Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran'ı makamında ziyaret etti.
RESESYON KONUŞULMAYAN TEK ÜLKE TÜRKİYE
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu dünya ekonomisindeki gelişmelere değindiği konuşmasında, Avrupa başta olmak üzere bir çok ülkenin resesyon riski ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Resesyon konuşulmayan tek ülke Türkiye" diye konuştu.
Yatırım ve üretim ortamını desteklemek üzere ekonomi politikalarının icra edildiğini aktaran Kavcıoğlu, "Son beş yılın ortalamasına baktığımızda en düşük faiz oranlarının uygulandığını görüyoruz. Sadece kredi faizinde değil, mevduat faizinde de devlet tahvilinde de en düşük oranlar geçerli. Merkez Bankası politika faizi yüzde 12, Hazine yüzde 9,9 ile borçlanıyor" dedi.
2021 yılının son çeyreğinden itibaren uygulamaya alınan para politikası ve makro ihtiyati tedbirler ile kredi kompozisyonunda TL'nin payının arttığını bildiren Kavcıoğlu, KOBİ, esnaf ve tarım kredileri gibi krediye erişim imkânı daha sınırlı olan müşterilerin uzun vadeli ve düşük maliyetli finansman imkânına kavuşarak faaliyetlerini sürdürülebilir bir yapıda devam ettirmelerinin amaçlandığını anlattı.
Kavcıoğlu, "Makro ihtiyati politikalarla yatırım, istihdam, katma değerli üretim ve ihracatı artırıcı selektif kredi anlayışını uygulamaya başladık" dedi.
Kavcıoğlu, 2021 yılında ortalama yüzde 23 civarında olan ticari kredi faizlerinin yüzde 18 seviyesine gerilediğini bildirdi.
ATO Başkanı Baran da dünya ekonomisinin pandemiden bu yana sıkıntılı bir süreç yaşadığını belirterek, genel zorlukların üzerine Türkiye'nin ayrıca coğrafyasından kaynaklanan sıkıntılar yaşadığını hatırlattı.
Baran, "Türkiye zorlu bir coğrafyada yıllardan beri sorunlarla mücadele ettiği halde ekonomik ve siyasi istikrarını koruyarak, dünyada güvenli bir ada olarak kalmayı başaran bir ülke" dedi.
Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna savaşı konusunda arabuluculuk rolü üstlenerek önemli bir diplomasi başarısı elde ettiğini kaydeden Baran, "Savaş halindeki iki ülke ile de ilişkilerimiz iyi. Aynı anda hem Rusya hem de Ukrayna ile ticari ilişkilerini yürütebilen ülke biziz" dedi. Türkiye'nin savunma ve havacılık başta olmak üzere sanayi üretiminde kaydettiği gelişmelere de değinen Baran, "Türkiye bölgesinin tedarik merkezi olacak kapasite, güç ve imkâna sahiptir" diye konuştu.
Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen Baran, Merkez Bankası'nın reel sektörün finansmanını sağlamaya yönelik ihtiyati tedbirlerinin olumlu yansımaları olduğunu söyledi.
KÜRESEL EKONOMİ İÇİN SABİT TUTULURKEN TÜRKİYE İÇİN YÜKSELTİLDİ
Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme beklentisini yüzde 3,2 olarak korurken, gelecek yıla dair tahmini yüzde 2,9'dan yüzde 2,7'ye düşürmüştü.
IMF, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme beklentisini ise yüzde 4'ten yüzde 5'e çıkardı.
IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını geçtiğimiz günlerde "Geçim Kriziyle Mücadele" başlığıyla yayımladı.
Küresel ekonominin bir dizi çalkantılı zorluk yaşadığı vurgulanan raporda, yüksek enflasyonun, çoğu bölgede sıkılaşan mali koşulların, Rusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü savaşın ve Kovid-19 salgınının ekonomik görünüm üzerinde ağır bir baskı oluşturduğu kaydedildi.
Raporda, enflasyonun hedefe düşürülmesi amacıyla salgın sırasında benzeri görülmemiş bir destek sağlayan para ve maliye politikalarının normalleşmesinin talebi soğuttuğu belirtilerek, ekonomilerin büyüyen bir kısmının büyümede yavaşlama veya tam bir daralma içinde olduğu aktarıldı.
IMF'nin raporunda, "Küresel ekonominin gelecekteki sağlığı, kritik olarak para politikasının başarılı bir şekilde ayarlanmasına, Ukrayna'daki savaşın seyrine ve Çin'deki gibi salgınla ilgili arz yönlü daha fazla aksama olasılığına bağlı." denildi.
