Tarım ve Orman Bakanlığı, "kent tarımı" modeliyle şehirlerde taze ve ucuz sebzeye erişimin sağlanmasını hedeflerken yeni destekleme modeliyle de ekim öncesi izin, ayni destek ve hasat sonrası fark ödemesi uygulamalarını hayata geçirecek.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına" yönelik hazırlanan yeni tarım, orman ve hayvancılık modelini, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun (MKYK) son toplantısında üyelere anlattı.
Sunumda, yeni destekleme modelinden yapılacak yasal düzenlemelere, arz güvenliğine yönelik planlamadan dijital tarıma ve yeni projelere kadar detaylar yer aldı.
Salgın, iklim değişikliği, tarım arazilerinin azalması, göç, jeopolitik riskler, gıda milliyetçiliği, tarım ve gıdada tekelleşme, tüketim artışı, artan maliyetler gibi sorunlar "yeni normal" dönemini başlattı. Tarım ve gıdadan su ve enerjiye kadar alanlarda bu döneme uygun adımlar atılarak üretim ve arz güvenliğinin sağlanması planlanıyor.
YENİ DESTEKLEME MODELİ UYGULANACAK
"Sen üret yeter" sloganıyla hayata geçirilecek yeni vizyonla birlikte destekleme modeli de değişecek. Bu kapsamda, desteklerin sadeleştirilmesi öngörülüyor. Üretim öncesi izin uygulamasıyla birlikte ekim öncesi ayni destek ve hasat sonrası fark ödemesi yapılması planlandı.
Sözleşmeli üretim, üretim öncesi izin ve tarımsal kayıtlılığın artırılması konularının Tarım Kanunu çerçevesinde ele alınması öngörüldü. Ayrıca, Çay Kanunu, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu, Su Kanunu ve Mera Kanunu gibi yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedefleniyor.
ARZ GÜVENLİĞİ TAKİP SİSTEMİ OLUŞTURULACAK
Bakanlığın odak noktası, stratejik ürünlerde arz güvenliği olarak belirlendi. Bunun için Arz Güvenliği Takip Sistemi kurulacak. Böylece hem tarımsal piyasalara yönelik analiz çalışmaları yapılacak hem süreçler izlenerek alınan kararlar desteklenecek.
Tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi de yeni dönemin öne çıkan adımlarından biri olacak. Bu kapsamda Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar kıtalardan çeşitli ülkelerle anlaşmaların yapılması öngörülüyor.
KENT TARIMI MODELİ HAYATA GEÇİRİLECEK
Yeni vizyonla birlikte "Kent Tarımı Modeli" de uygulanmaya başlanacak. Bu sayede üretim ve tüketim merkezleri yakınlaştır��larak şehirde yaşayanların taze ve ucuz sebzeye erişiminin sağlanması hedefleniyor. Lojistik maliyetlerinin düşürülmesi, zayiatın azaltılması ve istihdamın artırılması da hedefler arasında bulunuyor.
Kırsala yönelik projelerle de buralardaki imkanların artırılması öngörülüyor. Pilot Köyler Projesi uygulanarak kırsaldan göçün azaltılması, tersine göç, üretimin artırılması, genç-kadın çiftçi ve kırsalda refah hedefleniyor.
Gelir koruma sigortasının yaygınlaştırılmasıyla gelirin istikrara kavuşturulması ve üretimde sürdürülebilirlik amaçlanıyor.
Küçük aile işletmelerine hayvancılık desteği de kırsala yönelik adımlardan birini oluşturuyor. Mevcut ahır ve ağılların fiziki koşullarının iyileştirilmesiyle buzağı ve kuzu ölümlerinin önlenmesi, et ve süt veriminin, hayvan refahının ve gelir seviyesinin artırılması, göçün azaltılması öngörülüyor.
Meraların ıslahında sürdürülebilirliğin sağlanması da planlar arasında bulunuyor.
DİJİTAL TARIM DAHA DA GELİŞTİRİLECEK
Yeni vizyonun önemli ayaklarından birini de dijital tarım uygulamaları oluşturuyor. Yeni uygulamaların yanı sıra mevcut olanların da geliştirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, e-Devlet Çiftçi Kayıt Sistemi entegrasyonu, Tarım Cebimde ve ÇKS Kayıt Doğrulaması gibi uygulamalar öne çıkacak.
