Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi ile 5 yıl içinde 500 bin konut ile birlikte 250 bin konutluk arsa ve 50 bin iş yeri de vatandaşa sunulacak.
İlk etapta 10 bin iş yeri için kampanya yapılırken, proje ile 900 milyar liralık yatırım gerçekleşecek.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bu yatırımın 2 trilyon liralık bir ekonomi oluşturacağını söyledi.
SANAYİ GELİŞECEK
Bakan Kurum, sosyal konut yaparken diğer taraftan da sanayinin gelişmesi, bölgelerin, şehirlerin kalkınması adına da iş yeri projesini hayata geçireceklerini hatırlattı.
İlk etapta Ankara'dan Adana'ya, Erzurum'dan Diyarbakır'a, Kastamonu'dan Konya'ya kadar 28 ilde 50-200 metrekare büyüklüğünde 10 bin iş yerini vatandaşlara kazandıracaklarını anlatan Kurum, 350 bin liradan başlayan fiyatlarla, 2 bin 633 lira taksitle 120 ay vadeyle sanayiciye, genç girişimciye bu projeyi sunmuş olacaklarını söyledi.
Ustalık belgesine sahip vatandaşların bu kontenjana başvurabileceğini belirten Bakan Kurum, bu yatırımların yeni iş kurma hayali olan vatandaşların yararına olacağını, o bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Bakan Kurum, bu yuvaların ve iş yerlerinin toplam yatırım değerinin yaklaşık 900 milyar, ilk etabının 422 milyar lira olduğunu, bu bedelin yüzde 40'ını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla devletin sübvansiyonu ile karşıladıklarını belirtti.
İnşaatta başlayacak hamle ile başta KOBİ'ler olmak üzere birçok alandaki üretim merkezleri canlanacak.
Mobilyadan beyaz eşyaya, tekstilden lojistiğe kadar 250'den fazla sektörü etkileyecek bir ekonomik hareketlilik başlayacak.
Bunun sonunda da toplamda 200 bin kişiyi bulan bir istihdam oluşacak
Bakan Kurum, bu konuda şunları söyledi: "İlk çiviyi çaktığımızda 250 alt sektörü de bu projelerle harekete geçiriyoruz. Önce 100 bin, ardından 200 bin yeni istihdam oluşturuyoruz."
Bakan Kurum, 2 trilyon liradan fazla finansal ve üretime dönük bir ekonomik hareketliliğin başlayacağını belirterek, "Ev ve kira fiyatları da zaten proje duyulur duyulmaz aşağı gelmeye başladı, düşecektir. Özel sektörümüzü harekete geçirecektir. Yatırım yapma noktasında aksiyon alacaktır. Toplumun tüm kesimlerine, 250'den fazla sektöre bu ekonomik büyüklük yayılacaktır" diye konuştu.
PİYASADA KONUT HEYECANI
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı: 'İlk Evim, İlk İş Yerim' projesinin, hem vatandaşlarımız nezdinde hem de oluşturacağı hareketlilik ile ülke ekonomimize önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Sabit gelirli vatandaşlarımıza uygun konut edinme fırsatı sunan projenin sadece konutla sınırlı kalmayıp, iş yerleri ve uygun koşullarda konut arsası sunulması gibi farklı alanları da kapsar nitelikte şekillenmesini kıymetli buluyoruz.
Üçlü paket şeklinde sunulan bu proje, vatandaşların kendi evlerini inşa edebileceği altyapısı hazır konut arsalarının oluşturulması ile daha da anlam kazanıyor. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı sosyal konut projesine ek olarak bölgesel yatırımlarımızla istihdamı destekleyici girişimlerimizi artırarak sürdüreceğiz.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç: Proje hem dar gelirli vatandaşımızın konut sıkıntısına çözüm hem de oluşturacağı istihdam ve pek çok sektörde sağlayacağı hareketlilikle ekonomimize katma değer olacak. Konutla sınırlı kalmayıp, iş yeri edinme imkanı sunmasını ayrıca değerli buluyoruz. Satın alma kriterleri, 81 ile yayılan kapsayıcılığı, öncelikli kategorileri ile önemli bir etki yapacak.
GYODER Yyönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu: Atılan bu adım 250 alt sektörü beslerken, bu sektörlerin de çarpan etkisi ile çok etkili bir ekonomik canlanma yaşamasını öngörüyoruz. Bu 250 sektörde sadece inşaat sektörü yok. Devlet tarafından atılan bu adım özellikle yeni konut arzını artırarak şu anda arz-talep dengesinde oluşan dengesizlik için çözüm olabilir. Toplumumuza yarar sağlayacak her türlü projenin her zaman tam destekçisiyiz. GYODER olarak, devletimizin başlattığı bu tarihi sürece her türlü desteği vermeye, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye bütün kalbimizle hazırız. Bu projeye özel sektörün de dahil olması devletimizin üzerindeki yükü azaltırken, hareketlenen ekonomiye de can suyu niteliğinde olacaktır.