"2001'DEN BU YANA EN ZAYIF BÜYÜME PROFİLİ"
Dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 6 büyüdüğü anımsatılan raporda, küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği bildirildi.
IMF, temmuz ayında yayımladığı raporda, küresel ekonominin 2022'de yüzde 3,2 ve 2023'te yüzde 2,9 büyüyeceğini öngörmüştü.
Raporda, "Bu, küresel mali kriz ve Kovid-19 salgınının akut aşaması dışında 2001'den bu yana en zayıf büyüme profilidir ve en büyük ekonomiler için önemli yavaşlamaları yansıtmaktadır." ifadesi kullanıldı.
Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin art arda iki çeyrek negatif büyüme ile karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, küresel enflasyonun ise 2021'deki yüzde 4,7 seviyesinden 2022'de yüzde 8,8'e yükseleceği, 2023'te yüzde 6,5'e ve 2024'te yüzde 4,1'e gerileyeceğinin tahmin edildiği kaydedildi.
Raporda, ekonomik görünüme yönelik risklerin alışılmadık derecede büyük ve aşağı yönlü olmaya devam ettiği vurgulandı.
TÜRKİYE'NİN BU YILA İLİŞKİN BÜYÜME TAHMİNİ YÜKSELTİLDİ
IMF'nin raporunda, ülkelerin güncellenen büyüme tahminleri de paylaşıldı.
Buna göre, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5 ve gelecek yıl yüzde 3 büyüyeceği tahmin edildi.
IMF'nin temmuz ayında yayımladığı raporda, Türkiye ekonomisinin 2022'de yüzde 4 ve 2023'te yüzde 3,5 büyüyeceği öngörülmüştü.
Raporda, Türkiye için 2022 yıllık enflasyon beklentisi yüzde 73,1 olurken, enflasyonun 2023'te yüzde 51,2'ye gerileyeceği tahmin edildi.
ABD'NİN 2022 YILI EKONOMİK BÜYÜME BEKLENTİSİNDE AŞAĞI YÖNLÜ REVİZYON
Bu yılın ilk yarısında daralma gösteren ABD ekonomisinin 2022 yılına ilişkin büyüme beklentisi yüzde 2,3'ten yüzde 1,6'ya indirildi. Ülke ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini ise yüzde 1 olarak korundu.
Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 2,6'dan yüzde 3,1'e yükseltilirken, 2023 yılı tahmini yüzde 1,2'den yüzde 0,5'e düşürüldü.
Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 1,2'den yüzde 1,5'e, Fransa'nın yüzde 2,3'ten yüzde 2,5'e, İtalya'nın yüzde 3'ten yüzde 3,2'ye ve İspanya'nın yüzde 4'ten yüzde 4,3'e çıkarıldı.
Almanya ve İtalya ekonomilerinin gelecek yıl ise sırasıyla yüzde 0,3 ve yüzde 0,2 daralacağı tahmin edilirken, gelecek yıla ilişkin büyüme beklentileri Fransa için yüzde 1'den yüzde 0,7'ye ve İspanya için yüzde 2'den 1,2'ye düşürüldü.
İngiltere'nin 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 3,2'den yüzde 3,6'ya yükseltilirken, 2023 beklentisi yüzde 0,5'ten yüzde 0,3'e çekildi.
Söz konusu revizyonlarla gelişmiş ülkeler grubuna yönelik büyüme beklentisi 2022 yılı için yüzde 2,5'ten yüzde 2,4'e, 2023 için de yüzde 1,4'ten yüzde 1,1'e düşürüldü.
ÇİN EKONOMİSİNİN BÜYÜME TAHMİNLERİNDE DÜŞÜŞ
Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri grubunda ise Çin'in bu yıla ilişkin ekonomik büyüme beklentisi yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye indirildi. Çin ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de yüzde 4,6'dan yüzde 4,4'e çekildi.
Hindistan ekonomisinin bu yıla dair büyüme beklentisi yüzde 7,4'ten yüzde 6,8'e düşürülürken, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 6,1 olarak sabit bırakıldı.
Rusya ekonomisinin ise bu yıl yüzde 3,4 ve gelecek yıl yüzde 2,3 küçüleceği tahmin edildi. IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde Rusya ekonomisinin 2022'de yüzde 6 ve 2023'te yüzde 3,5 daralacağını öngörmüştü.
Bu revizyonlarla yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik büyüme beklentisi 2022 için yüzde 3,6'dan yüzde 3,7'ye çıkarılırken, 2023 için yüzde 3,9'dan yüzde 3,7'ye çekildi.