TÜRKİYE TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA BİRİNCİ SIRADA
Bakan Kirişci'nin sunumunda, tarımda bugüne kadar atılan adımlar ve gelinen noktaya ilişkin de bilgi verildi.
Buna göre, tarımsal üretim alanı bakımından dünyada 31'inci sırada bulunan Türkiye, tarımsal hasıla bakımından ise Avrupa'da birinci sırada, dünyada ilk 10 içinde yer alıyor.
Türkiye'nin 2002'de 37 milyar lira olan tarımsal hasılası 10 kat artışla 2021'de 407 milyar liraya ulaştı. Söz konusu rakam yılın ilk çeyreğinde 63 milyar lirayı buldu. İstihdamda tarımın payı 2002'de yüzde 35 iken 2021'de yüzde 17 olarak kayıtlara geçti.
Bu dönemde 87 milyar dolar tarımsal dış ticaret fazlası verilirken dış ticarette tarımın payı ihracatta yüzde 10'dan yüzde 11'e, ithalatta ise yüzde 4'ten yüzde 6,5'e yükseldi.
YAPILAN YATIRIMLAR VE SAĞLANAN DESTEKLER
Tarımsal desteklemeler 2002'de 1,8 milyar lira iken bu yıl itibarıyla 21 kat artışla 39,2 milyar liraya yükseldi. Temmuz itibarıyla 24,5 milyar lira destek ödemesi yapıldı. Böylece son 19 yılda cari fiyatlarla 464 milyar lira destek ödemesi yapılmış oldu.
Aynı dönemde cari fiyatlarla 305 milyar lira bitkisel üretim desteği verildi. Toplamda 21,3 milyar liralık 2022 yılı bitkisel üretim destekleme bütçesinin ise 17 milyar lirası, yani yüzde 80'i ödendi.
Hayvansal üretime yönelik olarak ise son 19 yılda cari fiyatlarla 108 milyar lira hayvancılık desteği verildi.
Su ürünleri yetiştiricilik üretimi 2002'de 62 bin ton iken 2021'de 471 bin tona yükseldi. Toplamda 100'den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirildi. 1,2 milyar dolar dış ticaret fazlası sağlayan sektörün 2021 ihracatı 1,4 milyar dolar oldu. Bu sektörde 2023 ihracat hedefi ise 2 milyar dolar olarak belirlendi.
TARSİM'de sigortalılık oranı 2006'dan bu yana yüzde 21 artış gösterdi.
Son 19 yılda çeşitli yatırımları içeren 18 bin projeye 7 milyar lira hibe verilirken 118 bin istihdam sağlandı.
Türkiye'de 2003-2021 döneminde 447 milyar liralık Devlet Su İşleri (DSİ) yatırımı gerçekleştirildi, 9 bin 189 tesis kuruldu.
27 Temmuz 2022'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında DSİ ile TOKİ arasında Sulama Protokolü imzalandı. Protokol çerçevesinde ihale çalışmalarına başlanırken TOKİ tarafından 2022 ve 2023'te toplam 50 milyar liralık kredi temin edilmesi planlandı. Ayrıca 230 tesis için 20 milyar lira ödenek ayrılırken 374 tesis için de 29 milyar liralık ek ödenek talep edildi. Talebin 12,35 milyar lirası karşılandı.
TÜRKİYE AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINDA DÜNYA DÖRDÜNCÜSÜ
Türkiye'nin orman varlığı 2002'de 20,8 milyon hektardan 2021'de 23,1 milyon hektara yükseldi. FAO'nun Dünya Orman Varlığı Raporu'na göre, 2015'te 46'ncı sırada bulunan Türkiye, 2020'de 27'nci sıraya geldi. Türkiye, ağaçlandırma çalışmalarında ise Avrupa'da birinci, dünyada 4'üncü sırada yer aldı.
Orman yangınlarıyla mücadelede kara, hava ve insan gücü artırıldı. 2022 itibarıyla 1350 arazöz, 20 uçak, 55 helikopter, 8 İHA, 692 iş makinesi ve ilave 21 binden fazla personel bu mücadelede görev alıyor. Ayrıca 2 bin 270 diğer araç, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığından 2 uçak, 25 helikopter ve 1 İHA rezerv güç, 30 bölgede 10'ar kişilik orman arama kurtarma timi oluşturuldu.