarmalının içine de girmiş oluyorsunuz...
ÖDENEMEZ HALE GELİYOR
Asgari tutarı ödeyerek devam ederseniz 4-5 ay sonra büyük bir borcun altına girdiğinizi görürsünüz. Hatta harcama da yapıyorsanız 1 yıl sonra borcunuzun aynen durduğunu göreceksiniz.
Bütün bunlara rağmen eğer borcunuzu kredilendirirseniz elinizden geldiğince asgari ödeme tutarından fazlasını ödeyin ve son ödeme tarihini beklemeyin. Çünkü faizler günlük işletiliyor. Örneğin ayın 3'ünde kesilen ekstrede son ödeme 13'ü oluyor. Siz 4'ünde öderseniz 9 günlük faiz karınız olacak.
SIFIR FAİZ MÜMKÜN
Oysa bankanın bu tuzağına düşmeden sıfır faiz ile kredi kartını kullanmak mümkün. Yukarıda yazdığımız sloganımızın ilk bölümü size bu avantajı sağlıyor. Ne demiştik, "Ödeyeceğin kadar harca." Eğer ödeyeceğiniz kadar harcar ve bunun tamamını bir ay sonunda öderseniz siz bankanın sevmediği müşteri olacaksınız ama bir aylık faizsiz kredi kullanmış olacaksınız. Yani ekstre geldiğinde 'dönem borcunun' tamamını ödememiz gerekiyor. Bankalar üzülecek siz kazanacaksınız.